Arif Nacaroğlu

Arif Nacaroğlu

Her şey kimin için?

Bankaya gittim. Para yatıracağım. Sıramı aldım, beklerken bir görevli geldi. “Mobil uygulamamızı yükleyin, şubeye gelmeden işlemlerinizi yapın. Hem de bazı avantajlarımızdan yararlanın” dedi. Sabah kalktım. Televizyonda bir haber. “Kasiyersiz marketler işbaşında.” İstediğini alıp sepete atıyorsun. Elektromanyetik dalgalar aldığın malın ücretini doğrudan banka kartına gönderip, kredi kartından hesabı kesiyor. Çıkıp gidiyorsun. Beleş gibi. Dünya toz duman. Herkes birbirine düşman. Herkesi besleyecek topraklar kimine dar geliyor. Güya dindarlar, ama Allah’ın dünyayı yaratırken çizmediği sınırları kendileri çizmişler ve bu sınırları “Allah adına” korumaya çalışıyorlar. Sonuçtan sebebe gidersek, İngiliz yardım kuruluşu OXFAM’ın yıllık raporlarına bakmamız yeterli. Herkes birbirini yerken, sokakta işçi işçiyle, köylü köylüyle, şehirli hepsiyle kavga ederken dünyada neler olmuş, raporda tüm rakamları ile var. “Mobil uygulama yükleyin” diyen banka görevlisi, ben bu dediğini yaparsam, işini kaybedeceğini düşünemiyor. Algı kafasına kazınmış. O gelişen teknolojinin gelişmeyen ve daha da yoksullaşan bireyi olarak çocuklarına bir gelecek bile bırakamayacağının farkında bile değil. Yapay zekalı bir dünyaya gidiyoruz diye o da seviniyor. Ya da “kasiyersiz market”te şimdilik çalışıyor olmanın gururunun(?) yakın gelecekte kendisine nasıl fatura edileceğinin farkında olamayacak şekilde beyni yıkanmış işçi. Ya da silahının arkasında tüfeğine başını yaslarken sevdiklerini düşünen insan. Her şey ne için? Rapordan birkaç sonuç. Dünya serveti son yılda 760 milyar dolar arttı. Bu para Türkiye’nin bir yıl boyunca tüm hücreleriyle 24 saat çalışarak ürettiğinin toplamı kadar. İyi mi? İyi. Ama bu para dünyanın en zengin yüzde biri arasında paylaşılmış. Dünyanın yarısından fazlasının, 3 milyar 7 yüz milyon kişinin gelirinde bir artış olmamış. En zengin 42 kişi, dünyanın yarısının toplam sahip olduğundan fazlasına sahip. Yani bir zengin 88 milyon insanın toplamından zengin. Hani bu zenginlerden biri “Ben artık dağlara çekilip derviş olacağım” dese, 88 milyon kişi, Türkiye’nin tamamından fazlası, açlıktan, yoksulluktan kurtulacak. En zengin 3 ABD’li ABD’nin yarısının toplamından zengin. Dünya servetinin yüzde 82’si yüzde 1’in elinde. Bu tablonun tek sebebi devletleri yönetenleri, kuralları koyanları bu en zengin yüzde birin seçmesi. Sahip oldukları büyük parasal güçle yoksul insanların algılarını yönetmeleri, onları kendi tarif ettikleri demokrasiye inandırmaları. Ve bu sonuçların sebebi işte tam da bu günlerde olanlar. IŞİD’i yaratanlar da onlar, yok etmeye çalışanlar da onlar. Düşmanı(?) yaratanlar da onlar, yok etmek için yoksulu yoksula kırdıranlar da onlar. Savaşanlar vatan, millet, din, mezhep için savaşırlar ama savaşlar ne için yapılır? OXFAM’ın tablosu bu sorunun yanıtı. Askerde koşarken bağırırdık, “Her şey vatan için.” Şimdi marketteki kasiyer, bankadaki çalışan, fabrikadaki işçi hep birlikte bağırıyoruz. “Her şey dünyanın yüzde biri için mi? Her şey en zengin 100 kişi için mi?”  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arif Nacaroğlu Arşivi