Evet, Reis’e küstüm. Diyebilirsiniz ki tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış. Olsun, küsmek tek taraflı. Ben küstüm.
Aslında Reis haklı. 40 yıllık iş hayatımda aldığım maaş dışında ek işler yapıp dünyalık biriktiremediğim için yazıklar olsun bana.
Çalıştığım kurumu mesleğimle ilgili alanlarda bir adım daha ileriye götürme çabası içerisindeyken, yandan dolaşıp avanta sağlayamadığım için yazıklar olsun bana.
Yıllarca kurumumun üniversite sanayi iş birliğini kamu yararına geliştirmeye uğraşırken zengin iş insanlarının sofrasında bir tabaklık yer kapamadığım için yazıklar olsun bana.
İktidara “Emriniz olur” deyip, 3-5 yerden maaş, huzur hakkı, damga vergisi, dosya masrafı, ya da en azından, çorba parası bile almayı beceremeyip devletin tek maaşıyla 40 yılımı geçirdiğim için yazıklar olsun bana.
Beni bırakın, en azından çocuklarımı “günün” vakıflarına, derneklerine kayıt ettiremeyip onlara avanta kazancı öğretemediğim, bir sandal bile alacak ticari bilgileri veremediğim için yazıklar olsun bana.
Sadece bana mı? “Bay Kemal”e de yazıklar olsun. Onca yıl bürokraside dirsek çürütüp bir baltaya sap, bir kuruma kayyum, bir bankanın yönetimine üye, bir şirketin patronuna meze olamadığı, çocuğuna bir çürük raporu bile almayı beceremeyip doğuda bir yerlerde asker ettiği için, emekliyi açlığa mahkum etmek varken onlara fazla maaş verip sosyal sigortaları zarara uğrattığı için ona da, onun, benim ve çoğumuzun olduğu gibi ticaretten anlamayanlara yazıklar olsun.
Ömrü boyunca devletten aldığı maaş dışında beş kuruş kazanmayı, en azından bir okyanus adasında küçücük bir şirket bile kurmayı beceremediğimiz için Reis bizim gibilere ne dese haklı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.