Arif Nacaroğlu
Esprinin dibi
Esprinin dibi
ARİF NACAROĞLU
anacaroglu@evrensel.net
Espri zor iş. Zeka ile de ilişkili. Espriye insanlar biraz düşünerek gülüyorsa iyidir. Hemen gülüyorlarsa az iyidir. Hiç gülmüyorlarsa daha az iyidir. Sadece espriyi yapan gülüyorsa...
9 yaşındaki Ferit’e soruyorum:
– Büyüyünce ne olacaksın?
Başını kaşıyor, gözlerini kısıp yanıtlıyor:
– Daha ne olayım?
Aynı soruyu 11 yaşında Selin’e soruyorum. Düşünmeden yanıtlıyor:
– Yurt dışına gideceğim.
– Tamam da yurt dışında ne olacaksın?
– Hiç. Geri dönüp Gülcemal’i bulacağım. Sonra bu şehri yakmaya geleceğim.
– Bu şehre gelip ağaç diksen daha iyi olmaz mı?
– Tamam o zaman önce ağaç dikip sonra yakacağım.
– Ama Gülcemal erkek. Sen nasıl Gülcemal olacaksın?
– Onun ismi yanlış. Bir kere Gül ise kızdır.
Çocuklar ilginç. Cevapları da ilginç. Büyükler de fena sayılmaz.
Engelli öğretmen adaylarının sözleşmeli öğretmen olarak atanmaları için tören yapılıyor. Törende engelli adaylar. Kuralar çekilecek. Reis birini seçip keyifle soruyor:
– Ama sen engelliye benzemiyorsun. Engelli misin? Kaç? Heh heh he he.
Bir tek meslektaşım eğitim bakanı gülüyor. O da mecburiyetten. Kuralar çekiliyor. Sonuçlar ekrana düşüyor. Ardından bir espri benzeri soru daha:
– Nereye atandın?
– Bilmiyorum efendim. Ben görme engelliyim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.