Arif Nacaroğlu
Çalış öğrenci
Yayınlanma:
Güncelleme:
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı, rektörlerin, YÖK üyelerinin ve bilumum ilgili ilgisiz kişilerin alkışları arasında öğrenci kredi ve burslarının 2019 yılı için 470 liradan 500 liraya (yüzde 6,4) yükseltildiğini açıkladı. 30 lira artış. Günde 1 lira. Ekmek ve simit zammını karşılar mı belirsiz. Bir kaç gün önce de “Burs diye tutturmuşsunuz. Kredi alın. Zaten mezun olup işe girdikten 2 yıl sonra ödemeye başlıyorsunuz” gibi bir şeyler söyledi.
Zaten burs almak öyle her babayiğidin harcı değil. Şehit, gazi çocuğu değilsen, engelli değilsen, annen, baban yaşıyorsa, yetiştirme yurtlarında büyümemişsen, amatör milli sporcu olamamışsan, ÖSYM’de ilk 100’e girememişsen burs alma sıralamasında kısıtlı kontenjan dışısın büyük olasılıkla. Babanın, her gün 6 işçinin hayatını kaybettiği iş kazalarında cinayete kurban gitmiş olması yetmez. Hadi diyelim 500 lira bursu aldın ve öğrenime başladın. Nerede kalacaksın, ne yiyeceksin, neyle bir yerlere gideceksin, soran yok. Devlet yurtları üniversite mevcudunun yüzde 10-15’ini ancak karşıladığından ya birkaç kişi birleşip, ev sahibini de kandırdıktan sonra iyi kötü bir ev kiralayacak ve bir odada 2-3 kişi yatacaksın, ya da özel yurtlara bursun tamamını vereceksin. Sonrası “Allah kerim”. Diyelim bu işleri bir şekilde (?) hallettin. Hem hayatla, hem derslerle, hem hocalarla mücadele ediyorsun ve tökezledin, derslerde başarılı olamadın. Gitti burs. Sonra ne yaparsan yap.
Kredide durum aynı. Ama sonrası da var. Mezun olduğun gün 20-30 bin lira borçlusun. Burs alanla aynı şartlarla yaşayıp mezun olabilirsen, iş bulabilirsen ve bulduğun işte aldığın maaş hem aile kurmana, hem ev geçindirmene, hem çocuk büyütmene yetiyor ve artıyorsa kredini geri ödeyeceksin. Ödemezsen borcun katlanacak.
Neden?
Çünkü ülkemizin kaynakları yetersiz. İtiraz edersen bölücü, anarşist, bozguncu, münafık, nankör damgası yemen, geleceğini güvenlik soruşturmaları ile geçirip, KPSS’den 100 alsan da devlet kapılarından kovulman işten bile değil.
Kaynak meselesi gündeme geldiğinde ben hep FORBES dergisine bakarım. Dünyanın en mutlu ülkeler sıralamasında ilk sırada yer alan Finlandiya. Eğitim parasız. Dolar milyarderi sayısı 1, serveti 2 milyar dolar. Norveç’te 9 kişi. Servetleri toplam 22 milyar dolar. Belçika’da 9 kişinin toplam 13 milyarları var. İsveç’te 14 milyarder. Hollanda’da 20. Avusturya’da 20. Hepsinin kaynakları ülkelerinde parasız eğitime yetiyor. Türkiye’de dolar milyarderi sayısı 39. Dünya sıralamasında 6’ncıyız. 39 kişinin toplam 57 milyar doları var. Bu sayı yoksul ülkemin (?) “Milyar dolarım var” demeye utanmayan zengin sayısı. Bir de söylemeye utananlar, vergisini açıklamayanlar var. Milyara ulaşamamış ama milyon doları olan ve toplam 1 trilyon lirayı bankalara istiflemiş yoksulları (?) saymıyorum bile.
Ne diyeceğiz öğrenciye?
FORBES’i değil ders kitabını oku mu?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.