Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu
2016 Yılı İyi Geçmedi…
Yayınlanma:
Güncelleme:
Geçen yıl, memleketimiz için iyi bir yıl olmadı. Irak ve Suriye’de AB-D emperyalistlerinin saldırıları nedeniyle başlayan savaşın etkilerini, bu yıl ülkemiz içinde ciddi bir şekilde yaşamaya başladık. ABD Dışişleri Bakanı Condolezza Rice, 2003 Temmuzunda, Büyük Ortadoğu Projesiyle Ortadoğu’daki 22 ülkenin sınırlarının değişeceğini söylemişti. Gerçekten o zamandan beri bu plan tıkır, tıkır işliyor görünüyor. Irak, Libya, Suriye derken sırada Türkiye var deniyordu. Son bir buçuk yıldır şehrimiz dahil, ülkemizin pek çok yerinde bombalar patlıyor, silahlı saldırılar oluyor. Asker, Polis, Sivil yüzlerce insanımız bu saldırılarda hayatını kaybetti. Görünürde bu saldırıları IŞİD ve PKK üstlense de emirleri verenin aynı merkez olduğu, aynı amaçlara hizmet ettiği anlaşılıyor. En son Yılbaşı gecesi İstanbul Ortaköy’de Reina adlı gece Kulübüne düzenlenen saldırıda 12’si vatandaşımız, gerisi yabancı uyruklu 39 kişi hayatını kaybetti. Bu saldırı öncesinde tüm yurtta yılbaşı kutlanması, İslam dinine aykırıdır diye propaganda yapılması, hutbelerde böyle söylenmesi de toplumda oluşturulmak istenen ayrışmayı artırmış gibi duruyor. İnsanlarımızın birbirinin, yaşam tarzına karışması aslında ülkemizde çok sık görülen bir şey değildir. Ne zaman böyle işler yapılsa, bu işlerden medet umanların AB-D emperyalistleri olduğu görülmüştür. Ülkemizde laik düzen gelmesi aslında kolay olmamıştır. İkinci Meşrutiyetin ilanından sonra, işlerin kötüye gittiğini gören İngiliz Emperyalizmin planlamasıyla 31 Mart 1909 gerici ayaklanması yaşanmıştır. Bu ayaklanmanın bastırılması sonrasında, II. Meşrutiyet döneminde, laik eğitimin ülkemize yerleştirilmesi konusunda önemli adımlar atılmıştır.
Aynı zamanda bir devrim olan, Kurtuluş savaşımız sonrasında Cumhuriyet ilanıyla laiklik, günlük yaşamda var olmaya başlamıştır. Tüm ülkelerde laik düzen, ancak devrimler sayesinde kurulabilmiştir. Ülkemizde geleneksel olarak köy düğünlerinde içki içilir. Kızlı erkekli oynanır. Göçebeliğin 19. Yüzyıla kadar yaygın olarak sürdüğü ülkemizde tarikat, cemaat yapıları da çok güçlü olmamıştır. Bu yapılar ülkemizin geleneksel yapıları da değildir. Bir tarikat- cemaat yapılanması olan Fetullah Gülen Cemaatinin, 15 Temmuz darbesini yapacak güce ulaşması da emperyalizmle olan ilişkisi sayesindedir.
Ülkemizde laik düzeni en çok aşındıran gerçeklik, 4+4+4 medrese eğitim düzenidir. Bilimsel Laik Eğitimin ortadan kaldırılmasının sonuçlarını en son PISA sınavlarının değerlendirilmesinde gördük. Laiklik halkı bir arada tutan çimentodur. Laikliği toplum yaşamından kaldırdığınız zaman demokrasi tamamen ortadan kalkar. Ortaçağ’a dönüş olmuş olur.
Her vatandaş, diğer bir vatandaşın yaşam tarzına saygı duymak durumundadır. Ülke olarak Türk, Kürt, Alevi Sünni hep bir arada huzur içinde yaşamak istiyorsak laikliğe sahip çıkmamız gereklidir. AB-D emperyalistlerinin BOP planında ülkemizi bölmek vardır. Bu tezgâhı halk olarak ancak bizler bozabiliriz. 2017 yılı bu tezgâhların bozulduğu bir yıl olsun.
ercankosmanoglu@hotmail.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.