Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu
Bağbozumu…
Bugünler bağbozumu zamanı… Köylerimizde üzümlerin toplandığı, mahserelerde pekmez yapıldığı zamanlardayız. Bugünlere bağbozumu zamanı diyoruz. Eski zamanlardan beri dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi ülkemizde de bağbozumu şenlikleri yapılır imiş. Gaziantep yalnızca bölgemizin değil, ülkemizin en önemli bağcılık yapılan, çeşit çeşit üzümleri olan bir yerdi. Üzüm üretiminin devlet tarafından desteklenmemesi, yaş üzüm alımlarının yapılmaması, tekel fabrikalarının özelleştirilmesi sonucunda, bağcılık gözden düştü. Bağlar sökülüyor, yenisi dikilmiyor. Gaziantep’te de üretilen üzüm çeşitleri azaldı. Meşhur hunusi üzümü üretimi de bundan payını almış olacak ki, marketlerde ve pazarda hunusi üzümü bulamaz olduk. Benzer bir şekilde beş, altı yıl önce kolayca ulaşabildiğimiz Sof domatesini de çarşı pazarda bulmak zorlaştı.
Memlekette Tarım ve hayvancılık can çekişiyor. Bunun en önemli göstergelerinden biri de Tarımla uğraşan kırsal bölgelerimizde yaş ortalaması artık 55 . Tüm Türkiye’de nüfusun ortalama yaşı ise 31. Yaşlı başlı insanlarımızın sayesinde Tarım az da olsa ayakta duruyor. Fakat bir on, onbeş sene sonra bu ortalama daha da yükselecek, memlekette tarımla uğraşan insan sayımız iyice azalacak. Kendi bacağına kurşun sıkmakla eşdeğer bir durumla karşı karşıya kalmış olacağız. “Şeker yurtdışında daha ucuz, dışardan alalım, buğday Yurtdışında daha ucuz, dışardan alalım, Mercimek yurtdışında daha ucuz, dışardan alalım” denilerek ülkede tarım bitirildi. Kooperatifler desteklenmeyerek, çiftçi tefeci-bezirgânların insafına terkedildi. Taban fiyatı politikası rafa kaldırıldı. Üreticiler kendi kaderleriyle baş başa bırakıldı. Üretemeyen ama tüketmek zorunda olan bir toplum olduk. Üstüne üstlük, cebimizdeki paraya bakmadan kredi kartlarıyla, tüketici kredileriyle tüketen bir millet olup çıktık.
Tarım biterken, sanayii alanında ileriye mi gittik? Hayır. Aynı tas, aynı hamam. Yerli para babaları, yabancı para babalarının lisansı ile emek yoğun üretim yapmaya devam ediyor. Sanayii alanında girdiler de dışardan geliyor. Yabancı para babaları son yıllarda üretim yerine tüketim temelli yatırım yapmayı tercih ediyor.
Ülkemiz ciddi bir üretim anlamında bağbozumu yaşıyor. Vakit geçmeden aklımızı başımıza almanın zamanıdır. Çocuklarımıza, torunlarımıza tarlalarında, bağlarında tarım yapılabilen, hayvancılık yapılabilen bir ülke bırakmak zorundayız. Bunun için de vatandaş olarak, eğriyi doğruyu görmek, tarımı bitiren uygulamaları getirenlerden hesap sormak durumundayız.
ercankosmanoglu@hotmail.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.