Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu

Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu

Aile Hekimleri İsyan Ediyor…

e1 Ülkemizde 10 yıldır, başlangıçta birkaç ilde pilot uygulamayla başlanan Aile Hekimliği Uygulaması , üç yıldır tüm ülkede uygulanıyor. Birinci basamak Sağlık Hizmetlerini yükünün, devletten alınıp, Aile Hekimlerine kişi olarak aktarıldığı bir düzen Aile Hekimliği düzeni. Aslında Aile hekimlerinin SGK (Sosyal Güvenlik Kurumu) ile sözleşmeler yapıp, sözleşme yapılan hasta sayısı oranında, parasını bu kurumdan aldığı bir düzen amaçlanıyordu. Bu nedenle Aile hekimleri, Sağlık Bakanlığından izin almış devlet memuru sayılıyordu. Pek çok ayrıntısı olan bu düzen, tam olarak uygulanamıyor. Aslında, tam olarak uygulanmaması daha iyi. Çünkü Aile hekimleri, şu anda pek çok Kamu hekimliği işini yapıyor. İşin ucunda Aile hekimliği şirketlerinin, Aile hekimlerinin ücretli olarak çalıştırdığı bir düzene doğru gidiş var. İşyeri hekimliği, birkaç yıl önce, işyeri hekimlerinin, Tabip Odaları aracılığıyla İşyerleriyle sözleşme yaptıkları bir süreç üzerinde yürüyordu. Şimdi ise İşyeri hekimleri Özel Şirketler aracılığıyla işyerlerinde çalıştırılıyorlar. AKP Hükümeti Aile Hekimlerinin günde 8 saatten daha uzun sürelerde çalıştırılması için, kanun, yönetmelik çıkarıp duruyor. İlkin, Devlete hastaneleri acillerinde nöbet tutturulması için yönetmelik, arkasından kanun çıkartıldı. Aile hekimleri ve Aile Sağlığı elemanları bu düzene karşı çıktılar. Çoğunluk sağlık çalışanı nöbete gitmedi. Bu düzen yürümedi. Şimdi Hükümet, Aile Hekimlerine kendi Aile sağlığı merkezlerinde, Akşam 24’e kadar fazla çalışma, üzerine Cumartesi, Pazar çalışma koymayı planlıyor. Aile Hekimleri ve Aile Sağlığı Merkezi çalışanları bu nedenle isyan ediyorlar. Geçen Cumartesi TTB’nin (Türk Tabipleri Birliği) çağrısıyla Ankara’da toplanıp, Sağlık Bakanlığına yürüyerek orada bir basın açıklaması yaptılar. Hükümet, vatandaşa “sizin ayağınıza kadar doktor getirdik” söylemleriyle, seçime doğru giderken parsayı toplamaya çalışıyor. Son oniki yılda, halkın sağlığının bozulması pahasına, sağlık hizmetleri hızla özelleştirildi. Halkın sağlığından değil, hastalığından para kazanılması yolu seçildi. Performans düzeniyle, hastalar müşteri haline getirildi. Ne kadar çok muayene, ne kadar çok ameliyat,, tetkik, film, MR, Tomografi o kadar çok para dendi. Hem özel, hem de kamu hastanelerinde aynı düzen uygulandı. Bu sistem içinde, başlangıçta fark almayan özel sağlık kuruluşları, şimdi asıl ücretin iki katına kadar fark alabilir hale geldiler. Bu düzen içinde hastalar, hastane hastane gezer oldular. Gündüz polikliniklerde yeterince ciddi bakılmadığı düşünen, ya da reçete parası vermek istemeyen hastalar akşamları acilleri doldurmaya başladı. Yıllık 90 milyon acil hasta başvurusuyla, bu konuda dünya rekoru kırılan bir ülke olduk. Acile gelen her hasta, acil gibi değerlendirilip zaman aldığından, sağlık çalışanları az zamanda, çok iş yapmak zorunda kaldılar. Bu durumda bir tükenmişlik yaşamaya başladılar. Acil servislerde daha çok şiddet olayı görmeye başladık.          Hükümet Sağlık çalışanlarına eziyet etmekten vazgeçmelidir. Sağlık çalışanını hasta eden bir düzende, vatandaşın sağlık sorunu çözülemez. Gönülsüzce, moralsiz, şiddete açık bir şekilde yapılan fazla çalışma, hem sağlıkçıyı hem de halkı mutsuz edecektir. Her kuşun eti yenmez. Hükümetin ben yaptım oldu, yaklaşımı burada ters tepecektir… ercankosmanoglu@hotmail.com  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu Arşivi