Göreve gelir gelmez ilk işi ABD deki yoksullar için sağlık sistemine aktarılan kaynağı azaltmak istedi. Ancak kongre kendine bu fırsatı tanımadı. Eğer gerçekleştirebilseydi ABD’ de 15 milyon civarı insan, prim yatıramadığı için sağlık sigortası dışına çıkacaktı. Trump, temsil ettiği yada onu oraya taşıyan anlayışların politikalarını izlemeyi sürdürdü. ABD’ nin ekonomik çıkarlarına zarar verdiği gerekçesiyle İklim Antlaşmasından ayrıldı. Çevre , küresel ısınma , ekosistem , iklim değişikliği.. Dünya ve burada yaşayan canlılar için çok önemli olan bu kavramlar, kendi ülkesinin ekonomisinden daha önemsiz kaldı. Trump’ın ikinci işi biraz kültürel! ABD ‘yi kurucuları arasında yer aldığı Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumundan Filistin’in üyeliği ve yapısal reform gerekçesiyle çekti. Trump, seçim kampanyası sırasında ülkesindeki muhafazakâr kanada hep ırkçı ve göçmenlik karşıtı mesajlar vermişti. Göreve geldikten 10 ay sonra burada da kafasındakini yaptı. Birleşmiş Milletler göçmen antlaşmasından da ülkesini çekti. Gerekçe? Gerekçe mi biter? Göçmen ve mültecilerin yaşam koşullarını iyileştirmeyi amaçlayan bu antlaşma içerik ve karar alma süreci ile ilgili olarak uygun bulmadıkları içinmiş… Durmuyor, duramıyor Trump . Şimdi de Kudüs krizi çıkardı . Kim bilir bu karara direnmek için kaç kişi ölecek? Bu inattan dolayı dünya ülkeleri barış için kaç yıl uğraşacak? Bu ne onun, ne de İsrail’in umurunda. Güç, para, silah, teknoloji hepsi onlarda, Trump, kapitalizmin en vahşisi için bulunmaz bir başkan. Tam da bir numara. İstedikleri her şeyi gerçekleştiriyor. Yoksullar için, barışı, huzuru arayan insanlar, hatta yeşile çevreye ihtiyacı olan hayvanlar ve bitkiler, yani hasılı dünya içinse tam bir baş belası. Her şeye rağmen başka bir dünya mümkün, Bu biraz da bize bağlı, Özgür, adil, demokrat ve paylaşan bir dünyada Trump’lar olur mu hiç?