Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu

Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu

23 Nisan ve Çocuklarımız..

e1 23 Nisan tarihimizde çok önemli bir gündür. Kurtuluş savaşımızın önderi Mustafa Kemal, Erzurum ve Sivas kongrelerinin ardında, kurtuluşu amaç edinen cemiyetleri bir raya getirerek, 23 Nisan 1920’de Millet Meclisini Ankara’da açılmasını sağlamıştır.  Kuvayı-Milliyenin örgütlenmesi ve halkın kurtuluşa katılımı Meclisin en önemli faaliyeti olmuştur.  Kurtuluştan sonra, Gazi Mustafa Kemal bu günü çocuklara armağan etmiştir. Bu nedenle 23 Nisanlar Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutlanmaktadır. 12 Eylül 1980 darbesinden sonra Kenan Evren, Büyük Millet Meclisini kaldırmıştı. Darbeden sonra, iki 23 Nisan Bayramı kutlanmadı. Kurtuluş savaşının önderlerine en büyük ihaneti,  Kenan Evren ve şürekâsı yapmıştır. Adım başı Atatürkçüyüz denerek, Mustafa Kemal’in getirdiği çağdaş, demokratik değerlerine saldırılmıştır. Dil ve Tarih kurumlarının işlevleri ortadan kaldırılmıştır. Bilimsel, laik eğitim yerine ortaçağcı eğitime doğru giden süreç hayata geçirilmiştir. Anayasaya zorunlu din dersleri konulmuştur. Gereğinden çok sayıda İmam-Hatip Lisesi açılmış, imam-hatip mezunlarına üniversite kapıları sonuna kadar açılmıştır. Bunun yanında sanat okulları diye anılan endüstri meslek liseleri ise eski önemi yitirmiş, değersiz okullar haline getirilmiştir. Bu yıl TRT 23 Nisan şenliği Gaziantep’te yapıldı. Çocuk dostu şehir olmaya çalışan Gaziantep’te çocukların sorunları diz boyu. Başbakan hala, çok çocuk yapın üç de yetmez beş çocuk yapın diyor ama AKP iktidarı çocukların sorunlarını çözeceği yerde,  kendi ikbalinin peşinde.  Çocuk işçiliği, Gaziantep’te yaygın durumdadır. Fırıncıda, baklavacıda, oto tamir işinde çok sayıda çocuk çalışıyor. Haftalık ücret usulüyle çalışan bu çocukların, sosyal güvenceleri de yok. Sağlık sorunları var. Çocuklarımızın diğer bir sorunu eğitim alanıdır. Derslik sayısı yetersiz olduğu için hemen, hemen tüm ilk ve ortaokullar ikili eğitim yapıyor. Bu yüzden çocuklar, uykunun en tatlı anında, büyüme hormonun en çok salgılandığı sabahın erken saatlerinde, saat:06 da yollara düşüyorlar. Günlük ders saati, eskiden altıydı, şimdi yediye çıkmış durumda. Saat sayısının artırılması eğitimi olumsuz etkiliyor. Gaziantep’te belediye ve kamu yönetimi okul yapım işini sahiplenmiyor. Hızla şehirleşen Gaziantep’e aynı hızdan, daha hızlı okul yapmak gerekiyor. Gaziantep’in Yüksek Öğretim’e Geçiş sınavlarında sonlarda olması da bu yüzden. Gaziantep’te şehirleşme demek, çarpık yapılaşma anlamına geliyor. Binalar arasında yeterince mesafe bırakılmadığı için, hava akımının ortadan kalkması havasız, güneş görmeyen evlerde oturmaya neden oluyor. Vatandaş, başımızı sokacak bir yer olsun da ne olursa olsun havasına sokuluyor. Bunun bedeli sağlıksız konutlar. Bitişik düzen evlerin yanında, yeterince yeşil alan bırakılmıyor. Çocuklar için parklar yapılmıyor.  Çoğu zaman da yeşil alanlar imar tadilatlarıyla, ticari alana çevriliyor. 23 Nisan 2014 günü itibarıyla, demokrasimizin ve çocuklarımızın durumu hiç de iç açıcı değildir. Çocuklarımızın sorunları, görmezden gelerek sorunlar ortadan kalkmaz. Gerçek bir çözüm, hayatın her alanında, halkın örgütlenme ve ifade özgürlüğünün olduğu, çocukların sorunlarının engelsizce tartışıldığı, özgür ve demokratik seçimlerin yapılabildiği laik bir düzende sağlanabilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu Arşivi