Ecz.İrfan Demirci

Ecz.İrfan Demirci

Orada Yalnız Mıydı ?

i1 Son iki yılda alıştıklarımızdan biri de gündemin Başbakan tarafından belirlenmesi  ve önlendirilmesi olsa gerek . Belki de Başbakanın siyasetçi olarak bu özelliği kitleler önünde onu karizmatik yapan nedenlerin başında  geliyordur. Bir gün Dersim’in acılarını tarih raflarından alıp yorumlarken ,başka bir gün kürtaj konusunu toplum önünde kendi düşünceleri etrafında tartıştırabiliyor Davos ‘ta “ one minute “ derken ,hiç beklenmedik bir biçimde 1915 olayları ile ilgili hiç söylenmemiş sözler  söyleyerek  sürpriz çıkış yapabiliyor. Kamuoyunun dikkatini kendi istediği biçimde istediği yere yönlendirebiliyor . Siyasette ayakta kalabilmek adına bu yan, önemli bir özellik ve kazanç . Bunun yanında muhalefeti de seçmen nazarında geri de bırakan , gündem oluşturamaması ve Başbakanın gündeminin peşine takılıp gitmekten bir türlü kurtulamaması bir etken olabilir . Geçen haftalardaki Anayasa Mahkemesinin 52 . kuruluş yıldönümünde ,yüksek mahkeme başkanının yargı ,hukuk , adalet konularındaki çıkışı onu ülkenin en ön gündemine oturttu . Öyle ki , karşısında devletin en üst protokolü otururken söylenen  zehir zemberek sözler mahkeme başkanını Cumhurbaşkanlığı adaylığı için önemli bir isim haline getirdi . Bu çıkıştan çok geçemeden yine bir yüksek yargı kurumu olan Danıştay ‘ın kuruluş yıldönümünde bu kez Barolar Birliği Başkanının çıkışını gördük .Zehir zemberek sözler onu en üst sıralara taşıyacakken , konuşmaya müdahale eden Başbakan ikinci kez gündemi başkasına kaptırmadı . Geçen sefer Yüksek Mahkeme başkanının sözleri tartışılırken , bu kez Barolar Birliği Başkanının sözleri değil , “edepsizlik müdahalesi “ öne çıktı . Yine gündemi Başbakan belirledi . Bununla kalmadı , Cumhurbaşkanını , Genelkurmay Başkanını , Adalet Bakanını peşine takarak toplantıyı bitirdi. Akşama ise TBMM Başkanı , ve Danıştay Barolar Birliği Başkanını kınayan açıklamalar yaptı . “Edepsizlik müdahalesi “ , Cumhurbaşkanının bile peşine takılması , TBMM Başkanının açıklama yapması , bizim normalleşen !!! demokrasimiz  de birilerine normal gelebilir . Asıl önemli olan orada bir hukuk hocasının , meslek birliği başkanının o kürsüde kendini yalnız hissedip hissedememesi konusudur . Eğer hoca kendini orada yalnız hissetmediyse demokrasi , hukuk , adalet adına gelecekten ümitli olabiliriz. Eğer tersiyse, artık “Kral Çıplak” diyecek kimse de bulamayız . Bırakın konuşmayı düşünmeye bile korkar oluruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ecz.İrfan Demirci Arşivi