Arif Nacaroğlu

Arif Nacaroğlu

Yaşam

a1 Yaşam çok ilginç. Dünyanın farklı insanlarının farklı kaygıları, sevinçleri var. Genel sorun geçinebilecek kadar gelire sahip olmak. Ama  bazı insanlar için paranın, zenginliğin, güçlü olma hırsının sonu yok. Aslında büyük çoğunluk, küçük çıkarları için, hırslı azınlığın planlarını, hayallerini uygulama görevini yapıyor olduğunun farkında bile değil. Ya beyni yıkanmış, ya bulunduğu dünyadan başka dünyanın içerisine girme kapasitesinden yoksun. Ya da yaşamın zorlayıcı gerçekleri ile kuşatılmış. Kendisinden çok üzerindeki sorumlulukların geçiminin telaşında. Zengin Avrupa tam ortasından ikiye bölünmüş. Zenginlik ve yoksulluk futbola da yansımış. Yukarıyla kıyaslandığında fakir sayılan güney, Portekiz, İtalya, İspanya, Yunanistan, Hırvatistan Dünya kupasında havlu atmışlar. Ama insanlar her şeye rağmen akşam buluşup iki çift laf edecekleri kahve buluşmalarının zevkinden taviz vermiyor. Zengin kuzeyin Hollanda’sı, Almanya’sı, Belçika’sı şimdilik direniyor. Orada da insanlar insanca çalışma koşulları, güzel bir iş sonrası, iyi bir hafta sonu ve en azından deniz kenarında geçireceği yaz tatili peşinde. Fakir toprakların zengin insanları, bu yaşam düzeylerini, zenginliklerini borçlu oldukları diğer kürenin, zengin toprakların fakir insanları ile paylaşmamak için ülkelerini görünmez duvarlarla korumaya çalışıyor. Tarım toplumuna dönüşen yaşam ile küçük parçalara bölünen insanlık hırslı azınlığın değirmenine su taşıyor. Hemen yanımızda bin yıllardır süren dil, din, mezhep, ırk savaşı, yaşamı bölge insanı için eziyete dönüştürüyor. Eline silah verilmiş akıl hastaları, kendi kendilerini Allah’ın görevlisi olarak atamış psikopatlar, bulundukları toplumda kendilerini ispat etme becerisi ve kapasitesi gösterememiş ya da bulamamış ezikler burada insan öldürme gücünün(?) dayanılmaz hazzına kavuşmuşlar. Kendi karanlık ve hastalıklı dünyalarını diğer insanlara dayatırken, sahtekarca kutsal kitapları referans gösteriyorlar. Aynı kitabı okuyan insanlardan her birinin ayrı şey anlıyor ve her birinin doğruyu sadece kendisinin anladığını savunuyor olması işin gereği. Biri bir yeri ele geçirdiğini sanıp orada kendi anladığını diğerlerine uygulatıyor. Bölgede dogmatik saplantılar içinde olmayan, yer altı zenginliklerini halkının Avrupalı gibi yaşaması için harcamaya hazır topluluklar haklı olarak diğerleri ile aralarına geçilmez çizgiler çizme girişiminde. Ama yine de bölgede huzurlu ve insanca yaşam uzak görünüyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arif Nacaroğlu Arşivi

Haber

18 Haziran 2024 Salı 11:38