Arif Nacaroğlu

Arif Nacaroğlu

Şerefliler

İnsanoğlu kendisi ve çocukları için kaliteli bir yaşam peşinde. İstiyorki her gün evine yeteri kadar yiyecek götürsün, çocukları ortalama bir eğitim alsın, sağlık sorunları yaşamasın, doktora, hastaneye kolay ve ücretsiz ulaşsın. Bunun için çabalıyor ama toplum içinde fırsatları lehine çevirmeye alışmış, saldırgan, bencil ve şımarık insanlar pastanın tamamına ve acımasızca göz diktiklerinden, kendilerini buna daha layık gördüklerinden ülkemizde yaşam kalitesi bir türlü iyileşemiyor.Yaşam kalitesi açısından ortaların altındayız. Bırakalım  kaliteli yaşamayı, sadece yaşayabilmeyi becermek bile neredeyse imkansızlaştı. Ölmek o kadar kolay ve ucuz ki. Hemen her gün onlarca kişi serinlemek için girdikleri suda boğularak ölüyor. Trafik kazalarında ölümlerde dünyanın en üst sıralarındayız. Ölü sayısı 5’i geçmezse artık trafik kazaları ön sayfaya haber bile olmuyor. Ülkenin en önemli değeri olan gençlerin 33’ü bir patlama ile katlediliyor. Üniversite bitirip pisikolog, matematikçi, tarihçi, ziraat mühendisi, kimyacı olan ama iş bulamayıp polis olmak zorunda kalmış gençler basit bir kurşunla yok ediliyor. Sadece iş bulamayacağı için askerden sonra tezkere bırakıp çavuş olan, ya da dağa çıkan gençler öldürülüyor. Yaşayabilenlerin durumu da sadece hayatta kalma mücadelesi. Küçük mutluluklar, akşam televizyon dizileri, hemen evin yanındaki parkta, sokak arasında içilen bir bardak çay olmasa sanki dünyaya sadece çalışmak ve çalışmak için gelmiş insanlar. İşsiz çoğunluğa bakıp haline şükreden işli yoksullar. Ulaşımda geçen saatler. Toz toprak içinde yaşam. Azarlayan, azarlanan mutsuz yüzler. Her gece ekranlarda hırsla bağıran, “Döve döve adam edelim” sapkınlığındaki siyasiler, politikacılar, beleşçiler. Artık isimlerini bile duymaya tahammülümüz kalmayan derin yorumcular. Yaşamın en önemli güzelliklerine, derelerimize, ağaçlarımıza, ormanlarımıza göz dikmiş, siyasi destekle milletin anasına sövüp cebe indirdikleri milyarlarla,  önüne yatan bakanları tepeleyerek boğazda viski yudumlayan şerefliler. Basının iki temel görevi, haberleriyle kamu adına her tür iktidarı denetlemek ve gerçeğe ulaşmak için her türlü görüş ve sesin kamuya ulaşmasını sağlamaktır. Bu görevlerden biri sınırlamaya uğrarsa ülkede basın ve ifade özgürlüğü, dolayısıyla demokrasiden söz etmek imkansız hale gelir. Bugün gazetelere, haber ajanslarına, televizyon ve internet sitelerine getirilen sansür, kısıtlama ve baskılar özgür medyanın işlevini hedef almaktadır.  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arif Nacaroğlu Arşivi