Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu

Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu

Gaziantep’te Hayat Pahalılığı…

Geçen hafta açıklanan yıllık tüketici fiyatları endeksine göre, 2103 yılında enflasyonda (hayat pahalılığı) tüm iller içinde yıllık %8,5 artışla Gaziantep, birinci oldu. Gaziantep 2012’de yüzde 6,2 ile yedinci, 2011’de yüzde 11,6 ile altıncı, 2010’da ise yüzde 6,8 ile 18’inci il olmuştu (1). Son üç yıldır Suriye’den gelenler yüzünden Gaziantep’in ekonomik ve sosyal hayatı değişmeye başladı. Kiralar son yılda ortalama %14 artmış olarak görülüyor. Eski kiracıları bir yana bırakıp, yeni kiralarda bu artış %100 civarında. Geçen sene 500 liraya tutulan daireler, bu sene 1000 liraya ancak tutulabiliyor. Kenar semtlerde 200-250 lira olan kiralar da 500 liraya çıkmış. Kiraların aşırı artışından, üniversite öğrencileri aşırı etkilendi. Daha önce hiç tutulmayan, kapıcı daireleri, öğrencilere kiralanmaya başlandı. Garaj gibi yerler bile, konut olarak kullanılmaya başlandı. Kredi ve Yurtlar Kurumu, öğrencilere barınacak yurt yapmadığı için, öğrencilerimiz hayatlarının en güzel yıllarını sefalet içinde geçiriyorlar. Gıda fiyatları da aşırı artmış. Bunun temel nedenlerinden biri talepteki artış. Diğer taraftan da ülkemizde planlı bir tarım yapılmıyor. Ayrıca tarımda desteklerin kaldırılıyor bu durumlar da gıda fiyatlarında artışa neden oluyor. Gaziantep ilinde pek çok tarım arazisi, hızla el değiştiriyor. Alım-satımlar dolayısıyla arazilerde, tarım yapılması güçleşiyor. Ayrıca sanayi artıklarıyla da binlerce dönüm tarım arazisi kullanılmaz hale geliyor. Sanayi ülkesi olacağız derken, montaj sanayinden ileri gidemedik. Ama tarım ülkesi olma özelliğimizi de kaybetmiş görünüyoruz. Bu hükümetin tarımda yaptığı geriletici hamlelerden biri, taban fiyatı politikasının terk edilmesi olmuştur. 12 Eylül 1980 darbesi, kırsal alanda kooperatifçiliği öldürmüştü. Şu anda köylülerin üretici birlikleri oluşturması konusunda hükümet hiçbir destek sunmuyor. Tüm bunlara bağlı olarak köy nüfusunun da hızla azalması, tarımı bitiren önemli nedenlerden birisidir. Kısaca ekonomik düzenimiz üretim yerine, tüketim üzerine kurulu olduğu için, insanlar üretmek yerine üçe alıp beşe satarak, bezirgânlık etmeyi istedikleri için hayat ucuzlamıyor, daha pahalı hale geliyor. Bu hayat pahalılığında asgari ücret aylık 846 lira olarak açıklandı. Açlık sınırının altında olan bu ücret, temel ihtiyaç olan barınma ve beslenmeyi karşılayacak durumda değil. Şehrimizde bu ücretle yaşamak, çoluk çocuğu geçindirmek artık daha da zorlaşacak. 1) www.tuik.gov.tr

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu Arşivi