Ender İmrek
Pirus zaferi
Yayınlanma:
Güncelleme:
Pirus Zaferi’ni bu denli özgün ve unutulmaz kılan onun, tarihe yıkıcı büyüklükte kayıplar pahasına kazanılan bir zafer olarak geçmiş olmasıdır. Bir askeri tanım, izah ve ifade olmayı aşıp, günlük yaşamın ve özelikle politik gelişmelerin belirli aşamalarında ya da kritik dönemlerindeki gidişat için “Bu bir Pirus zaferi olabilir” dendiği gibi, birinin ya da bir parti veya hareketin elde ettiği sonucu izah etmek için de kullanılmaktadır.
Pirus Zaferi esas olarak kazanılan zaferin verilen kayıplardan sonra anlamsız hale gelmesini ifade eder. MÖ 280 ve MÖ 279 yıllarında Grek kolonisi Tarentum Kralı Pirus Roma’ya saldırır ve neye mal olursa olsun savaşı kazanmak ister. Ve her şeyini feda eder. Sonunda Pirus, savaşı kazanır; ancak fillerle desteklediği ordusunun tamamını kaybeder. Savaşı kazanmıştır ama koskoca ordusunu kaybetmiş, yanında arta kalan üç-beş sefilden fazlası kalmamıştır. Pirus’un bu zaferin ardından “Tanrım, bana bir daha böyle bir zafer verme” dediği ya da “Bir zafer daha kazanırsam tamamen biteceğim” diye mırıldandığı söylenir. Pirus Zaferi aslında yenilmeye mahkum galibiyetleri anlatmak için kullanılıyor ve bu olaya atfen, benzer şekilde kazanılan savaşlara Pirus zaferi deniyor.
Günümüzde sadece iki ordunun kıyasıya savaşı ve sonuçları üzerinden değil, Pirus Zaferi politik gelişmeler karşısında sıkça gönderme yapılan, üzerinde onca söz edilip, sayfalar tüketilebilecek bir gelişmeyi, bir durumu ve sonucu anlatmak üzere dile getirilmektedir.
Bazen bir taktik hamleye örnek veriliyor. Bir politik tutuma, alınmış bir karara, bazen büyük hesapların sonuçlarına dair durumu izah etmek için ona, yani Kral Pirus’a gönderme yapılıyor.
Bazen bir hamleye, politik bir karara, yeni bir sefere, yeni bir taktiğe denk gelip, cuk oturmaktadır.
Pirus Zaferi deyimi, gerçek ile görüntü arasındaki paradoksu göstermek için eşsiz bir örnek ve ifadedir. Sonuçları üzerine kafa yorulan tabloda varsa bir Pirus Zaferi durumu o kendisini göstermektedir.
Kral Pirus savaştan sonra gerçeği görmüş ve sonucu kendisi ifade etmiştir. Belki de en anlamlı yanı budur. Pirus’u sadece bir kral, bir savaşçı olmaktan çıkarıp bir bilge haline getiren de bu izah ve ifade olsa gerek.
Savaşın baş komutanının kazandığı zafer karşısında duruma ve tabloya bakıp gerçeği dile getirmesi bu olayın tarihsel anlamına anlam katmıştır. Pirus gerçeği ters yüz etme yoluna gitmek, “Bakın işte karşımdaki orduyu bitirdim, koca bir zafer kazandım” demek, kendi şahaneliğini ispat ve ilan etmek yerine, kazandığı zaferin kendisinin bitişi anlamına geldiğini çarpıcı biçimde dile getirmiştir.
“Olmadı, bu olmadı” demiştir.
Ve bir bilgelik timsali olup asırlar boyunca dilden dile, kaynaktan kaynağa, hafızadan hafızaya ve tarihe geçmiştir.
Yani Pirus Zaferi tanımının anlam bulması ortadaki tablodan hareketle başkalarının Kral Pirus’u kastederek söyledikleri bir tanım değildir. Kral Pirus’un kendisince yapılan bir tarif, bir izah ve ifadedir. Karşısındaki orduyu yendiği bir zamanda söylemiş ve adıyla anılan bir zafere böyle imza atmıştır!
Elbette her komutan ya da günümüz politik gelişmelerine uyarlayarak söyleyecek olursak her politik kurmay ya da aktörden bunu beklemek saflık olur. Günümüzde kimsenin efsane Pirus gibi davranması beklenemez.
Ancak olup biteni izleyen herkesin olaylara ve gelişmelere bakarak yaptığı bir değerlendirme olmaktadır. Gerçeği ters yüz etmek o kadar kolay olmuyor.
“Yaptım, oldu” diyerek, oradan buradan kanıtlar, gerekçeler bulup getirerek gerçeği ve sonuçları ya da algıyı değiştirmek de o kadar kolay olmuyor.
7 Haziran seçimlerinden sonraki “savaş” ve onun bir numarası kral, padişah ya da baş komutan ya da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın durumunu ve “tekrar seçim” olarak ifade ettiği “kazanım”ı da insana Pirus Zaferini hatırlatıyor.
Şimdilik Erdoğan 7 Haziran’da kaybettiğini yeniden elde etmek için başlattığı hedefine ulaşmış bulunuyor!
7 Haziran seçiminde AKP’nin tek başına hükümet kuracak çoğunluktan düşmesi ve Erdoğan’ın başkanlık hesaplarının boşa düşmesinden hemen sonra yeni bir taktik belirleyen Erdoğan ve ekibinin zaferi kazanmak için olmadık yollara başvurup Türkiye’yi yeniden seçime mahkum etmesinin sonuçlarını yaşayarak göreceğiz.
Bakalım Cumhurbaşkanı Erdoğan “Bir zafer daha kazanırsam tamamen biteceğim’’ diyecek mi?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.