Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu
Soma Katliamı
Yayınlanma:
Güncelleme:
Soma’da yaşanan maden kazası, göz göre göre geldi. 12 Eylül 1980’den beri örgütsüz bırakılan işçi sınıfı her geçen gün kazalarla hayatın kaybediyordu. Her gün ortalama üç işçi, iş kazası denen cinayetlerde hayatını yitiriyor. AKP hükümeti, çıkardığı yasa ve yönetmeliklerle işçi kazalarını önlemek yerine, artmasının önünü açtı. İşyerlerini denetleyen iş müfettişlerinde uzmanlaşma ayrımını kaldırdı. İş müfettişlerini sayısı, işyerlerini sayısına uygun bir şekilde artmıyor. İş yeri hekimi sertifikaları bağımsız olarak Tabip Odaları tarafından veriliyordu. Şu anda bu yetki Çalışma bakanlığına devredildi. İşyeri hekimleri Tabip odaları tarafından atanır iken şimdi bu durum ortadan kaldırıldı. Tabip odalarının işyeri hekimliği uygulamaları üzerindeki yetkilendirme ve denetim yetkileri kaldırıldı. Soma’da kazanın birinci dereceden sorumlusu madeni işleten Soma Madencilik ise ikinci dereceden sorumlu sorumlusu bütün yetkileri kendinde toplayan hükümettir. Cumhuriyet tarihini en çok ölümlü maden kazası yaşanmıştır. Maden ocaklarımız 100 yıl öncesine daha güvensiz bir çalışma ortamı haline getirilmiştir. Başbakanın 120 yıl önceki maden kazalarıyla bu olayı karşılaştırması, değerlendirmenin gülünçlüğünü ortaya koymaktadır.
Kaza sonrası yaşananlar, kaza kadar önemlidir. Ülkemizde devlet, kazaları önlemek konusunda örgütlenmediği gibi, kaza sonrasında yapılacaklar konusunda örgütlenmemiştir. Kaza sonrası müdahalenin yetersiz olduğu çok aşikardır. Bakanlar tarafından yapılan açıklamalar, şeffaf değildir, yetersizdir. Halkla bakanlar ve hükümet arasında güven duygusu tamamen ortadan kalkmıştır. Ölüm sayısı konusundaki farklı açıklamalarda, bu durum ortaya çıkmaktadır.
Soma halkı başbakana ve bakanlara olan tepkisini ortaya koymuştur. Tüm ülkede bu tepkiler ortaya konmuştur. AKP hükümeti bu tepkileri doğru değerlendirmek yerine, vatandaşı polisiye önlemlerle etkisiz hale getirmeye çalışmaktadır. Önlem almak, yerine, komplo teorileriyle olay önemsizleştirilmeye çalışılmaktadır. Yapılması gereken, soruşturmanın selameti açısından başta olayla ilgili Enerji ve Çalışma Bakanları istifa etmelidir. Kaza her yönüyle, bağımsız savcılarca soruşturulmalıdır. Soruşturmanın her aşaması şeffaf olmalı, kamuoyuna açıklamalar yapılmalıdır.
İşçilerin güya örgütlü oldukları bir sendika vardır. Bu süreç içinde hiç sesi çıkmamıştır. İşçisine sahip çıkmayan, işverenle ortak olan sendika sarı sendikadır. Bu olay, sarı sendikacılığın ne olduğunu bize göstermiştir.
Sonuç olarak, her yönüyle işçi sınıfının nasıl bir cehennemde yaşadığını gösteren olay tüm halk olarak gözlerimizin önünde yaşanmıştır. Halk olarak bu katliamın tanığı olmuş olduk. Örgütsüz halkın, köle halk olduğunu hep birlikte gördük.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.