Ecz.İrfan Demirci

Ecz.İrfan Demirci

EĞİTİM –SAĞLIK

i1 Orta öğretim giriş sınavları ile ilgili karmaşa sürüyor. İptal edilen sorular, mahkemelerin verdiği yürütmeyi durdurma kararları. Veliler çocukları için endişeli ve tedirgin. Peki ya sınava giren çocuklarımız? Yorulan, çocukluklarından özveride bulunduklarının farkında bile olmadan büyüyen çocuklarımız, Onlar ne düşünüyor, ne diyorlar bu keşmekeşe? Her yıl başka bir sınav sistemi uygulayan ve her seferinde en iyisini yakaladığını sanan bir Milli Eğitim, Çocuklarınızı “ paralelin okullarından alın “ diyerek eğitime nereden baktığını anlayabileceğiniz bir iktidar. Orta öğretim sınavlarının üstü diyebileceğimiz üniversite giriş sınav sonuçları da yayınlandı. Öğrenciler şimdi tercih yapma sürecinde. Bu günlerde gazetelerde, televizyonlarda hatta yol kenarlarındaki billboardlarda bile özel üniversite reklamları var. “Beni tercih edin, benim şu özelliklerim var .“ Buzdolabı,  çamaşır makinesi reklamı gibi Özel üniversitelerin sayısı devlet üniversitelerinin sayısını geçmiş bile olabilir. Çoğu kentte özel üniversite sayısı üçü, dördü buldu. İstanbul ‘da onlarca özel üniversite var. Bu durum eğitim sistemi için olumsuz ya da olumlu bir gelişme midir? Bu sorunun yanıtı nereden, hangi pencereden, nasıl baktığınıza göre değişebilir. Bir yanda yap boz gibi sürekli değiştirdiğiniz ve sınav sonuçlarında soru işaretleri olan orta öğretim sınav sistemi. Diğer yanda ağırlığı sürekli ve hızlı bir biçimde artan özel üniversite eğitimi. Bu üniversitelerin akademik durumlarını gelişmişliklerini sorgulamak pek gündem edilmiyor yalnızca açılışları onaylanıyor. Sağlık, eğitim devletlerin çoğunun anayasasına göre zorunlu görevleridir. Sağlık gibi eğitim de özelleşiyor, piyasalaşıyor. Sağlıkta her geçen yıl özelin ağırlığı artarken, eğitimde de özel öne çıkmaya başladı. Bastır parayı istediğin mesleğin sahibi ol. Ne de olsa liberal ekonomi,  kim ne diyebilir? Bu ülkenin sosyal demokrat ana muhalefet partisi, sağlığın ve eğitimin bu denli özelleştiği, piyasalaştığı bu duruma neden bir şeyler söylemez. Anlamak mümkün değil. Kitlelere iktidar karşısında alternatif olabilmek için yalnızca yolsuzlukları, hırsızlıkları dile getirmekle olmuyor. Yoksulların, alt gelir gruplarının gündelik hayatlarına sağlıklarına, çocuklarının eğitimine de bir şeyler üretebilmek, söyleyebilmek gerekli. Alternatif olabilmek ancak böyle olunabilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ecz.İrfan Demirci Arşivi