Arif Nacaroğlu

Arif Nacaroğlu

Reis’e göre, satınca vermiş olmuyoruz, yer değiştirmiş oluyoruz

Birleşik Arap Emirlikleri. Gidenlerin anlattığına göre petro-dolarlarla çölün ortasına inşa edilmiş beton ve camdan bir ülke. İsminden de belli, yönetim şekli emirlik. Ülke bir aileye ait. Bölgedeki küçük, büyük diğer ülkeler gibi. Çalışanlar dışarıdan. Bebek bakıcıları, ev hizmetçileri, sokak temizlikçileri, hemen hepsi dışarıdan. Devlet ailenin elinde. Para tırla. Minicik ülkenin yurt dışındaki parası bir hesaba göre 400 milyar dolar. Bize düşen 15-20 milyar dolar. Zengin ülkelerin havalimanlarında dolaşan en büyük uçaklar bunların. Parada zengin, para dışında her şeyden yoksun insanlar her şeyin büyüğünü sever. Üzerinde güneş batmayan imparatorluk denen ülkeyi yöneten başbakan sokak içinde tek katlı giriş katında oturur, dünyanın en pahalı evi yoksul Hindistan’dadır. Parada zengin Emir bilmem ne, dünyanın en yüksek binasını sırf hava olsun, itibardan tasarruf olmasın diye Dubai’nin ortasına diker. 800 metre cam kulesi vardır ama 800 yaşında bir çınarı yoktur.

Şimdi bizim şirketlerimize göz dikmişler. Dışarıda 400 milyar dolarlık yatırımı olan adam istese bizdeki tüm büyük şirketleri satın alır. Elimizde 400 milyar dolardan başka bir şey kalmaz. Aslında 128 milyar doları bir senede har vurup harman savuran bizim gibi gececiler için 400 milyar dolar da büyük para filan değildir ama elde avuçta kalmayınca kardeşimiz Emir’e muhtaç olduk.

Kardeşimiz Emir bizi kurtarır mı? Kardeşin kardeşe borcu altınla, dolarla verdiği yurdum insanına bir kıyak çeker mi? Çeker ama bir şartla. Emir dediğin geri zekalı değil ya. O da biliyor bir gün petrolün biteceğini. O da biliyor Arap çöllerinde cam kulelerin ömrünün kısa olduğunu.  O da biliyor bir gün İsviçre, Fransa bankalarında, Londra borsalarında, Amsterdam kasalarında tutuğu dolarların, altınların, elmasların bir gecede “Lüp” edileceğini. O da biliyor, bugün entarisinin eteğini öpen para tüccarlarının, hepsini isteyen hırsıyla yarın, demokrasi, özgürlük, Arap baharı palavrasıyla kanalizasyon borularında sıkıştırılacağını. Paraları verse de kelleyi kurtaramayacağını.

Limanları çeşitlendirmek için şimdi Türkiye’ye yanaştı. Siz bakmayın Aselsan, Havelsan, Roketsan filan diye hedef saptırdıklarına. Bence Hacı’nın gözü binaydı, uçaktı, oteldi, moteldi, kupon araziydi, toptu, poptu gibi bildiği işlerde.

Bizimkiler verir mi?

Reis’e göre, satınca vermiş olmuyoruz, yer değiştirmiş oluyoruz. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arif Nacaroğlu Arşivi

Haber

18 Haziran 2024 Salı 11:38