Bekir Şahin
Bu ne uğursuzluk!
Yayınlanma:
Güncelleme:
Her gün ülkenin bir yerinde, bir şehrinde, bir mahallesinde, patlama, canlı bomba, çatışma ölüm ve kan haberler, ya da toplu katliamlar vs olaylar bitmek bilmiyor, hatta sıradanlaştı. Nemelazımcılık, 2 liralık dürüm yiyerek, trilyonları iç edenlerin alkışlandığı bir ülke olduk…
Bir şey yapmalı…
Aslında hiçbir şey eskisi gibi değil, olmazda. Keşke yanılsak, eskisinden çok daha iyi şeyler olsa maalesef, bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete misali, karanlık kabus dolu bir süreç…
Bu kadar yandaş, kindar, senin doğrun benim doğrum, senin yanlışın benim yanlışım üzerinde yaratılan paranoyak düzmece hikâyeler, kumpas ayakları, sahte projeler, yıkımlar vs. nereye götürüyor bu ülke insanlığını…
Bundan 15 yıl önceki Türkiye’yi hatırlatıyor insan. Bunca katliam, ölüm, patlama yoktu. Bu kadar uzun ömürlü bir iktidarda yoktu. Devletin tüm kurum ve kuruluşlarına tümüyle hakim olan bir iktidar işbaşında olmasına rağmen olaylar bitmedi, hatta azalmadı, ekonomik sıkıntılar tükenmedi, cezaevleri boşalmadı, tam aksine bir çok cezaevi tıka basa doldu, bir yatakta 2-3 mahkum kalırken birçok cezaevinde yerde yatan çok sayıda mahkum haberleri geliyor. İcra dairelerindeki dosyalar 3-4 kat kadar birikmiş, iflaslar, intiharlar, ekonomideki büyüme adeta dibe vurmuş. Tüm bunlar rezaleti ve çöküntüyü mü ifade ediyor… Yapmacık süslü püslü asılsız gerçekten uzak açıklamaları yok sayarsak…
Düşünün 15 yıldan fazla zamandır aynı iktidar hükümette ama zaruri ihtiyacı olan akaryakıt, elektrik, su faturalarında ucuzlama olmadı, tam aksine artışlar sınır tanımıyor. 2002 yılında bu ülkede 1 lira olan mazot bugün 3.88 liraya satılıyor.
Yetmedi; Yargının bağımsızlığını, tarafsızlığını yok ettiniz, hukukun üstünlüğünü hiçe saydınız, hak, hukuk, adalet duygularını zedelediniz, kadın erkek eşitsizliğini toplumsal yaşama dayattınız, gerilim siyasetinizle, toplumda ırkçılık, mezhepçilik oyunu oynadınız, yolsuzlukların baş aktörü oldunuz, yurttaşlarımızı açlığa, yoksulluğa, teröre mahkum ettiniz, cennet gibi ülkemizi yaşanmaz hale getirdiniz...
Evet, nerden nereye geldik.
Niçin ve neden böyle olduk….
Bu sorunlara çözüm üretmek yerine toplumu gererek, karşı karşıya getirip çatışmalı ortam yaratarak iktidarda kalma rantı yarattınız. Yarın bunun hesabını verebilecek misiniz? Suçsuz, günahsız gencecik yaşta toprağa düşen masum insanların hesabını öbür dünyada verebilecekmişsiniz. Hadi bu dünya’da yırttınız diyelim, sahi diğer tarafta hesap verme kaygısı taşıyor musunuz.
Evet, Erdoğan liderliğindeki yarı başkanlığı fiilen uygulandığı Türkiye, ciddi bir felakete sürükleniyor. Bu gidişle de çevremizde hatta Avrupa’da dost ülke kalmayacak gibi. Bir Katar, bir Arabistan bize yetecek mi? İtibar, güç ve dost kaybeden bir ülke olarak geleceğe umutla bakabilecek miyiz?
Vatan millet Sakarya edebiyatları, efelenmek bu ülkeye ve bu ülke insanına nasıl bir katkı sundu. Dönüp kaybedilenlere bakın bu nasıl bir ustalık süreciydi?
CHP ÖRGÜTLERİ GENEL BAŞKANA SAHİP ÇIKIYOR AMA!
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na yönelik provokatör eylemler sürüyor. CHP örgütleri ise basın açıklamalarıyla olayı kınamayla yatıştırmayla meşgul ya da öyle geçiştiriyor. CHP genel başkanı nezdinde aslında bu tür saldırılar, tüm CHP’lileri hedef alan bir tehdit, korku ve baskının açık ifadesidir. Bu hain saldırılar karşılıksız kaldığı sürece bunun daha da fazlası sanki gelecek gibi… CHP’nin buna karşılık alternatifleri olması gerekir. Gerek eylemsel, gerek hukuki, gerekse mecliste veya yurt genelinde bu zihniyeti püskürtüp bir daha olmaması için 12 milyon insanı temsilen bir şey yapma zamanı çoktan geldi hatta geçiyor bile. Elbette tüm bunla demokratik yol ve yöntemler ile olmalı, halkın içine inerek halkı yanınıza alarak tabiki tutarlı duyarlı politikalar yürütmek kaydı ile. Yoksa...
HDP GAZİANTEP VE BÖLGEDE KONGRELERİNİ YAPIYOR
CHP’de durum böyleyken, ya HDP’de durum nedir. HDP 7 Haziran da kazandığı ivmeyi 1 Kasım’da kaybetti. Elbette partinin bileşenleri bunun neden ve niçinler ini tartışıp, yeni stratejilerini belirlemiştir. HDP yeniden umut olması için parti politikasını bileşenler ile birlikte masaya yatırıp Türkiye’yi kapsayan, daha etkin, daha halkçı, emekten yana bir proje ile sahaya inip, demokratik yol ve yöntemlerde siyasi mücadelesini verip, ülkede yaşanan şu kötü gidişe dur demesi gerekir. Ne AKP’nin, nede bir başka siyasi akımın değirmenine su taşımadan, bu ülke halklarını kapsayan bütüncül bir siyaset politikalarıyla ile yoluna devam edebilmelidir. Parti teşkilatları da bu doğrultuda şekillenirse ilerde ayak bağı olmaz ise o zaman bu alanda hızla bir ilerlemede olabilir diye düşünüyorum. Bu anlamda yeni yönetimler daha seçici daha simimi, daha duyarlı isimlerden olursa sanırım HDP kaldığı yerde yoluna yeniden devam edebilir…
MHP Gaziantep örgütleri şu sıra sessiz sedasız kongreyi bekliyor. MHP’de bugünkü yönetim giderse yerine gelecekler, bence bugünkünden çok daha hızlı, ya da çok ha heyecan dolu, proje üreten, partinin başarı grafiğini yükselten, bir yapıda olacağını düşünmüyorum. Çünkü MHP genel olarak AKP gibi muhafazakâr bir partinin kuyruğuna takılıp gidiyor.
NOT; Bu arada gazeteci meslektaşımız Murat Güreş’e bıçaklı saldırı oldu. Olayı hafif yaralama ile atlatan Güreş’e geçmiş olsun derken, saldırıyı yapanları da şiddetle kınadığımız ifade ediyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.