Ecz.İrfan Demirci

Ecz.İrfan Demirci

AYNIYIZ Kİ

Fransa’daki sarı yelekliler hareketiyle çok ciddi ilgiliyiz. Neredeyse ülke gündeminin üstüne çıktılar. Hatta bazen birinci haber bile oluyorlar . Günlerdir televizyonda, sosyal medyada eylemlerini gördüğümüz sarı yelekliler ne istiyor biliyor muyuz? Sarı yelekliler bu yıl içinde sosyal medya üzerinden bir araya gelen bir yapı. Akaryakıt fiyatlarındaki zamların ve bazı vergilerin geri çekilmesini istiyorlar. Eylemleri öylesine ses getirdi ki sonunda da Fransız hükümeti akaryakıt zamlarını “şimdilik” olması kaydıyla geri de çekti. Fransız cumhurbaşkanı Macron dayanamadı ve onlarla görüşeceğini ,konuşacağını açıkladı. Dışardan bakınca eylemleri başarılı da sayılabilir . Sarı yeleklilerin eylemleri bizde de epey yankı buldu. Bulmasına buldu ancak ne açıdan ilgi görüyor buna bakmak lazım. Aslında bizde sarı yeleklilerin ne istediği, ne talep ettiği çok yer bulmuyor. Bizim onlara ilgimiz başka! Polisin, jandarmanın göstericilere müdahalesinin sertliğinden dem vuruluyor. Bizde anlatılan tek yönü bu! İnsanların hak arama ya da karşı çıkış taleplerini içeren bölümü ilgi alanımız dışında. Buradan da “Bakın; Avrupa birliğinde, demokrasinin kaynağında, güvenlik güçlerinin müdahalesi işte böyle görüyor musunuz?” deniyor. İnsanların, toplulukların katılsak da katılmasak da taleplerine, hak aramalarına saygı duymak demokrasi gereğidir. Bu çabalarını ve bu eylemlerini bütün ülkelerde, dayak yemeden, ters kelepçe takılmadan yapabilmeliler. Temel insan hakları ve ifade özgürlüğü bunu gerektirir. Bu sertlikler nerede yapılıyorsa demokrasi dışıdır, baskıcılıktır. Gelişmiş demokrasiler bu durumlardaki hoşgörüleri ve anlayışları ile öne çıkıyorlar, demokrasiyle ilgili onlarca kıstastan biri de bu. Demokraside geri de kalan ülkelerin insanlarının buralara imrenmesinin esası da bu olsa gerek. Bu günlerde Fransa’da olanları bağıra bağıra anlatanlar sanki başka ülke de yaşıyorlar . Bizde olup bitenlere suspusken; bugün Fransız polisinin yaptığını, kendi ülkemizde olanları meşrulaştırmak için paradigma yaratılıyorsa bunun adı insan hakları savunuculuğu değildir. Bu durum düpedüz her yerde oluyor bizde de anlayışını meşrulaştırmaktan başka bir şey değildir.            

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ecz.İrfan Demirci Arşivi