Geçtiğimiz  hafta,  Çanakkale Zaferinin 102. Yılını tüm yurtta ve özellikle Çanakkale’de kutladık. “Çanakkale Zaferi Mazlum Milletlerin Emperyalizme karşı kazandığı ilk zaferdir”. Hikmet Kıvılcımlı Çanakkale Zaferi için böyle söyler.  Gerçekten de yedi cihana hükmeden İngiliz, Fransız emperyalizmi gemileriyle Çanakkale’ye dayandıklarında, çabucak geçeceklerini zannediyorlardı. Her türlü olanaksızlığa karşın Anadolu ve Rumeli halkı var gücüyle çarpışarak bu savaşı kazandı. İngiltere ve Fransa boğazlardan, geçerek Rusya’da yaklaşmakta olan devrimi boğmak istiyorlardı. Ama başaramadılar. Her kesimden öğrenciler, öğretmenler de genç yaşta bu savaşa girerek hayatlarını kaybettiler. Bu yönüyle tam bir halk savaşı olmuştur, Çanakkale savaşı. Emperyalizmin tüm başarısı, Çanakkale savaşındaki yenilgiyle son bulmuştur.  Çanakkale Zaferinin en önemli sonuçlarından birisi de, I. Kurtuluş Savaşımızın temellerinin atılması, Mustafa Kemal'in askeri dehasının ortaya çıkması, ordu içinde olduğu kadar tüm halk tarafından da tanınmasını sağlamasıdır. Mustafa Kemal o dönem Çanakkale Cephesi’nde daha genç bir albay ve 19’uncu Tümen Komutanıydı.  Çanakkale Cephesi Osmanlı Ordularının komutanı da son derece deneyimli, kıdemli Alman Generali Liman Von Sanders’ti.  Liman Von Sanders, İtilaf Devletleri’nin Bolayır tarafından çıkarma yapacağını ve oradan yürüyeceğini varsaymış, ancak Mustafa Kemal savaşı muhakeme ederek düşman generali Ian Hamilton nasıl düşüneceğini, hangi bölgeden çıkarma yapacağını tahmin etmiştir. Nitekim şaşırtmaca bir şekilde, çok az bir kuvvet Liman Von Sanders’in hesap ettiği yerden çıkartma yapar gibi görünmüş, ama esas çıkartma, Mustafa Kemal’in öngördüğü yerlerden yapılmıştır ve Mustafa Kemal komutasındaki 19. Kolordu, bu güçlü orduyu Anafartalar, Arıburnu ve Conkbayırı’nda dize getirmiştir.  Çanakkale’nin geçilmez olduğunu anlayan düşman, Gelibolu Yarımadası’nı boşaltmak zorunda kalmıştı. Kadınıyla erkeğiyle, işçisi, köylüsüyle, çocuğuyla yaşlısıyla tüm halkımız; o tarihe kadar görülen en büyük emperyalist ordusunu yenen ve 1. Emperyalist Paylaşım Savaşı’nın seyrini değiştirerek tarihe “ÇANAKKALE GEÇİLMEZ” sözünü yazdıran, büyük destanı yaratmıştır. Bu zaferin kazanılmasından sonra Rusya’da bir sosyal devrim olarak Lenin önderliğinde Bolşevik devrimi gerçekleşmiştir. Çanakkale’den geçemeyen itilaf devletleri donanması, Rus Çarlığına yardıma gidememiştir.  Dünya’nın çehresi bu devrimle başka bir yöne, sosyalizme yönelmeye başlamıştır. Son iki yıldır AKP hükümeti Çanakkale Zaferi’nin kutlanmasına kısıtlamalar getirmiştir. Çanakkale Zaferi gerçekdışı olaylarla,  anlamından uzaklaştırılmaya çalışılsa da, vatandaş her şeye bu Zaferi coşkuyla kutlamıştır. Çanakkale zaferi, aynı zamanda Kurtuluş savaşımızın temellerinin atıldığı savaştır. Bu zaferle birlikte, emperyalizmin yenilebileceğinin gösterilmesi,  Zafer’in ezilen halklara,  Kurtuluş yolunu göstermesi adına son derce önemlidir. ercankosmanoglu@hotmail.com