Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu

Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu

Kiralık İşçi Yasası Neleri Götürüyor…

Kiralık İşçi Yasası, 20 Mayıs 2016 ‘da resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi.   6715 sayılı, İş Kanunu ile Türkiye İş Kurumu Kanununda değişiklik yapılmasına dair kanun olarak yayınlandı.  2009 yılında aynı kanun meclisten geçirilmiş, o zaman cumhurbaşkanı olan Abdullah Gül  “Emeğin istismarı, insan onuruna yakışmayan durumların doğması ve çalışma barışının bozulmasına yol açabileceği” gerekçesiyle veto etmişti. Çok nadir veto hakkını kullanan A. Gül O dönem İşçi sınıfının göstereceği tepkiden çekinmiş veya burada  iyi polisi ben oynayayım demiştir. Uzun yıllardan beri AKP iktidarının meclisten geçirmek istediği yasa en sonunda meclisten geçmiş oldu. Ülkemizde İşverenler aşırı örgütlü, İşçi Sınıfı ise aşırı örgütsüz durumda. Zaten siyasi iktidar da parababalarına aşırı imtiyazlar tanıyarak, var olan yasalardaki işçi haklarının uygulanmasını göz ardı ederek, işveren sınıfının yanında yer alıyor.  Bunlar bile bizim işverenlerimize yetmiyor. İşçi Sınıfını tamamen örgütsüz, karın tokluğuna çalışan bir sınıf haline getirmek istiyorlar.  Kıdem tazminatının kaldırılmasıyla birlikte bu kiralık işçi yasasının da gündeme getirdiler. Bu şekilde iki koldan saldırı yapmış oldular. Kiralık İçi Yasası bölgemizde eskiden beri tarım işçilerinde uygulanan, elçi sistemine benziyor. Pamuk toplama işini yapan işçileri temin eden elçi günlük olarak, işçiyi tarla sahibine kiralar. İşçiye verilmesi gereken günlük ücretin içinden yüzde 10 ila 20 arasında bir komisyonu cebine atar. Havadan kazanılan bir paradır bu. Benzer uygulama madenlerde dayıbaşı adı altında uygulanmaktadır. Şimdi burada elçi veya dayıbaşının yerini özel istihdam büroları almaktadır.  Şimdilik daha çok, küçük işletmelerde ve işletmelerin destek bölümlerinde uygulanması öngörülen yasa ilk aşamada, bu keyfi çalışma düzenine toplumu alıştırmayı hedefliyor.  Doğum izni ve askerlik izni kullanan çalışanların yerine bu şekilde kiralık işçi istihdam edilebilecek. On kişi çalıştıran küçük bir işyeri çalışanlarından beşini bu şekilde özel istihdam kiralayabilecek. Bu işçilerin sendikal hakları yok. Toplu Sözleşme hakları yok.  Tazminat hakları yok. İşsizlik sigortalarından yararlanma hakları yok. Muhalefet partileri bu yasaya karşı çok cılız karşı çıkışlarda bulundular. İşçi sendikalarından Nakliyat İş ve Birleşik Metal İş gibi birkaç sendika dışında pek bir karşı koyuş gösterilemedi. Durum böyle olunca Hükümet yasayı çok zorlanmadan meclisten geçirmiş oldu.  Yalnızca İşçi Sınıfımız değil tüm vatandaşı yakından ilgilendiren bu yasa, çocuklarımızın geleceğini karartan bir yasa durumunda.  Yasalardan doğan hakları bile kullandırılmayan, İşçi sınıfımız bu yasayla bir kez daha çembere alınıyor. Ülkemizde egemen hale getirilen sarı sendikacılık anlayışının bu iktidara herhangi bir mücadele vermesi zaten olası değil. Kamu Çalışanları sendikaları da bu konuda bir tepki oluşturmadılar.  Bu yasanın arakasından Kıdem tazminatlarının kaldırılması gündeme getirilecek. Her gün televizyonlarda boy, boy uzmanlar, kıdem tazminatlarının kaldırılmasının ve fona dönüştürülmesinin çok iyi olacağını, işçilerin bu durumdan karlı çıkacağının anlatıp duruyorlar.  Yani İşçi sınıfımız ketenpereye getirilerek, aldatılmak isteniyor.  İşçi sınıfının büyük mücadeleler sonucu elde ettiği bu haktan vazgeçmemesi gerekiyor.  Tüm vatandaşlarımızın,  hepimizin geleceği olan İşçi Sınıfına sahip çıkması gerekiyor. Bu karşı çıkış içinde örgütlü olmamız gerekiyor. Ancak Örgütlü Halk Yenilmez. ercankosmanoglu@hotmail.com    

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu Arşivi