Ender İmrek
Deprem, acı tablo ve halkın da defteri var kaydeden
Deprem, acı tablo ve halkın da defteri var kaydeden
ENDER İMREK
enderimrek@hotmail.com
Deftere kaydediliyormuş olup biten…
Öyle dedi, 21 yıldır ülkeyi yöneten Erdoğan.
Maraş’ta deprem bölgesinde savuruldu o tehditler.
“Günü geldiğinde, şu anda tutuğumuz defteri de açacağız” diyor Erdoğan. Enkaz orada dururken, altındakiler can verirken, milyonlar acı içinde kıvranır, enkaz altındaki canlara bir an önce ulaşılsın diye beklerken…
Örgütlü halk istemiyorlar. Organize olmuş ve hızla enkaza müdahale eden, deprem bölgesine yardıma giden halk istemiyorlar. 1999 depreminde halk örgütlüydü, hızla harekete geçti. Şimdi bunu engelleme çabasındalar.
Oysa Diyarbakır örneği var. Orada da deprem oldu. Örgütlü toplum oluşunun yararlarını gördük. Halk hızla harekete geçiyor ve yaraları sarmak için canhıraş bir çaba içine giriyor. Komiteler olsa, her mahallede her köyde, sendikalar, meslek odaları, partiler, dernekler, kadınlar gençler ve organize olmuş arama-kurtarma ekipleri olsa böyle olmazdı sonuç.
AKP dışında organize, örgütlü olan herkesi düşman kabul eden biz zihniyet var. Ancak geri adım atmamak gerek, hızla örgütlenmek ve yaraları sarmak için harekete geçmek ve bu iktidardan kurtulmak için daha çok örgütlenmek gerek.
Örgütlü toplum ve eleştiren halk istemiyorlar. Ölümlere neden olan politikaları dile getirilmesin diye baskı rejimini tahkim etmeye çabalıyorlar. Seçime giderken ilan ettikleri OHAL ile toplumu ezmek, dize getirmek istiyorlar.
Zor zamandayız, dayanışma zamanı, acı içindeyiz, ancak gerçekleri yazmaktan, konuşmaktan geri durmayacağız. Tehditlere boyun eğecek değiliz, insanlar enkaz altında can veriyorken durmak, geri adım atmak olmaz.
Depremin üzerinden 6 gün geçti. Hâlâ enkaz altındayız ve sesler geliyor… 6 gün oldu ve hâlâ su ulaşmayan yerler var. AFAD yetersiz, organizasyonsuz. Koordinasyon yok. İş makineleri yok. Vinç, kepçe, dinleme cihazı yok. Kriko yok. Gıda yok. Giyim yok. Ne ekmek ne jeneratör ne çadır var hâlâ…
Ve çaba içindeki insanları, halkı tehdit ediyorsunuz
Oysa depremle ilk defa karşılaşmıyoruz. Yaşadığımız toprakların ya birinci ya da ikinci derece deprem kuşağı olduğunu bilim bize döne döne söylüyor. Ancak bu gerçek biliniyor olmasına rağmen 20 yıldır rant yüklü planları uygulamaktan geri kalmadılar ve halklarımıza bunu yaşattılar.
Gerçekleri yazmalı, konuşmalı ve bu iktidardan kurtulmak için örgütlenmeliyiz.
“Kader planı” ile rant planına dayalı siyasi iktidar pratikleriyle yaşanan acıların temellerini ülkenin dört bir yanına döşeyenlerin tehditlerine boyun eğmeden örgütlenmeli, yaraları sarmalıyız.
Ülkeyi baştan başa TOKİ evleriyle donatmakla övündünüz yıllardır. Her yanı yandaş müteahhitlerin yaptığı yüksek dayanıksız ama gösterişli binalarla doldurdunuz. Bunu siz yaptınız. Bu tablo sizin eseriniz. Gerçekleri döne döne söyleyeceğiz, yazacağız, konuşacağız.
7.7 şiddetindeki deprem ve ardından yaşanan ikincisi 7.6 büyüklüğündeki depremle 10 il, ilçeleri ve köyleriyle yer bir olduysa eski yeni tüm binalar enkaza döndüyse bunun sorumlusu sizi eleştiren ve tehdit ettiğiniz insanlar değil.
Tüm iktidarlar bundan sorumludur elbette. Düzeni hep kapitalist zihniyetin savunucuları yönetti ve bu durumun sorumlusu tüm düzen partileridir. Ancak sizin iktidarınız kadar inşaatla övünen olmadı. Övündüğünüz o inşaatlarınız ülkenin dört bir yanında halka mezar oluyor.
Bugün altıncı gün ve enkazdan çıkarılan cansız beden sayısı 20 bin dolayında. Bu kadar çok kaybımız varsa bundan sorumlu olan öncelikle düzeninizdir, iktidarlarınızdır. Bunları yazmaya konuşmaya devam edeceğiz.
Depremin daha ilk anında, ilk dakikalarında depremin boyutu açıklanmasına ve sonucu biliniyor olmasına rağmen harekete geçmeyen de iktidarınızdır. Tek adam yönetiminin hızlı karar almada ne denli önemli olduğundan dem vurmuştunuz “Başkanlık sistemi” için halktan destek isterken. Şimdi OHAL ilan ediyorsunuz. OHAL’i hangi amaçlarınız için kullanacağınızı da biliyoruz. “Darbe Allah’ın bize bir lütfudur” demiştiniz ve ardından ilan ettiğiniz o hal ve darbe koşullarını aratmayan süreçteki gelişmeleri biliyor şimdi acı içinde kıvranmakta olan halk olarak. OHAL’i seçimleri ertelemek, muhalefeti ezmek, yeniden iktidarı elde tutmak için nasıl kullanmak isteyeceğinize tanık olacağız...
Ancak bunları yaşamış halk buna bir daha asla izin vermeyecektir.
1999 depreminde “Devlet çöktü” manşetleri atanlar, o gün yaşananları, yönetenlerle ilişkilendirenler bugün gerçeği gizlemeye kalkışsa da karartılamayacak olan gerçek şu ki sonucun bu denli ağır olmasının sorumluğu sizindir. Ölümlerin bu denli artmasında geç kalmanın büyük payı var.
Halkın defteri var ve olup biten yazılıyor o deftere…
OHAL’le, baskıyla, tehditle gerçeği ters yüz etmenize, iktidarınızın halk iradesini gasbetmesine izin vermeyeceğiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.