Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu

Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu

Gaziantep’in Kurtuluş Bayramı ve Günümüz...

25 Aralık 1921 Gaziantep’in kurtuluş günüdür. Ülkemizde Kurtuluş savaşı sırasında uzun süren kuşatma sonu, 6713 insanımızın hayatını kaybettiği bir büyük mücadeledir Antep Savunması. İki yıldan beri Kurtuluş günleri artık bayram olarak kutlanmıyor. İki yıl önce okullar bugün tatil olur. O günlerde bayram kutlanırdı. AKP iktidarı bu kutlamayı sınırlandırdı. Bu iktidar döneminde bütün ulusal bayram ve gün kutlamalarına kısıtlamalar getirildi. Oysa Gaziantep savunması, Kurtuluş Savaşımızın simgelerinden birisidir. 8 Şubat 1921’e kadar sürer bu savunma, savaşçılar bir yarma harekatı sonucu şehri terk eder iken, şehir Fransız yönetimine bırakılır. Bu dönemden sonra, Cemiyeti İslami diye bir teşkilat, şehri Fransızlarla birlikte yönetir. 1921 sonundaki Fransızlarla Ankara antlaşması sonrasında, Fransız kuvvetleri bölgeyi terk ederler. 25 Aralık 1921 askerlerimizin Gaziantep’e girdiği gündür Şahinbey, Karayılan Gaziantep savunmasının başkahramanlarıdır. Asıl adı Molla Sait olan Şahinbey, Kilis Kuvay-ı Milliye Komutanı olarak görev yapmıştır. Fransız Kuvvetlerinin Kilis üzerinden Antap’e girmesine engel olmak için Elmalı köprüsü üzerinde düşmanın süngüleriyle şehit olmuştur. Son sözü “Eğer, düşman buradan geçerse; Ben Antep’e ne yüzle dönerim, düşman ancak benim cesedimi çiğner de öyle girer Şehir'e’ ”olmuştur. Karayılan, Atmalı aşiretinden olup, 1888 yılında Maraş’ın Pazarcık ilçesi, Höcüklü Köyü, Elifler mezrasında doğmuştur. Kürt Mulla olarak da bilinir. Karayılan, Gaziantep’in zor günlerinde, etrafında topladığı arkadaşlarıyla, Karabıyıklı diye bilinen mevkiide, Fransız Kuvvetlerine çok büyük darbeler indirmiştir. Böylelikle de Kuvay-ı Milliye saflarına katılmış, Şahinbey’in de dava ve silah arkadaşlarından birisi olmuştur. Kendisine verilen Şıhın Dağı(Sarımsak Tepe)’ndaki Fransız Kuvvetlerini geri püskürtme görevini yaparken, şehit olmuştur. Gaziantep’te kuşatma sırasındaki ölümlerin önemli bir kısmı açlıktan olmuştur. Zerdali çekirdeği ile ekmek yapılarak halkın karnını doyurduğu, bir kısmının da bu zerdali çekirdeğinin fazla yenmesiyle zehirlenerek hayatlarını kaybettikleri söylenir. Antep Harbinde, Fransızlar esas olarak Ermenilerle işbirliği içinde halkımıza karşı bir savaş yapmıştır. Özünde ciddi şehir savaşları yaşanmıştır. Yılarca birlikte yaşayan halklar Birinci Dünya Savaşında İngiliz, Fransız emperyalistlerinin kışkırtmasıyla birbirine düşman edilmiştir. Birinci Dünya savaşından sonra, binlerce kilometre uzakta olan İngiltere ve Fransa Irak, Suriye ve Filistine yerleşmişlerdir. Kurtuluş savaşımızla bu emperyalistleri 94 yıl önce topraklarımızdan kovmuşuz. Ama şimdi yine aynı yerdeler. Yeni SEVR demek olan Büyük Ortadoğu projesiyle AB-D emperyalizmi bölgemizde, yine halklarımızı biribirne kırdırıyor. Irak’ta 1991’den beri beş milyon insan katledildi. Irak yetmedi Suriye’ye de saldırdılar. Onların beslediği IŞİD çeteleri devreye sokuldu, yüzbinlerce insan Suriye’de katledildi. Suriye de yetmedi, sıra Türkiye’de diyorlar. Demokratik-Laik bir düzende, özgürlükler içinde çözebileceğimiz Kürt sorunu, AB-D emperyalizminin kontrolünde çözülmek isteniyor. Sonuç; kan, acı gözyaşı... Türk ve Kürt gençlerinin yanında artık çocuklar ve yaşlılar da hayatlarını kaybediyor. AB-D emperyalizmi bölgemizden yeni bir SEVR haritası çıkartmak istiyor. 94 yıl önce olduğu gibi, Türk, Kürt, Arap hepimiz, yeni bir Kuvayı-Milliiye hareketiyle bu gidişata dur demememiz gerekiyor. ercankosmanoglu@hotmail.com

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu Arşivi