Bu gün yine yerel gazetelerin birinci sayfalarında neler ön plana çıkmış diye baktım. Bir gazetenin birinci sayfasını baştan sona kaplayan “işte muhteşem kurtuluşun mimarları” diye manşet atılmış ve altında tam 27 kişinin aynı karede çekilmiş bir fotoğraf basılmış. Ben de durup, acaba Antep’in kurtuluşunda savaşmış şehit ve gazilerimizin fotoğrafları bulunmuş ta bunlar birlikte verilmiş sanıp saf saf fotoğrafı inceledim. Meğer fotoğrafta koca bir sahneyi dolduran o 27 kişinin bu gün hala yaşayan, kimisi iş adamı, kimisi siyasetçi veya bürokratlardan oluşuyormuş. Gaziantep valisinin başkanlığında oluşturulan ve ilk kez bu yıl kutlamaları organize eden “Ortak Akıl” diye tanımlanan ve Büyükşehir belediye başkanı, sanayi odası başkanı, ticaret odası başkanı, organize sanayi bölgesi başkanı ile ticaret borsası başkanından oluşan heyetin kutlamalar ile ilgili yaptıkları veriliyormuş haberde. “ Gaziantep savunmasında yer alan kahramanlara verilen onur ödülleri 200’ü buldu” diye devam ediyor. Gazete sayfalarının yarısını bu habere ayırmış ama bir tek kare fotoğraf veya bir tek isim verilmemiş bu kahramanların yakınları ile ilgili. Bürokratların, siyasilerin ve iş adamlarının plaket alırken çekilmiş bir sürü fotoğrafı süslüyor gazeteyi. Hiçbir karenin altında şu gazinin ya da şu şehit’in torunu diye bir ibare yok. Aslında bu organizasyon “kurtuluş” günü adı altında maskelenmiş bir başka faaliyet. Gerçi gazetede bu plaketlerin niye verildiği, hangi alandaki başarının ödüllendirildiği hususunda tek cümle yazmamış. Fakat manşet “işte muhteşem kurtuluşun mimarları” diye atılmış. Eğer bu manşet “yeniden kuruluşun mimarları” diye atılsaydı diyecek hiçbir şeyim olmazdı. Çünkü bu isimler bu gün yaşayanlardan oluşuyor ve muhtemelen içlerinde hiç birinin dedesi veya ninesi Antep savunmasında şehit olmuş kişiler değiller. Zaten geçen haftaki yazımda bu uğurda can verenlerin ancak 800’e yakınının ismi tespit edilebilmiş diye yazmıştım. İşte gelecek yıl yapılacak kutlamalar için bir ipucu: Bu 800 kişinin yaşayan torunlarından birkaç kişi bulunsun ve onlara bu plaketler verilsin. Tabi beratlarında da bu konu ile ilgili olduğu yazılarak teslim edilsin. Gelelim bir başka gazetenin manşetine; “Esnafın istikrarı” diye atılan manşetin altında yazılanlar ise tam bir istikrarsızlık haberi verilmiş. “ Gaziantep esnaf odaları birliği verilerine göre son 13 yılda sicil ve maliye kaydı yaptıran kişi sayısı 44 bin 412 olarak belirlendi. Bu süre içerisinde 16 bin 157 esnaf temsilcisi ise işyerini kapatarak terk verdi.” Diyor gazete. Yani son 13 yılda açılan işyerinin yaklaşık % 38’ i kadar işyeri kapanmış. Eğer istikrar bu ise sevsinler böyle istikrarı. Açılan her 100 işyerine karşılık 38 işyeri kapanmıştır. Zar sor ayakta durmaya çalışan, borçları alacaklarının birkaç katı olmuş esnafın sayısı ise hiç bilinmiyor. Şahsi kredi kartlarını kendi işini döndürebilmek için kullanan esnaf sayısını hesaplayabilen birisi varsa beri gelsin. Esnafın sadece kullandığı şahsi kredi borçlarını bile açıklayabilen bir kurum veya kuruluş yok. Mahalle bakkalları yok olmuş, kasap ve manav sayısı yarısının altına inmiş kimin umurunda. AVM çılgınlığı ve günübirlik tüketim malları imalatı ile ayakta duran koca bir kent Gaziantep. Genç nüfusunun yarısı işsiz. Onların çalışabileceği iş alanlarının yarısında Suriyeli göçmenler yarı fiyatına çalışıyor nasıl olsa. Çalışabilecek durumda olan kadın nüfusunun ise ancak yüzde 10’u, oda sosyal güvenceden yoksun bir şekilde çalışabiliyor. Sahi bir yetkili kişi çıkıpta 1 Ocak 28 Aralık 2105 tarihleri arasında işsiz kalan kişi sayısını açıklayabilir mi? Aslında bunu bulmak ta çok kolay. 1 Ocak 2015 tarihinde Gaziantep’teki sigortalı kişi sayısı ne kadardı, bu gün ne kadar diye bakılsa sonuç ortaya çıkar. Buna birde Bağ kur mükelleflerini ekleyin bakalım. Yani demem o ki, siz bakmayın her gazetenin yazdığına, sayfalar dolusu fotoğraflara ve televizyonların gösterdiği şişirme büyüme haberlerine. İşin aslı çevrenize baktığınızda gösteriyor kendisini. Kaç komşunuzun işsiz kaldığını, kaçının kirasını ödeyemediği için evden çıkarıldığını, kaçınızın kredi kartlarından dolayı icralık olduğunuzu bilmeyeniniz var mı? Bir gün mahallenizdeki okulun dağılma vakti gidin ve çıkan çocukları izleyin. Kaçının ayakkabısının yırtıklarını, kaçının sırtında bu kış günü parkesinin olmadığını sayın. Tabi bu arada son birkaç yıl içinde kaynağı bilinmeyen bir şekilde zenginleşmiş komşularınızı da görmüş olursunuz. Son model arabaları ile evlatlarını almaya gelmiş olacaklar zira. İşte bu minval üzere “kurtuluşun” esas mimarlarını gözleriniz ile görür ve gönlünüzden geçen plaketi onlara takdim edersiniz. Not: yeni yılınız kutlu olsun ama mutlaka bu günkünden daha iyi yaşayabileceğiniz bir yıl olsun.