Örgüt Propagandası Suçu (TCK M. 220/8-TMK M. 7/2)

Propagandanın sözlük anlamı bir duyguyu, bir düşünceyi, bir haberi yaymadır. Terör örgütü propagandasının oluşumu için “doğrudan kast”ın mevcudiyeti zorunludur. Bu suç, “olası kast” ile veya “taksir”le işlenemez. Kast, failin bir terör örgütünün propagandasını bilmesi ve istemesidir. Fiili hata kastı kaldırır. Fail propagandasını yaptığı örgütün bir terör örgütü olduğunu bilmiyorsa, fiili hataya düşmüş olmaktadır. Propaganda, bireyin temek hak ve hürriyetlerinde olan ifade özgürlüğünün bir görünüş biçimidir. İfade özgürlüğü insanlığımızın gereği ve aynı zamanda sırf insan olmamızdan kaynaklanan bir hak, en önemli temel hak ve özgürlüklerden birisidir. Yaşam hakkıyla birlikte en önemli olanıdır. İnsanın kendini ifade etmesi benliğinin bir yansımasıdır bundan dolayı benliğimiz gibi özgür olmalıdır. Bu anlayış sonucu olarak, düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında yer alabilecek fiilleri propaganda saymak kişilerin temel hak ve özgürlüklerini haksız yere kısıtlayabileceği gibi, bu tutum AİHM nezdinde de sıkıntı yaratabilecektir. Bu bağlamda çoğulcu bir demokraside insanların siyasi konularda anti demokratik görüşleri bile ifade etmesi hoşgörüyle karşılanmalıdır. Ceza tehdidi ile sindirilmeye çalışılmamalıdır. Ne yazık ki, TCK’nın 220/8. maddesinde örgütün propagandasını yapma suçunun cezası bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyken, TMK’nın 7/2. maddesindeki terör örgütünün propagandasını yapma suçunun cezası bir yıldan beş yıla kadardır. Bu durumda görüldüğü gibi TMK’daki propaganda suçunun cezasının üst sınırı daha fazladır. Örgüt propagandasının işlendiği bir durumda hangi maddenin uygulanacağı önemli bir husustur. Kanaatimce TCK’nın 220/8. maddesi uygulanmalıdır. Ayrıca fiilin, bir terör örgütü üyesi tarafından işlenmesi halinde fail, hem örgüt üyesi olma (TCK 314/2) hem de terör örgütünün propagandasını yapma suçundan ayrı ayrı cezalandırılacaktır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS)  10. maddesinin 1. fıkrasında ifade özgürlüğüne hangi durumlarda müdahale edileceği düzenlenmiştir. AİHS 10. madde 1. fıkra:“ Herkes görüşlerini açıklama ve anlatım özgürlüğüne sahiptir. Bu hak, kanaat özgürlüğü ile kamu otoritelerinin müdahalesi ve ülke sınırları söz konusu olmaksızın haber veya fikir alma ve verme özgürlüğünü de içerir. Bu madde, devletlerin radyo, televizyon ve sinema işletmelerini bir izin rejimine bağlı tutmalarına engel değildir.” Bu durumda AİHS’ye katılmamak mümkün değildir. Bu özgürlüğün kullanılmasında görüş ve kanaatler; içeriği, kalitesi, doğruluk düzeyi, ifade yeri, tarzı ve yöntemi önemli olmaksızın bu özgürlüğün kullanım alanı içerisindedir. Yukarıda anlatılanlar çerçevesinde değerlendirdiğimiz zaman örgüt propagandasının suç sayılabilmesi için korunan hukuksal değer açısından somut zarar tehlikesi yaratacak nitelikte olması gerekli görülmektedir. Açıklanan görüş ve düşünce, ancak söz konusu sonuçları gerçekleştirmeye yönelik hukuka aykırı eylemi oluşturduğu takdirde suç teşkil edecektir. Diğer türlü düşünce özgürlüğünün tümüyle yok edildiği görülecektir.   İHD GAZİANTEP ŞUBESİ BŞK.  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Hartavi Arşivi