IŞİD, ‘İş birlikçileri’ve demokratik enternasyonal

  Dünya halkları İŞID terörüyle sarsılıyor.   Canlı bombalarla, silahla, bombayla, kamyon ya da başka araçlarla, birçok yöntem kullanarak insanları katletmeye devam ediyorlar. Suruç, Diyarbakır, Ankara, Beyoğlu, Sultanahmet, Fransa, Brüksel… Atatürk Havaalanı Katliamı’ndan sonra bu defa Fransa’nın Nice şehri kana bulandı. Açıklamalara göre son katliamda, Nice’de 84 kişi katledildi. 100’den fazla yaralı var. Her katliam sonrasında açıklamalar yapan, mesajlar yağdıran, sahte gözyaşları döken emperyalist güçler, baskıcı ve gerici yönetimler ise IŞİD’in katliamlarından beslenmeye devam ediyorlar. IŞİD’i yok etmeye kilitlenmek, kaynaklarını kurutmak yerine, bu katiller şebekesinin katliamları üzerinden içeride ve dışarıda yeni bir dizayn çalışmasına girişiyorlar. Her ülkedeki burjuva partileri rakiplerine çelme atmak, onları devirmek için IŞİD’in katliamlarından yararlanmayı tercih ediyor. Rakip partiler ırkçılığı, halklar ve inançlar arasındaki düşmanlığı kışkırtmak, derinleştirmek için kullanıyor. Irkçı partiler dini, milliyetçiliği köpürtüyorlar. Emperyalist devletler rekabeti, pazar kavgalarını, nüfuz alanlarını genişletmenin bir aracı olarak, “sürdürülebilir”, “yönetilebilir” hesapları yaparak, “IŞİD katliamları ile yaşamak gerek” teorilerini benimsememizi istiyorlar. Ülkelerin içlerine işleyecek denli pençelerini geçiriyorlar. Savaş sektörü ‘canlanıyor’; silahlanma artıyor; yeni alanlar açılıyor! IŞİD’in hedef alınmasında ortak kesin sonuç alıcı tutum yerini, onu ve IŞİD katliamlarını politik hesaplarına uyarlamanın hesaplarına kafa yoruyorlar. Türkiye yönetiminin Suriye ve ona bağlı olarak IŞİD meselesinde nasıl bir tutum ve yaklaşım içinde olduğunu ise tüm dünya biliyor. Önce ‘kardeşim’ dedikleri Esad’ı düşürmek için IŞİD’e sarılanları bilmeyen yok. Neredeyse İslam dünyasına hilafet getirecek, başına halife olacaklardı! IŞİD’in katliamlarının hedefi haline gelen Türkiye’de yaşadıklarımızın tümünde bu iktidarın uygulayageldiği bu hesap ve politikaların rolü, sorumluluğu, payı var. IŞİD ve onun türevlerini, el Nusra ya da farklı isimler altında katliamlarını sürdüren örgütleri desteklediler. Onları, Esad’ı devirip, Suriye’yi kurtaracak örgütler olarak lanse ettiler, destek verdiler, kolladılar, büyüttüler. Bu tutum son günlerdeki göz boyamalara, pragmatist açıklama ve politik yaklaşımlara rağmen değişmiş değildir. PYD’yi hedefine koyan ve IŞİD’i onunla kıyaslayan bir devletin IŞİD’çi olmaktan kurtulması kolay değildir. AKP iktidarı ile IŞİD ve bu tür örgütler karşılıklı ortamdan nemalanıyorlar. Politik, ekonomik, sosyal, kültürel birliktelikleri onların karanlık ilişkilerini her gün biraz daha deşifre etse de, iktidar ikiyüzlü davranmaya, pişkinliği elden bırakmamaya devam ediyor. Yaratılan ortamdan tüm emperyalist güçler memnundur! Tüm bölge gerici, ırkçı, diktatör yönetimleri IŞİD’den yararlanmanın yolunu bulmaya çalışıyor. IŞİD’i hepten yok etmeyi, kazımayı düşünmüyorlar; bu ortamdan sonuna kadar faydalanmayı düşündükleri yaşananlardan da anlaşılıyor. PYD’nin ve onunla ittifak içinde hareket eden ve gerçekten de IŞİD’e karşı tek tutarlı mücadele güçlerine karşı tutumları ise riyakarlığı geçmiyor. Kürtlerin demokratik bir yönetim kurma çabalarına hemen tümü rezerv koymaya devam ediyor. Tüm bu olup bitenden zarar görenler ise halklar, işçiler ve emekçiler oluyor. Savaşsız, barışçıl, demokratik, eşit ve özgür ülkeler, yönetimler yaratma çabasındaki halklar, işçiler, emekçiler ve onların örgütleri ise tüm bu güçlerin, emperyalistlerin, bölge gerici devletlerinin hedefi olmaya devam ediyorlar. Bırakınız sosyalist bir ülkeyi, demokratik bir gücün, enternasyonal bir dayanağın bile bulunmadığı koşullardayız ve mücadeleleri birleştirerek yol alacak demokratik bir mevziden de yoksunuz. Emperyalizme karşı, bölge devletlerinin savaş ve şiddet yüklü politikalarına karşı ortak cephe kurabilmiş değiliz. Böylesi koşullarda tüm dünya halklarının ortak demokratik hareketi daha da önem kazanıyor. Demokratik koalisyona ihtiyaç yok mu? Türkiye’den başlayarak bunu yapmak gerek. Cephe arayışlarını büyütmenin zamanı… Savaşa, ırkçılığa, gericiliğe, faşizme karşı yeni demokratik enternasyonal için neden adımlar atılmasın ki... Dünyayı kurtaracak olan sosyalistlerin çabası, yaratıcılığı ve mücadelesi olabilir…  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ender İmrek Arşivi