CHP olağanüstü kurultaylar partisi olarak anılırdı.
Ancak bu algıyı desteleyecek kurultaylar artık yok.
Tersine ülke olağanüstü günlerdeyken ana muhalefet,olağan kurultayını yaptı.
Olağan kurultayda, kamuoyuna olağanüstü gelen işler vardı!
Birden fazla genel başkan adayı.
Parti meclisine kendi iradeleri ile aday olabilen beş yüze yakın delege.
Çarşaf liste ile yapılan seçimler.
Genel başkanın anahtar listesine karşı ortaya çıkan anahtar listeler.
İşte bunlar unuttuğumuz ,artık bize olağanüstü gelen işler.
Hemen hemen hiç bir siyasi partinin genel kurulunda artık bunları yaşamıyor ve göremiyoruz.
Bütün delegelerin oyunu alan genel başkan.
Tek elden ve itirazsız hazırlanan parti yönetimi listeleri.
Parmağını kaldır ve git!
Senin iraden buraya kadar.
Demokrasimizdeki gerilemenin siyasi partilere açık ve net yansıması.
Eleştirisi ,lafı ,sözü çoktu CHP kurultayının.
Belki de çoğuda doğruydu bunların.
Hepsinden çok daha önemlisi ,demokratik mekanizmaların çalıştırılması ve katılımcılık.
Burayı doğru görmek ve taktir etmek gerekli.
Parti içi demokrasiyi işletmede başarılı olan CHP'nin, başaramadıkları yada göremedikleri de var.
Kurultay salonunun dışarıdan gelen değişim talebini görebilmesi gerekiyordu.
Ülkenin içinde bulunduğu olağanüstülüklerden çıkış için CHP umut olabilecekse kendi içinde bedel ödemek zorunda.
Değişimi yaşamalı, değişmek zorunda.
Yoksa bu ülkede kötüye giden demokrasiyi ,hukukun üstünlüğünü iyiye çeviremez.
Toplum CHP'ye ondan çok şey beklediği için çok laf ediyor.
Onu daha dinamik ve üretken görmek istiyor.
Değiştirmek için önce kendin değişmelisin....
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.