Ecz.İrfan Demirci
GENEL GİBİ YEREL
Yayınlanma:
Güncelleme:
Son beş yılda epeyce sandık başına gittik. Öyle ki; çoğumuz bir defada hatırlayıp da, kaç seçim için oy kullandığımızı hemencecik söyleyemez.
2014 Mart’ında yerel, 2015 Haziran ve Kasım’da, hem de beş ay arayla genel seçimleri, 2017’de sistem değişikliği için halk oylamasını, geçen yıl da milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığı seçimlerini yaşadık .
Birkaç hafta sonra da erken olmayan ya da olması gereken günde yerel seçimleri yapacağız.
Özgür seçimler demokrasilerin suyu, oksijenidir. Halkın sandıktaki tercihi demokrasiye hayat verir. Aynı yöneticiler yeniden seçilmiş olsalar bile, tıpkı ilkbaharın gelişiyle ağaçların yapraklanması gibi yeni bir dönemin başlatıcısı olur.
Bizdeki seçimlerin hepsinde katılım oranı yüzde seksenler civarında. Yani sandığa yurttaşın ilgisi epeyce yüksek. Bizim çok partili siyasi yaşama geçtiğimiz 1946’dan bu yana genellikle seçimlerimiz yüksek katılımlı olmuştur .
Oysa demokrasinin çok daha gelişmiş olduğu batıda bu rakamlara pek de fazla rastlanmıyor. Onlar için yüzde altmışlar katılım anlamında iyi rakamlar. Demokrasilerinin kurum ve kuruluşlarıyla sağlamlığına, sürekliliğine mi güveniyorlar? Orası bilinmez ama yine de garip bir çelişki olsa gerek.
31 Mart’ta yerel yöneticilerimizi seçeceğiz. Seçimle ilgili kampanyaya uzaktan baktığımızda pek de yerel gibi durmuyor. Sanki genel seçim gibi görünüyor, çünkü liderler tarafından sürüklenen kampanyalara tanık oluyoruz.
Kitlelerden oy istemenin yolu olarak belediyelerde yapılacaklar ön planda değil, daha çok ülkedeki genel politikalar ve sorunlar kürsülerden konuşuluyor.
Başarı ya da sandık galibiyetinin stratejisi yine kutuplaşma ,kamplaşma körüklenerek oy bloklarını koruma üzerine kurulu .
Genel politikaları işleyerek yereli kazanmak ayıplı bir strateji olmayabilir. Belki de yanlış olan böyle bakmak ya da görmektir.
Türkiye’de şehirlerde sorunlarımız var. Çevre, imar, ulaşım, trafik ,yaşam kalitesi gibi bir çok alanda çözülmesi veya standardının yükseltilmesi gereken çok konu var.
Tüm bunlardan önce çözmemiz gereken ise demokrasimizin sorunları. Esas bunu çözmeliyiz. Çünkü yaşadıklarımızdan görünen o ki; temel sorunumuz demokrasimiz içindeki kurum ve kurallardaki gerilemeler.
Yerel seçimlerin sonuçlarına genel siyasetle etki etmeye çalışılıyor olabilir mi? Olabilir, sıkıntı yok ! Yeter ki o sonuçlar demokrasiyi sağlıklı işler hale soksun. İşte ülke için en büyük kazanç bu olur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.