Arif Nacaroğlu

Arif Nacaroğlu

Boğaziçi kazanacak

Boğaziçi Üniversitesi direniyor. Öğretim elemanları ve öğrenciler inatla ve dirençle eylemlerini sürdürüyor.

İçeriden adaylar varken bir gün nereden BULUnduysa, bulunan bir profesör tepeden rektörlüğe atandı. Atanan rektörün üniversite geçmişi hep “atanmış rektör” olarak geçtiğinden üniversite tepki gösterdi. Uzun aradan sonra içerideki birileri “rektör yardımcısı” olmaya ikna(?) edildi. Devlet üniversitesine rektör olarak atanan İş Adamı Bulu, epey bir zaman kendini alıp devlet memuru yapacak üniversite bulamadığından Akdeniz’i geçip iltica bekleyen mülteci gibi beklemeye başladı. Tepeden emir gelince apar topar bir devlet üniversitesi bulundu ve bulunan üniversitenin acilen bir Bulu’ya ihtiyacı olduğundan profesör ilanı çıkarıldı. İlana sadece Bulu’nun başvurması sağlandı ve rastgele(??) seçilen 3 veya 5 kişilik profesörlük jürisi (her kimlerse) “Bulu, ilan olunan profesörlük kadrosu için en uygun kişidir.” türünden bir şeyler yazıp, altını da güzel sözlerle süslemiş olmalılar ki, 5’te 5 ile o üniversitenin kadrosuna atandı.

Hedef “Boğaziçi Üniversitesini muasır medeniyet seviyesi” ne çıkarıp, üniversite giriş sınavlarında en azında ÖSS’yi kazanan milliyetçi, muhafazakar öğrencilerin de bu okula girebilmelerini sağlamak olduğundan, diğer muasır medeniyet düzeyine çıkmış üniversitelerde olduğu gibi, zeka seviyesi biraz tehlikeli olan ve kıpırdanan öğrenciler tepelendi.

Nihayetinde, büyük ihtimalle milliyetçi muhafazakar olan, en uygun genel sekreter de nasıl bulunduysa, başka bir özgür devlet üniversitesinden bulundu. Artık idari personelin de, soyadına bakılırsa,  “bizden biri” tarafından denetlenmesi sağlanmıştı. Osmanlı Eğitim Ocakları şube başkanlığı da yapmış olduğuna göre Boğaziçi Üniversitesi dünyanın değil, evrenin ilk 10 üniversitesi olmaya aday olabilirdi artık. Gerekirse kökü dışarıda hazırlanan “iyi üniversite” listeleri birer ihanet belgesi olarak kabul edilir, o listeleri ağzına alanlar “terörist” ilan edilir ve kendi yerli ve milli listemiz hazırlanabilirdi. İlk yüze giren dünya üniversiteleri “Dünya 100’den büyüktür” diye azarlanır, Ayasofya imamından bir fetva talep edilerek konunun uhrevi zemini hazırlanır ve ondan sonra “Yürü Boğaziçi.”

Tepede her şey ayarlandı ama işte bahçedeki cüppeli hocalar bir türlü önlerini iliklemeyi kabul etmiyorlar. Öğrenciler bir türlü biat etmiyorlar, direniyorlar.

Kazanacaklar. Çünkü zekiler.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arif Nacaroğlu Arşivi