Yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet gizlenebilir mi?

e2 Yolsuzluk, hırsızlık ve rüşvet dosyası Meclis Araştırma Komisyonunda görüşülürken, ‘konuşulmayacak’, ‘yazılmayacak’, ‘tartışılmayacak’ diyen mahkeme kararından mı başlayalım... Genel kanaate göre, hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet neredeyse bir hükümet icraatı haline gelmiş olacak, şimdiki cumhurbaşkanı, eski başbakan, oğlu ve ailesi hakkında konuşulanları yok saymamızı istiyorlar. Bakanlar ve oğulları hakkında ortalığı rüşvet, yolsuzluk ve hırsızlık dosyaları kaplayacak ama yazmak, konuşmak mahkeme kararıyla yasaklanmış olacak. Ve bizden, bu mahkeme kararlarına uymamızı isteyeceksiniz. Yolsuzluk, rüşvet, hırsızlık diz boyu olacak, ama rezaleti, terbiyesizliği, utanmazlığı, hırsızlığı yazmak ve konuşmak mahkeme kararıyla yasak olacak. Kim dinler sizi! Gördüğünüz gibi, dinlemeyenlerin sesi yeri göğü inletti! Onlar, üstelik bir banka müdürünün evinde ayakkabı kutularında çaldıkları dolarları istifleyecekler biz izlemekle yetineceğiz! Ermenekli Recep Amca yırtık lastik ayakkabıyla, sefalet içinde yaşayacak, yoksulluk simgesi görünümündeki anne acı içinde feryat figan edecek, madendeki oğlunun cesedini bekleyecek ve biz bu gerçekleri konuşmayacak, yazmayacak, isyan etmeyeceğiz. Öyle mi? Olacak şey değil. İnsanlık ölmedi beyler! Her şey sizin dünyanıza, dünya görüşünüze göre değil. Sömürüsüz, baskısız; eşit ve özgür bir dünyanın da mümkün olduğunu bilenler ve bunun için mücadele edenler bunu kabul etmezler. Saraylar, mahkemeler, medya, Meclis sizin elinizde olabilir. Bu gün her şeye hakim olduğunuzu düşünebilirsiniz, ancak unutmayın; hiçbir iktidar, hiçbir diktatörlük, hiçbir saltanat sonsuza kadar sürmüyor. Siz de biliyorsunuz ya, biz hatırlatalım; sizin saltanatınız, sizin iktidarınız da sonsuz değil. Ve, en koyu diktatörlüklerde de susmayanlar var. İşçiler, emekçiler, halklar var. Eşitlik, adalet, özgürlük, demokrasi diyenler var oldukça, sizin iktidarınızın da yıkılabilir olduğunu bilmelisiniz. Ve dönüp geriye baktığınızda haklı olanların, mazlumların, eşitlikten, özgürlükten, adaletten yana olanların er ya da geç, ama mutlaka kazandıklarını göreceksiniz. Bizim gazete, Evrensel başta olmak üzere, çokça gazete, yolsuzluk dosyalarını kapatmak isteyenlerin arzuları doğrultusunda verilen mahkeme kararını tanımadı. Gazetecilerin sadece yandaşlardan ibaret olmadığını gösteren onurlu gazeteciler, yazarlar, sendikalar, siyasi partiler az değil. Onlar, doğrudan şaşmayacaklarını, yolsuzluk, rüşvet ve hırsızlığa ortak ve yandaş olamayacaklarını göstermeye devam ediyor. Mahkeme Hakimi çıkıp açıklama yaptı, “Mahkeme kararı, tutanakları aynen yazmaya yasak getiriyor. Bunun için başvuruldu ve mahkeme buna karar verdi” diyor. Tashihe gerek yok... Ne derse desin... Hırsızlık, rüşvet ve yolsuzluğun gizlenmesine cevaz veren mahkeme kararı olmaz, olamaz. Olursa uygulanmaz. Ve hükümetin istediği mahkeme kararına imza atmak, ne adalete ne de hukuka sığar! Hangisinden başlayalım... Eski Başbakan Erdoğan’dan mı... Sabahın erken saatinde oğlunu arayıp, kızını, mahdumlarını; evdeki dolar ve avroları boşaltma operasyonundan mı... Ya da Reza Zarrab’ın çikolata kutusu içinde sunduğu dolarlardan mı... Altın taşımacılığından mı... “Çikolata ve takım elbise aldım, bu Türk geleneğinde var” diyen eski AB Bakanından mı... Ayakkabı kutularından mı... 700 bin liralık saati Türk geleneklerine göre hediye alan eski bakandan mı “Oğlum ne kadar para var” diyen eski içişleri bakanından mı... TÜRGEV’den mi... TOKİ’den mi... Rüşvet ve yolsuzlukta boğazına kadar batan bir iktidar gerçeğini ne yapsanız gizleyemiyorsunuz. Gerçeklerin üzerini kapatmak öyle kolay olmuyor. Gücünüze, kudretinize iktidarınıza güveniyorsunuz. Meclisteki çoğunluğunuza, yargıya, medyaya, devlet olanaklarına güveniyorsunuz, ama yine de olmuyor. Gelişmeler öyle bir hal alıyor ki, toparlayamıyorsunuz. Yolsuzluk, rüşvet, hırsızlık kolay kolay gizlenemiyor. Mutlaka bir yerden uç verip, açığa çıkıyor. Gerçek böyledir. Hep söylenir ya; ‘Gerçeklerin sadece bir kötü huyu vardır; o da er veya geç bir gün mutlaka ortaya çıkmalarıdır’ diye. Onca gerçek olunca birkaç mahkeme kararı da kifayet etmiyor. Böylesi bir bataklıkta ayakta kalmak, iktidarda durmak oldukça zor beyler! Bunu bir kez daha hatırlatıyoruz. *** Dersim üzerinden, Kürt halkı ve Aleviler üzerinden iddialara girenler, Dersim halkından gerekli yanıtı almaya devam edecekler.  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ender İmrek Arşivi