Sendikalar güven vermeli  

Gaziantep sanayi kenti olması nedeniyle, işçi ve emekçi kenti olaraktan anılmasına rağmen sanayide 200 bin çalışanın ancak 5-6 bini sendikalı olması dikkat çekiyor. Çalışanların örgütsüzlüğü emek sömürüsünü daha da artırırken, işverenlerin keyfi uygulamaları çalışanları maddi ve manevi yönden sıkıntı yaratırken, sosyal yaşam alanında da uzaklaştırıyor. Gaziantep’te nakliye sektöründe zoru başararak örgütlü olan TÜM TİS Sendikası Gaziantep Şube Sekreteri Mahmut Canyurt, “6. OSB’yi kurmakla övünen Gaziantep’te sendikal örgütlenmeler çok zayıf. Örgütlenmenin önünde büyük engel olan yasalara demokratik ayar verilmeli. Sendika yöneticileri ofisten dışarı çıkmalı işçinin arasında olup işçiye güven vermeli”  diyerek sorunları özetleyen başlıklara vurgu yaptı. AİDAT SENDİKACILIĞI İLE İŞÇİYİ ÖRGÜTLEMEK ÇOK ZOR Yeni Çizgi Gazetesi’nin sorularını yanıtlayan TÜM TİS Sendikası Gaziantep Şube Sekreteri Canyurt, işçi kenti Gaziantep’te sendikal örgütlenmelerin çok zayıf olduğunu belirerek, özellikle sanayideki sendikalaşmanın çok komik seviyede olduğuna dikkat çekti. Bu durumda sendika yöneticileri ve işverenlerin büyük sorumluluğu olduğu kadar, anti demokratik yasalarında büyük payı olduğunu ileri süren Canyurt, “Her şeyden önce sendikalar işçiye güven vermeli ve mutlaka onların arasında sık sık yer alıp onların sorunlarını dinleyip, çözümü konusunda yardımcı olmalı samimi bir ortam oluşturmalı. Sendikanın faydaları ve güvencesi işçiye anlatılmalı. Sendika yöneticisi işçiyi iyi okumalı ve yüzünü işçiye çevirmeli, örgütlenmesini geliştirmeli. Aidat sendikacılığı ile işçiyi örgütlemek çok zor. Gaziantep gibi bir sanayi kentinde sendikalı işçinin niçin bu kadar az olduğunu, sendika yöneticileri oturup iyi düşünmeli. İşçinin aidatını alıp ofiste oturarak devlet memuru gibi sabah 8 akşam 5 mesaisi yaparak sendikacılık olmaz. Sendikacı sahada olmalı” diye konuştu. İŞÇİNİN SENDİKACIYA BAKIŞ ALGISI DEĞİŞMELİ Gaziantep gibi 6. OSB’nin kurulduğu bir şehrin sanayisinde sendikalı işçi sayısının çok komik rakamda olmasının öncelikli sorumlusunun sendika yöneticileri olduğunu ileri süren Canyurt, “Geçmişte özellikle son 15 yıl içiresinde bazı sendikalar OSB’de bazı fabrikalarda sendikal örgütlenme girişimleri hep olumsuzlukla sonuçlandı, zafiyetler yaşandı. İşçiler perişan oldu, sendikaların güvenirliği sarsıldı. İşçilerin kafasında sendikacıya karşı olumsuz ön yargı oluştu. Öncelikli bu algının kırılması gerekir ve sendika işçiye güven vermeli, aksi takdirde işçi sendikacının arkasında gelmez. Aidat sendikacılığıyla veya siparişle işçiyi örgütlemek çok zor, verimde alamazsınız. 200 bin çalışanın olduğu sanayide 5-6 bin işçinin sendikalı olması demek ne demek. Bu durum hem sendikacının, hem işverenlerin, hem de devletin ayıbıdır ” dedi. SENDİKALI İŞÇİ DİSİPLİNLİ OLUR Sendikalı işçinin aynı zamanda disiplini bir çalışma sorumluluğu olacağını iş güvenliği gibi önemli bir hakka da sahip olacağını söyleyen Canyurt, “Sendikalı işçiyi işveren faza çalıştıramaz çalıştırırsa bunun ücretini ödemek zorunda olur. İkramiye, sosyal haklar, ücret artışı, izinler tüm bunlar imza altına alınarak belli bir kural dahilinde devam eder. Ne işçi nede işveren imzalanan protokolün dışına çıkıp keyfi hareket edemez” diye konuştu. TÜM TİS olarak nakliye sektöründe örgütlü olduklarını ve ARAS gibi büyük kargo şirketlerinde de örgütlenme çalışmalarına hızla devam ettiklerini sözlerine ekledi. BEKİR ŞAHİN