Parababası Ali Koç, birkaç gün önce “Küreselleşmenin insan tarafı yok; eşitsizliğin ortadan kalkması için kapitalizmin ortadan kalkması gerekir” diye bir açıklama yaptı. Bundan yaklaşık 20 gün önce de dünyanın en zengin parababalarından biri olan Microsoft’un patronu Bill Gates “Kapitalizm bizi iklim değişikliğinden kurtaramaz. Çare sosyalist politikalar” diye açıklamalarda bulunmuştu. Ne oldu bu parababalarına? diye insanın sorası geliyor insanın. Kapitalizmin, tekelci aşaması olan emperyalizm çağında, yani geberen kapitalizm çağında çalışan emekçi sınıflar ve sömürge halklar inim, inim inlerken “bu ne perhiz, ne lahana turşusu?” Demek gerek. Sosyalist blok’un 1990’da fiilen dağılmasıyla birlikte, dünyanın jandarması AB-D emperyalistleri, meydanı tamamen boş buldular. Sömürüyü daha da artırdılar. Latin Amerika, Afrika, Asya ve Ortadoğu ülkeleri, emperyalizmin baskısını daha çok hissetmeye başladı.   Bu baskı karşısında, 2000 ‘li yılların başında, Latin Amerika’da Venezuella, Bolivya ve Ekvador’da ardı ardına ilerici-halkçı hükümetler iktidara geldi. Bu anlamda Venezuella’da Hugo Chavez’in iktidarı ve iktidarda kalmak için, ABD emperyalizmine karşı verdiği mücadele dünya halklarına örnek olmuştur. Öte yandan Türkiye’nin de içinde bulunduğu Ortadoğu denen bölge de ise, AB-D emperyalistleri, Büyük Ortadoğu Projesini (BOP) devreye soktular. Arka planı 1920’lere kadar uzanan projenin temel hedefi, Ortadoğu ülkelerinde sınırları değiştirmek, her ülkeyi ikiye, üçe ayırmaktır. Bu amaçla, daha önce sosyalizmin yayılmasını engellemek için oluşturdukları, Yeşil kuşak projesinin, üstüne bu BOP planını koydular. Önce 1991’de hemen Irak’a saldırdılar. Oysa daha önce Irak’ı silahlandırarak, Irak-İran savaşını kendileri çıkartmıştı. Kitle imha silahları bahanesiyle 2003’te bu kez karadan da girerek Irak’ta Saddam iktidarını devirdiler. Burada AB-D emperyalistlerinin en önemli destekçileri AKP hükümeti ve Barzani olmuştu. Bu işgal sırasında ve halen devam eden savaşta Irak’ta katledilen insan sayısı beş milyonu buldu. Sonra Arap Baharı diye bir şey uydurdular. Güya Arap halkları, baskıcı yönetimlere karşı ayaklanıyor görüntüsü yaratıldı. Sonra Arap ülkelerinde zaten daha önce de, emperyalistlerin işbirlikçisi ortaçağcı örgütler aracılığıyla bu ülkelerde iç savaşlar çıkartıldı. Tunus, Libya, Mısır bu tuzağa düşürüldü. Mısır ve Tunus, yaralanmalarla bu durumu aşarken, Libya’yı parçaladı bu emperyalistler. Dört yıldan beri de Suriye’yi parçalamakla uğraşıyorlar. Kullandıkları örgütler, kendi yarattıkları Taliban ve El Kaide gibi Ortaçağcı örgütlerin artığı IŞİD. AB-D emperyalistleri, girdikleri ülkede en erici sınıflarla işbirliği yapıyorlar. O ülkenin eğitimini bozuyorlar. Buna en iyi örnek. 1970’li yıllardaki Pakistan’dır. Pakistan Ziya Ül Hak darbesi sonrasında Laik okullar kapatılıp, bütün okullar medrese haline getiriliyor. Biz de benzer bir durum var. 4+4+4 eğitim düzeniyle okullar medreselere benzer hale getirildi. Bilimsel ve laik eğitim ortadan nerdeyse kaldırıldı. Yani emperyalizm, ortaçağcılığı sürekli gündemde tutup, dünya halklarına karşı bunu kullanıyor. Bölgemizde hepsi Müslüman olan halklar din adına birbirini boğazlar duruma getiriliyor. Ülkemiz de bu durumdan muaf değil. “Yugoslavya, Irak, Suriye, Şimdi Sıra Sende Türkiye” diyor emperyalistler. 1920’lerde SEVR anlaşmasıyla yapamadıklarını, şimdi yapmak istiyorlar. Bölgemizde AB-D emperyalizminin “Kan, gözyaşı ve zulüm” düzeni sürerken, birkaç parababasının kapitalizmi yerip, sosyalizmi övmesi, sahte bir günah çıkarma törenine benziyor. ercankosmanoglu@hotmail.com