Mehmet İletmiş

Mehmet İletmiş

2023  DEDİ YAHU...  

Bu gün 20 Ocak. Hrant DİNK 'in katledilişinin üzerinden 7 yıl 1 gün geçti. Bir iki tetikçiden başka bu katliamın arkasındaki hiç kimse ortaya çıkarılmadı. Gerçi hangi aydının katilleri ve arkasındakileri ortaya çıkarıldı ki. Çetin EMEÇ 7 ten Bahriye ÜÇOK' a, Uğur MUMCU' dan, Muammer AKSOY' a, Metin GÖKTEPE' den Hırant DİNK' e  bu ülkenin yüzlerce aydını, bilim ve düşünce insanı karanlık cinayetlere kurban edildiler. Dün (190cak) tüm Türkiye' de bir çok meydanda basın açıklamaları, anmalar ve başka etkinlikler düzenlendi. Hrant' ın nezdinde tüm cinayetlerin arkasının aydınlatılması ve adalet talepleri ifade edildi. Evet, bu ülke yüzlerce aydınını, devrimcisini ve bilim insanını faili meçhul !!! cinayetlere kurban verdi. Ha. Aydın dedim de aklıma geldi. Bir çok yerde bir çok tanımını okudum AYDIN 'ın. Ama benim en çok hoşuma gidenini paylaşmak istiyorum sizlerle. "Aydın, kurulu düzene muhalefet eden, onu dönüştürmek ve değiştirmek için mücadele eden ve bu uğurda bedel ödemeyi göze alabilendir." İşte bu tanım bana aydını daha net anlatıyor. Yoksa sırça köşklerde yaşayıp halka tepeden bakan entel ve liboş okumuş tayfası değildir aydın. Boş bir mikrofon bulduğunda sapına yapışan, birkaç kişilik kalabalıklar gördüğünde bir kenarda durup atılan sloganlara şöyle ağız ucuyla eşlik eden, derneklerin ve sendikaların salonlarında kendi mücadelesinden başka her tür mücadeleyi küçümseyip tafra atan ağzı cıvıklar hiç değil. Hele son yıllarda gözümüzün içine özellikle sokulan, televizyon ekranlarının kadrolu konuşmacıları, köşelerini ısmarlama yazılara abone etmiş yazar taifesi, diploma dağıtan üniversitelerin anlı şanlı profesörleri, kendisinden başka herkesi cahil ve daha ötesi güdülecek sürü sanan ukala dümbelekleri aydın sayılabilir mi? Parasının çokluğu, arkasının kalabalıklığı ve liderine biatının semeresi olarak koltuk kapmış siyasetçiler ve milletvekilleri kendini aydın sayıyor ise vah bu ülkenin haline. Hani asıl kariyerini eczacılık üzerine yapıp, lale ticaretinden köşeyi dönmüş AKePe Balıkesir Milletvekili, saygın siyasetçi ve tveet uzmanı Tülay BABUŞÇU  gibi nankör insanlar toplum gözünde aydın kabul edilebilir mi? Bu hanımın adını lale müşterisi belediyeler ve partisinin birkaç yöneticisi dışında bu güne kadar kaç kez duydunuz acaba?, Kadın bir tveet attı, meşhur oldu. Tabi bu arada nankörlüğü de tescil olunmuş oldu. Nasıl mı? Bakın siz 90 yıllık Cumhuriyetin kazanımları sayesinde okudunuz. üniversite bitirdiniz, eczacı oldunuz ve nihayet birilerinin himmeti sayesinde milletvekili bile edildiniz. Bu Cumhuriyet olmasa, kadının seçme ve seçilme hakkı kazanılmamış olsa bu hanımefendi tarlalarda ırgatlıktan başka bir iş bulabilir, toplumsal yaşama katılabilir ve himmetle bile olsa milletvekili edilebilir miydi? Özendiği ve yeniden (2023'te) kuracaklarını hayal ettiği Osmanlı'da kadın eczacı, kadın lale tüccarı ve nihayet kadın milletvekili var mıydı? Kadının asli kariyeri Annelik... Kadının görevi evinin işlerini ve kocasının hizmetini görmek... Kadınla erkek eşit olamaz... Hatta, kadın kocasının izni olmadan sokağa bile çıkamaz gibi nice cevherler yumurtlayan bir camianın içinde söz bile söyleyemez iken bu gün milletvekili edilmiş (seçilmiş demiyorum) ve bizim kesemizden binlerce lira maaş alan böyle bir insan eğer Cumhuriyetin sonuna gelindiğini ve Osmanlıyı yeniden inşa edeceklerini söylüyor ise bu riyakarlık değil de nedir? Evet dostlar. Siz bir sistemin sayesinde bir yerlere geliyor ve o sistemi yıkmak ve kadını köleleştiren sistemleri kutsuyor iseniz öncelikle işgal ettiğini makamdan ve size sunulmuş nimetlerden vazgeçeceksiniz ki sizin samimiyetinize inanalım. Hem cumhuriyetin kazanımlarından ve onun nimetlerinden yararlanmaya devam edecek, hem de o sistemi yıkmaktan söz edeceksiniz. Bu riyakarlık değil de nedir? Bu zihniyet kendisini aynı zamanda " milli irade" diye tanımlıyor. Asıl milli irade paylaşılmış ve peşkeş çekilmiş bir devletin yok edilişini durduran ve yepyeni bir devlet kurarak insanlarını hür ve eşit ilan eden iradedir. Asıl milli irade bağımsız ve bilimsel bir sistem oluşturarak tüm toplumsal kesimleri kardeş ilan eden, bir arada yaşamanın koşullarını yaratmak için bedel ödeyenlerdir. Asıl milli irade ümmetten vatandaş  yaratan, onları bilimin aydınlığında özgürleştiren kahramanlardır. Daha uzatmak mümkün ama biz kısa keselim. İşte aydın olmak ile aydınlığı yok etmek arasındaki fark ve işte aydın olanlar ile onları katleden zihniyet. Hrant' ın nezdinde katledilen tüm aydınları şükranla anıyor, bütün aydınlara başsağlığı ve mücadelelerini birleştirme dileğiyle saygılarımı sunuyorum.  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet İletmiş Arşivi