Hasan Şahin
Buralar böyle..
Buralar böyle..
HASAN ŞAHİN
Tarihi boyunca hiç bir sorununu çözmemiş bir ülkenin fotoğrafına nereden bakarsanız, bakın hiç bir yerinde renkli manzara göremezsiniz!
Bütün fotoğraflar siyah, beyazdır. İnsana dair profil dahil!
Üstüne koymadan söz tekrarı ile büyümüş bir nesilden dünyayı yeniden keşfetmek gibi bir lüksümüz yok. Bu gerçeklerin ışığında büyüttüğünüz her umudun sonu hüsrana çıkar ve çıkıyor da!
Siyasetini şark kurnazlığı üstüne oturtan bir anlayıştan ötesini beklemek ham hayaldir!
Bu kurnazlık seçim öncesi yine sağa sola göz kırpıyor ve muhatap bu işte bir iyi niyet arıyor ama asla!
Bütün yönetim kadroları, eş genel başkanları ve parti yönetimleri siyasi hırsla bertaraf edilen DEM Parti bunu nasıl okuyor bilmem ama çok iyi okumadığını söyleyebilirim!
Güya seçimden sonra, yani bir Nisan da güzel şeyler olacak beklentisi var!
Bakın, hiç bir şey olmayacak ve kazanacağınız belediyelere kayım atanmaması garantisi yok!
Her şey, bunun üzerinden piyasa yapmaya ve iktidarı sürdürmeye bakar!
Yoksa kim içeride, kim dışarıda pek de kimsenin umurunda değildir!
İşin gerçeğine bakılırsa kabaran suların taşma olasılığı da var ve umarım bunun yanıtını vermek gibi geçerli bahaneleri olur!
DEM Parti seçmeni politiktir.
Öyle kolay külyutmaz ve bunun hesabını yanlış yapanlardan sorar ve beklentilerinin karşılığını vermeyen siyasetçileri de bir kenara koyar!
Öyle seçime “ mış” gibi bir tablo ile girmek, kimseyi kandırmasın!
Siyaset üretemediğiniz yerde, siyasetin sizi nasıl bir kenara ittiğini görmek çokta zor değil!
Kaybettirmek için yola çıkmanın karşılığı kazanmaktır!
Sen kazanmamışsan, başkasının kaybının sana ne yararı olur?
Siyaset cehalet aklı yarıştırma ve inat yeri değildir!
Elinizde bir halk gerçeği, sosyolojisi vardır ve bütün planlamalarınızı buna göre yaparsınız. Buna göre fikir, proje geliştirirsiniz. Eğer bunları yapamıyorsan gökten sana bereket yağdıracak bir Tanrı’yı unutacaksın!
Yani sen kazanınca doğruyu bulmuş olursun!
Başkalarının kaybından medet ummak siyasi yetersizliktir!
Yani halk deyimiyle “ ev yandıysa, ölen pireden” teselli mi arayacağız?
Bilmiyorum!
Bu ülke tarihinin en anlamsız seçimlerinden biriyle muhatabız. Kuru bir gürültü, bol yalan, durmadan dibe çöken bir halk ve kimsenin geleceğe dair bir kaygısının olmadığı anlamsızlık..!
Gemi, şelaleye yakın duruyor. Umarım bir dip dalgaya maruz kalmaz ve martıların o romantik dansı bir katilin sinsi gerçeğine dönmez..! www.yenicizgihaber.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.