TUTUKLAMA (CMK m.100)

Tutuklama, bir yargıç kararıyla anayasada ve yasada belirtilen koşulların gerçekleşmesi ile bir kişinin henüz suçluluğu hakkında kesin karar verilmeden önce, özgürlüğün kaldırılmasıdır. Tutuklama kişi özgürlüğünü en ağır biçimde sınırlandıran bir önlem olması nedeniyle, ancak yargıç kararıyla uygulanır. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında “tutuklama nedenleri” düzenlenmiştir. Buna göre, kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilir. Şu hallerde “tutuklama nedeni” var sayılabilir.
  • Şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olgular varsa,
  • Delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme,
  • Tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma, hususlarında kuvvetli şüphe oluşuyorsa.
Hâkim ve mahkemeler, basmakalıp sözlere dayalı olarak, soruşturmada ve kovuşturmada aynı somut gerekçeleri göstermek suretiyle tutuklama, tutukluluğun devamına ve uzatılmasına dair kararları verebilmektedir. Oysa tutuklama, maddi hakikate ulaşmak yolunda ve adaletten kaçmanın önüne geçmek için uygulanan geçici bir ceza yargılaması tedbirinden başka bir anlam taşımamaktadır. Bu uygulama, açık bir şekilde İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin 5. maddesi ile Anayasa’nın 19. maddesi ve CMK’nın 100. ve 101/1. maddelerini, bunun yanında asıl koruma tedbiri olarak uygulanması amacıyla düzenlenen adli kontrole ilişkin CMK’nın 109. maddesi göz ardı edilmektedir. Müdafi veya şüpheli tutuklama kararını veren mahkemeye karşı bir üst mahkemeye 7 gün içinde itiraz edebilir. Örneğin kararı 2. Sulh ceza mahkemesi vermiş ise 3. Sulh ceza mahkemesine itiraz edilir. İtiraz edilen mahkeme bu kararı 3 gün içinde inceler ve bu süre zarfında karar vermek zorundadır. İtirazı haklı bulup şüpheliyi serbest bıraktığı takdirde Cumhuriyet savcısı bu karara itiraz edebilir. Eğer mahkeme kararını değiştirmezse tutuklamaya itirazı incelemesi için itiraz merciine gönderir. (CMK, md.268/2). Tutuklama kararını inceleyen merciin verdiği serbest bırakma kararına karşı Cumhuriyet savcısının itiraz hakkı yoktur. (CMK, md.104/2) Tutuklulukta geçecek süre Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 102. Maddesinde belirtilmiştir. Maddede, tutuklulukta geçecek süreler düzenlenirken, ikili bir ayrım yapıldığı görülmektedir. Bu ayırım, işin ağır cezalık olmaması ya da olmasına göre düzenlenmiştir. Sulh ceza mahkemesi ile asliye ceza mahkemesinin görevine giren işlerde tutukluluk süresi en çok bir yıldır. Bu süre zorunlu hallerde altı ay daha uzatılabilir. Bu durumda süre en fazla ve toplam 18 ay tutukluluk söz konusu olabilir. Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde, tutukluluk süresi en çok iki yıldır. Bu süre toplam üç yıl daha uzatılabilir. Böylece ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde toplam ve en fazla beş yıllık tutukluluk söz konusu olabilir.                                                                                                                                 İHD Gaziantep Şubesi Bşk. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Hartavi Arşivi