Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu

Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu

Akraba evlilikleri azalmıyor..

  Geçen hafta ilimizde, Sanko Üniversitesi Hastanesinde Çocuk Genetik Hastalıkları sempozyumu yapıldı. Genetik hastalıkların en temel nedeni akraba evlilikleridir. Sempozyumda ülkemizde akraba evliliklerinin oranı yüzde 23 civarında olduğu söylendi. Bu oran kırk yıldır değişmiyor. Batıya doğru gittikçe azalırken, doğuya doğru gittikçe bu oran artıyor.  Gaziantep ilinde bu oran yüzde 43 civarında. Memleket ileri doğru gidiyor deniyor ama, zihniyet değişimi olmuyor. Ya da geriye doğru gidiyor. Her gün kadın ve çocuk istismarı, tecavüz haberlerinden geçilmiyor. Alınan polisiye önlemler yetmiyor. Ya da yanlış önlemler alınıyor. Son kırk yılda vatandaşlar birbirlerine, daha çok nereli olduklarını sormaya başladılar. Bir aşirete bağlı olmak güç belirtisi olarak algılanmaya başladı. Aşiretler üzerinden siyaset yürütülmesi de toplumdaki sosyal, ekonomik ve sınıfsal ayrımları göz ardı etmenin bir başka yolu olarak kullanılmaya başladı. Genetik hastalıkları, biz çocuk doktorları sık olarak görmeye devam ediyoruz. Vücudun tüm sistemlerini ilgilendiren, tanımlanmış onbinlerce genetik hastalık var. Sinirleri, kasları, böbrekleri, akciğeri, bağışıklık sistemini, deriyi, kemikleri kısaca vücudun her bölümünü bu hastalıklar tutabilir. Pek çoğunun tedavisi olanaksız, bazıları da sınırlı olarak tedavi edilebiliniyor. Bazen televizyonlarda da gördüğümüz “şu hastalığın parasını SGK ödemiyor, ödesin” şeklinde haberler yapılıyor, kampanyalar düzenleniyor. SGK bütçesinin büyük bir bölümü bu hastalıkların tanı ve tedavisinde kullanılıyor. Doktorları da yoran, aynı zamanda üzen bir hastalık grubudur genetik hastalıklar.  Akraba evliliği olduktan sonra yapılacaklar azalıyor. Evlilik olduktan sonra yapılacak olan, doğum öncesi genetik hastalık tanı yöntemlerinin uygulanması gerekir. Bu konuda ülkemizde akraba evliliği yapan her çiftin bu testleri yaptırması gerekiyor. Ama pek azı bunları yapan ilgili merkezlere başvuruyor ya da başvurabiliyor. Bazen doğum öncesi tanı konsa da, aile tıbbi kürtaj yaptırmıyor, hastalıklı çocuk doğmuş oluyor. Yıllar önce benim çocukluğumda radyo ve televizyonlarda akraba evliliği konusu çok işlenirdi. Toplumdan akraba evliliği yapılmaması istenirdi. Bugünkü durumda, daralmış toplumsal yapılar içinde sanki daha çok teşvik edilir durumda.  Bu kısır döngüden çıkmak zorundayız. Halk olarak aklımızı başımıza toplamak zorundayız. Tarihin akışını tersine çeviremeyiz. Aileye, topluma ve tümden kamuya ağır yükler getiren akraba evliliğine karşı uygun önlemler almalıyız. Çocuklarımızı da baştan itibaren, bu anlayışa uygun bir şekilde yetiştirmeliyiz. ercankosmanoglu@yahoo.com  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu Arşivi