Selahattin Demirtaş: 'Elbette barajı aşacağız'
GÜVENLİK PAKETİ Güvenlik paketine de değinen Demirtaş, AK Parti’nin kendini güvenceye almak için güvenlik yasasını parlamentodan geçirmeye çalıştığını söyledi.
Gaziantep’te valiliğe yürümek isteyen esnaf ile polis arasında çıkan gerginliği anımsatan Demirtaş, sözlerine şöyle devam etti: "Şuan polisin yaptıkları yetmiyor ona. Dün izlediniz bir polis müdürü emrindeki polis memuruna neler yaptı gördünüz değil mi? Boyuna tutuyor gazı sıksana vatandaşa diyor. O polis amiri düşünün bu yasa çıkar, bu yetkiyi ona verirseniz gözünü kırpmadan silahını çekip adam vuracak sokakta. Başbakan Davutoğlu, her yerde çıkmış bunu savunuyor bu yasa çıkacak diyor ve gereğini yapacağız bu yasa çıktıktan sonra diyor. Bu kadar panik halindeler, cinnet halindeler. İnanının ki her gün sokaklarda patır patır gençleri öldürecekler."
ÇÖZÜM SÜRECİ Çözüm sürecindeki gelişmeleri değerlendiren Demirtaş, şunları söyledi:
"Bakın müzakere konusunda bu günlerde tartışmalar yürütülüyor, açıklama yapılıyor. Çağrı yapılıyor, bu yapılacak şu yapılacak diye. Hükümet bir yerlerden çağrı bekleyeceğine, ‘biran önce Öcalan İmralı’dan mesaj göndersin, çağrı yapsın’ baskısını oluşturacağına kendi atması gereken adımları atsın biran önce. Hükümet kendi üzerine düşenleri yapsın, görünen o ki seçim öncesi seçimde kendisine yarayacak bir hamle yaptırmaya çalışıyor. Bu son derece tehlikeli bir anlayıştır. Bu anlayıştan hükümetin vazgeçmesi, herkesin faydasına olacaktır. Barış meselesi seçimlere kurban edilecek bir mesele değildir. Her seçimde AKP barışı kurban etmiştir. Bir oy uğruna, sandık uğruna barışı kurban etmiştir, ertelemiş, oyalamıştır. Seçim meydanlarında ‘size barış getireceğim’ deyip oy istemiştir, oyu aldıktan sonra kendi işine gücüne bakıp barış meselesini ertelemiştir. Bu defada yapmak istediği budur çok açık ve net söylüyorum bizim HDP olarak görüşümüz net olarak budur."
Herkesi bu konuda duyarlı olmaya çağıran Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hükümet, bu tür ucuz, ali cengiz oyunlarıyla barış sürecini falan ilerletemez. Samimiyse, ciddiyse çağrı yapmak yerine adım atsın. Lafla peynir gemisi yürümüyor, lafla barış gelmiyor. Atılması gereken adımlar var, parlamentoda çıkması gereken demokratikleşme yasaları var. Bunları ağzına bile almıyorsun sürekli İmralı’dan bir çağrı yapılsın diye baskı yapıyorsun, heyet üzerine heyet gönderiyorsun böyle sonuç alınır mı? Böyle bir ciddiyetsizlik olur mu? Barış meselesinde de adım atılması konusu HDP’nin güçlenmesine bağlıdır. Cezaevlerinin boşalmasını istiyorsak, dağların boşalmasını istiyorsak, Avrupa’daki sürgünlerin geri dönmesini istiyorsak, askerde evladı olan evladı polis olarak buralarda görev yapanlar, artık bu savaş tehlikesi ortadan kalksın istiyorsak, bunların hepsinin yolu HDP’nin güçlenmesinden geçer."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.