Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu

Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu

Feray İçin Adalet!

  Bekir ve Aysel arkadaşlarımızın biricik kızlar Feray, geçen sene bu zamanlarda öldürülmüştü. İlk başta olayın nasıl olduğu bile tam konuşulamamıştı. Daha sonra anlaşıldığı üzere Feray kızımız bir kadın cinayetine kurban gitmişti. Failin polis olması nedeniyle karanlıkta olan pek çok nokta var gibi sunuldu ama olay net olarak belliydi. Adli Tıp Kurumunun bilirkişi raporlarında cinayetin, uzak atışla gerçekleştiği, ortaya çıkmıştı. Ayrıca Feray’ın tırnakları arasında katilinin doku parçaları olduğu DNA tespitiyle ortaya çıkmıştı. Bu durumda Feray’ın, katil ile boğuştuğunu gösteriyordu. Savcı kasten öldürmekten hakkında dava açtı, ancak mahkeme bir yıl sonra faile taksirle adam öldürmekten 5 yıl üç ay ceza verdi. Ayrıca iyi hal indirimi de uygulanmış oldu. Bu ceza tüm aileyi ve dostlarını bir daha acıya boğdu. Uzaktan yapılan atış, cinayetin kasten işlendiğinin en temel göstergesiydi. Feray’ın tırnak arasındaki Katilini DNA parçacıkları da bir karşı karşya gelme durumunu net olarak gösteriyordu. Mahkeme bu kanıtları dikkate almaması hukukçuların tepkisine neden oldu. Mersin Barosu Başkanı Av. Bilgin Yeşilboğaz Feray polis kurşunu ile öldürülmesi sonrasında katiline verilen 5 yıl 3 ay ceza ile “Toplumun ve acılı ailenin vidanı tatmin olmadı, Böyle Kararlarla Kadın cinayetlerinin önüne geçmek mümkün değil” diye açıklama yaptı. Çocuk yetiştirmek, insanoğlunun hayattaki en önemli yaşama nedenlerinden birisidir. Yetiştirilen çocuğun bir cinayete kurban gitmesi ise bir ana-baba için en acılı olaydır. “Evlat acısı gibi koydu” diye bir deyimimiz vardır. Bu nedenle Bekir ve Aysel arkadaşlarımızın acısını bir kez daha paylaşıyorum. Bir üst mahkemede bu adaletsizliğin düzeltilmesini bekliyoruz. Gelelim olayın toplumsal yönüne. Kadın cinayetleri ülkemizde dur, durak bilmiyor. Her geçen yıl artıyor. Kadınlarımızı ikinci sınıf gören ortaçağcı zihniyet, egemenliğini ilan etmiş durumda. Kadını erketen ayıran her uygulama, bu sorunlara temel oluşturuyor. En son karma eğitimin okullarda kaldırılması konusunda bir adım daha atıldı. Bazı şehirlerde kadınlara ayrı belediye otobüsü konması gibi uygulamalar hayata geçirildi. Kadını cinsel nesne olarak görülmesi, kadının çalışma hayatından uzaklaştırılması, kadın cinayetlerine zemin oluşturuyor. Anamız, bacımız, eşimiz edebiyatı yetmiyor. Halk olarak kadını erkekten ayıran her türlü uygulamaya anında karşı koymak direnç göstermek zorundayız. Laik düzen kadınla erkeği yan yana getiren bir düzendir. Laik yaşam tarzından ödün vermemek gerekir. Demokrasi, adalet, barış gibi pek çok kavram ancak laik düzende yaşam bulur.  Geleceğimize ve çocuklarımıza sahip çıkmak için, laik bir düzende kadın erkek birlikte olmak için,  kadını ikinci sınıf vatandaş haline getiren bu düzeni birlikte değiştirmeliyiz. Feray için adalet isterken, yeni kadın cinayetlerinin de olmaması için bu mücadelenin içinde olmalıyız. ercankosmanoglu@hotmail.com  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu Arşivi