Seçimler yaklaştıkça sayılar önem kazanıyor. Her kürsüye fırlayan sayıları kendi menfaati için istediği yöne eğip büküyor. Ama halkı ilgilendiren bu sayılardan çok pazardaki, çarşıdaki temel ihtiyaç maddelerinin altındaki etiketlerdeki sayılar. İktidara ve yandaşlarına göre Türkiye dünyanın en büyük 20 ekonomisinden biri. Hedef ilk 10. Ulusal gelirimiz mükemmel. Uluslararası itibarımız, bize ezelden beri düşman olan Avrupa’yı, okyanus ötesini, Afrika’nın kuzeyini, dört taraftaki komşularımızı, münafıkları, zındıkları, yani dünyanın yüzde doksan dokuzunu saymazsak, iyi. Yeşil alanlara, kent ormanlarının yerine kurulan alışveriş merkezi sayısında dünya birincisiyiz. AVM’lerde yok yok. Diğerlerine göre silahsız soygunun en büyük göstergesi olan enflasyonda dünyanın en kötü 5 ülkesi arasındayız. Gelir dağılımı adaletsiz. Yoksulla fakir arasındaki uçurum inanılmaz. Somut konuşalım. Alman işçisi 3 bin lira asgari ücret alırken biz 9 yüz küsur lira ile geçinmek zorunda kalıyoruz. Alman işçi 1 aylık maaşı ile ikinci el iyi bir araba alabilirken biz aynı araba için 1 yıl çalışmalıyız. Avrupa’da et fiyatı bizdekinin yarısı. Orada insanlar kazandığını, bizde insanlar geleceklerini harcamak zorunda. Sular altındaki Hollanda yılda yüz milyar dolarlık tarım ürünü satıyor. Bizde tarım,  köylülük, aşağılık kabul ediliyor. Konya’da tarım toprakları çoraklaştırılıp ucuz fiyata yandaşa satılıyor. Mahalleleşen köylerde insanlar köylülükten, önce işçiliğe sonra işsizliğe özendiriliyor. Zenginleşen iktidardakiler dünyaya kendi pencerelerinden bakıp ülkeyi zenginleşiyor zannediyorlar. Zenginleşen yandaşların milyar liraları aşan vergi borçları sıfırlanıyor, gariban, BAĞ-KUR borcunu ödeyemediği için sağlık hizmeti alamıyor. Belçika’dan daha büyük tarım toprağımızı kaybetmişiz. Patates üreticisi hafızasını yitirmeye zorlanıyor. Samanı bile Ukrayna’dan alır olmuşuz. Patates İran’dan. Mısır tarlalarımızı söküp yerine TOKİ’leri kondurmuşuz. Şimdi koçanını yiyoruz. Mazot lüks yatlara vergisiz, köylünün traktörüne vergili. Sayılar, hesaplar, kaynaklar havada uçuşuyor. Un KDV’li, pırlanta beleş. Seçim öncesi anketlerin bini bir para. Yandaş ve muhalif anket şirketleri kendi sayılarını açıklıyorlar. Durum herkese göre iyi. Ama patates 5 buçuk lira. Asgari ücrete ayda 170 kilo patates. Günde 6 kilo. Haşla, haşla ye.