Cinnet toplumu haline geldik

Cinnet toplumu haline geldik
Cinnet toplumu haline geldik
GAZİANTEP-İnsan Hakları Derneği (İHD) Gaziantep Şubesi “İnsan hak ve özgürlükleri ile OHAL’in siyasi ve hukuki değerlendirmeleri” başlıklı panel düzenledi. Panelde konuşan HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya,  toplumun tam bir cinnet haline sürüklendiğine dikkat çekerek, “İnsanların birbirlerine tahammülsüzlüğü had safhada. İnsanlar, adeta cendereye sokulduğu bir dönemden geçiyor”. Cinnet toplumu haline geldik.” Milletvekili Kaya, 15 Temmuz darbe girişimini 'oyun' olarak niteleyerek darbe içinden darbe kurgulanan bir proje” dedi. İHD Gaziantep Şube Sekreteri Avukat Yakup Koca, AKP’nin OHAL sürecini muhalif sesleri susturmak için fırsata dönüştürdüğünü, intikam ve kısas hukukunun uygulandığına dikkat çekti. İnsan Hakları Derneği (İHD) Gaziantep Şubesi tarafından bir düğün salonunda düzenlenen 'İnsan Hak ve Özgürlükleri ile OHAL'ın Siyasi Değerlendirmesi' konulu panel düzenlendi. Müslüm Kılıç’ın moderatörlüğünde gerçekleşen panelde, panelist olarak HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya ve İHD Gaziantep Şube Sekreteri Avukat Yakup Koca söz aldı. HDP Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrul, Birecik Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Müslüm Acar, HDP PM Üyesi Mehmet Karayılan, HDP, DBP, İHD, gibi bazı siyasi parti ve dernek temsilcilerinin de katıldığı panele girişler polis kontrolünde gerçekleşti. Polis panele gelenlerin üst aramasını yaptıktan sonra salona bıraktı. "15 TEMMUZ DARBE OYUNU DİYORUM" 15 Temmuz Darbe Girişimi'nin bir oyundan ibaret olduğunu savunarak OHAL kararının yıllar önce planlandığını öne süren milletvekili Hüda Kaya, "OHAL noktasında yani farklı düşünenler olabilir ama 15 Temmuz darbe oyunu diyorum. Yine sizlerin tanıdığı, bildiğiniz kaç yıldır başımızda olan bu malum zihniyeti ve kişiyi çok iyi biliyorsunuz. Şu anda ne Başbakanlık, ne Cumhurbaşkanlığı onun için artık sıradan memuriyetten farksız. 7 Haziran'dan önce çok sık kullandığı bazı cümleler vardı. 'İsteseniz de, istemeseniz de bu sistem artık değişmiştir. Artık bu elbise, bu bedene dar geliyor' dedi. O bedene dar gelen elbise aslında kendisi, çünkü Türkiye'nin Cumhurbaşkanı olmak kendisine yetmedi." İHD ANTEP ŞB PANELİ EKİM 2016  (5) ‘CİNNET TOPLUMU HALİNE GELDİK’ Milletvekili Hüda Kaya, toplum olarak tam bir cinnet haline sürüklenildiğine dikkat çekti ve “Endişenin, birbirine tahammülsüzlüğün had safhada olduğu, insanların adeta cendereye sokulduğu bir dönemden geçiyoruz” ifadeleriyle “Cinnet toplumu haline geldik” dedi. İyi sayılabilecek kimi gelişmelere dahi sevinirken “Acaba bunun ardından nasıl bir felaket olacak” endişesini insanlara yaşattıklarını söyleyen Kaya, Ankara’da ve Yüksekova’da yaşananların da “10 Ekim yıldönümü nedeniyle yapılacak olan anma ve etkinlikler öncesi korku salmak üzere” kullanıldığını açıkladı. Temmuz 2015’ten itibaren yaşananların birbiriyle bağıntısına dikkat çeken Kaya, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Tüm bu yaşadıklarımız aslında iktidarın tek adam, ‘tek bayrak, tek ses, tek söz’ şiarıyla kurguladığı ve bunu sağlamak üzere hayata geçirdiği planlarının bir parçasıdır. Tespiti doğru yaparsak çözümü de sağlıklı koyabiliriz. Bütün bu planlara rağmen çıkan muhalif sesler ise onları çıldırtıyor. Bu nedenle daha çok saldırıyorlar.” CİHAT YAPTIKLARINI SANIYORLAR Milletvekili Kaya OHAL ve bu kapsamda yaşanan hak ihlallerine değinirken  konuşmasına şöyle devam etti;  “Bugüne kadar ilahiyat fakülteleri, imam hatipler ve din öğretilen ne kadar alan varsa hepsinde bugün iktidarda olan ‘dinci saltanatçı’ anlayış anlatılmıştır. Tüm bu alanlarda yıllarca bu zihniyet, bu gelenek öğretildi. Bu gelenek Muaviye’nin babasının da dahil olduğu ve o günden bugüne kadar gelen yüzyıllık bir gelenektir. Bu dinci geleneğin yetiştirdiği kişiler de ya askeri ya da siyasi IŞİD’tir. Bu yapıyı, nasıl zemin bulduğunu anlamak için bunları bilmemiz gerekiyor. Çünkü bu eğitimlerden geçen insanlar, dini bu sanıyorlar. Samimiyetle cihat yaptıklarına inanıyorlar.” ‘HUKUK HERKESE LAZIM’ Panelist Avukat Yakup Koca, hukuka tarihsel bir bakış getirerek, bağımsız yargının gerekliliğinin anlaşıldığı ilk toplumsal sözleşmelere kadar örnekler verdi. Verdiği örneklerle her dönemin güç ilişkilerine de değinen Koca, hukukun bağımsız olmasına duyulan ihtiyacı da bu örnekler üzerinden anlattı. Bütün bu dönemler boyunca insan hakları ve ihlallerine dair de önemli mücadeleler verildiğini anlatan Koca, “Bütün bu mücadelelerin temelinde de güçlü olanlar değil; ezilenler, mazlumlar, bunun böyle gidemeyeceğini söyleyip isyan edenler olmuştur” dedi. Tarihsel örnekleriyle hukukun herkese lazım olduğunu belirten Koca, OHAL ilanını da şu sözlerle anlattı: “Hükümet, ‘darbecilerle etkin mücadele’ gerekçesiyle OHAL ilan etmiştir. Fakat insanlar OHAL’in yargı denetiminden muaf olduğunu düşünmemelidir. OHAL’de de neler yapılabileceğini sınırlayan Anayasa maddeleri var.” OHAL BAHANE AMAÇ MUHALEFETİ SUSTURMAK Hükümetin OHAL’i “muhalefeti bastırmak” üzere kullandığını belirten Koca, insanların haklarıyla ilgili neler yapabileceklerini bilmesinin önemine dikkat çekti. Bu bağlamda Anayasa Mahkemesi’nin ilk başvuru yeri olması gerektiğini belirten Koca “Anayasa Mahkemesi de kendi üyelerinin bile ihracında hukuktan sapmış olduğunu göstermiş olduğu için iç hukuk yollarının etkin çözüm için yetersiz olduğu görülmüştür. Bu durum Avrupa İnsan Hakları Mahkemeleri’ni (AİHM) bize ikinci bir kapı olarak açmış oluyor” dedi. (BEKİR ŞAHİN)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.