AKP'yi don vurdu, HDP hızla demokratik güç oluyor

e2 Ancak HDP’nin genç ağacı hızla büyüyor. Canlılığıyla, sarıp sarmalandığı sevgi ve destekle HDP, dal budak salıyor. Arınç bile, HDP’nin yüzde 11-12 oy alacağını şimdiden açıklamış bulunuyor. AKP’yi durduracak tek güç halkın birleşik mücadele merkezi olan HDP, her geçen gün büyüyor ve Türkiye’nin ana muhalefet hareketi haline geliyor. Türkiye’nin emekçileri, ezilen ve sömürülen halkları, her dilden ve her inançtan yurttaşlar, kadınlar, gençler, aydınlar, sanatçılar, üreticiler HDP’nin ağacına su ve sevgi taşımaya devam ettikçe, gücümüz daha da artacak. AKP’yi don vurdu... Don, bazen vurduğu ağacın iliklerine kadar sirayet eder. Bir süre sonra, yangın yerinden kalma yarılmış, kabukları dökülmüş, dalları kurumuş, birkaç yaprağa bile hasret kalmış bir garip kuru gövde kalır. Onun da ne zaman yıkılacağı hiç belli olmaz. Bazen bir küçük darbe bile onu devirmeye yeter. Buna en iyi örnek bir dönemim ANAP’ıdır. AKP’deki durum, don vurmuşa benziyor. Donun etkisi ve hasarın düzeyi daha tam olarak bilinmiyor olsa da ilk belirtiler, hasarın büyük olduğu yönündedir. Zira bunun bir çok belirtisi var. Erdoğan-Arınç, Erdoğan-Davutoğlu, Erdoğan-Gül çelişkileri ve bunun ulusal ve uluslararası boyutu henüz karşı cephede ortak tutuma dönüşmemiş olsa da ciddi bir sorun yaşandığı kesin. Arınç ile Gökçek kapışması ise arkası olan başka boyutlu bir kavga. Kavgalar daha da büyüyecek. 7 Nisan’da milletvekili listelerinin verilmesiyle birlikte ortaya çıkacak infialin esas yankısı, 7 Haziran seçim sonuçlarıyla ortaya çıkacaktır. Bu gün AKP içindeki tartışmaların arkasındaki büyük olay ise işte o zaman başka bir boyut kazanacaktır. Ancak önemli olan, düzen partileri içinde ‘yeni’ bir alternatif yaratmaya müsaade etmeyecek bir tutum sergilemek ve geleceği demokratik bir muhalefet üzerinden örmek olacaktır. AKP’deki iç tartışmalar, iç kapışmalar, kılıçların çekilme aşamasına gelinmiş olmasının başka bir izahı yok. 12 yıldır iktidarda olan AKP artık kendine döndü ve kendisini için için kemiriyor. Elbette bu için için kemirmenin dış faktörleri var. Mesele sadece kendi içinden kaynaklanmıyor. Böyle olsaydı, AKP kurmaylarının işi daha kolay olurdu. Ancak şimdi dış faktörlerle birlikte iç faktörler büyüyor ve AKP gemisi hızla su alıyor. Roboskî Katliamı, Gezi direnişi ve gençlerin katli, Kobanê direnişi ve sonuçları, iş cinayetleri, Soma, Ermenek, Torunlar, kadın cinayetleri ve buna karşı gelişen toplumsal tepki, 17-25 Aralık yolsuzluk, hırsızlık ve rüşvetin boyutu AKP’de hem dışarıda hem içeride bir tazyik yaratmış bulunuyor. Basın, düşünce ve örgütlenme özgürlüklerinin hepten ortadan kaldırılması, İç Güvenlik Yasası, dış politikanın iflası, Erdoğan’ın yasama, yürütme ve yargıyı birer burjuva kuvvetler ayrılığı ilkesi olmaktan çıkararak, kendisine bağlama tutumu, Kürt sorununda başa sarma tutumu gibi gelişmeler sadece muhalefette, emekçi milyonlarda tepki yaratmıyor, bu etki AKP’nin içine kadar da sirayet ediyor. Emek ve demokrasi güçlerinin, sol ve sosyalist çevrelerin yapması gereken de bu gelişmeleri önemseyen bir yerden hareket etmek olsa gerek. HDP demokratik bir mücadele merkezi olarak bu bakımdan oldukça önemlidir. Zira, AKP’nin uygulayageldiği ekonomik, sosyal ve siyasi politikaların sonuçları artık daha somut olarak görünür oldu ve ‘yeni bir arayış’ başladı. HDP’nin ilgi odağı haline gelmesinin nedenlerinden biri de bu nesnel durumdur. Şimdi artık, AKP’nin belli bir aşamaya geldiğini ve bundan sonrasının onun için hiç de iyi olmayacakken, Türkiye halkları için, işçi ve emekçiler, ezilen halklar için daha iyi olacağını daha rahat söyleyebiliriz. Üstelik bu defa halkların, işçi ve emekçilerin tüm sistem partilerinden farklı olarak demokratik ve halkçı, emekten ve özgürlükten yana  bir alternatifleri var. Gerçek şu ki; AKP bir önceki vekil sayısını tutturamayacaktır. Bırakın 400 milletvekilini, bırakın Anayasa değiştirecek çoğunluk sayısı ola 367’yi tutturmayı, AKP, 330 milletvekili sayısını tutturamamaktan korkuyor. Bunu AKP içindeki önemli isimler de zikretmeye başladılar. Erdoğan’ın telaşı, AKP’deki kavga ve telaş boşuna değil. Ancak üzerinde durdukları zemin bataklık olduğundan, çırpındıkça batacaklar. Bu gidişatın farkında olan ve yeni bir arayış içinde olan Arınç’ın söylediği şu sözler de, gerçeğin içeriden ikrarıdır; “Cumhurbaşkanı 400 milletvekili istiyor. Ağanın eli tutulmaz. Ama ben 399’a razıyım. Farklı tablolu bir parlamento olabilir... HDP’nin yüzde 11-12 alması ihtimaldir. Bu da AK Partili milletvekili sayısını düşürür. 330 iddiamızı sürdürür ama 367’yi tutturamamaktan korkuyorum.”  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ender İmrek Arşivi