Cumhurbaşkanı Erdoğandan Bir İlk
Yayınlanma:
Güncelleme:
Cumhurbaşkanı Erdoğandan Bir İlk
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye’den Peru’ya cumhurbaşkanı seviyesinde ilk ziyareti gerçekleştirmek elbette benim için iftihar vesilesi oldu" dedi.
CumhurbaşkanıErdoğan, Peru Devlet Başkanı Ollanta Humala tarafından resmi törenle karşılandı. Başbaşa ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısına konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Peru’yu ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Peru Devlet Başkanı Humala’ya gösterdiği konukseverlikten dolayı çok teşekkür eden Erdoğan, "Türkiye’den Peru’ya cumhurbaşkanı seviyesinde ilk ziyareti gerçekleştirmek elbette benim için iftihar vesilesi olmuştur. Ancak bu ziyaretlerde epeyce geç kalındığını söylemek zorundayım" dedi.
Peru’nun Pasifik Okyanusu’na sahili olan, stratejik konumu, büyüyen ekonomisi, istikrarlı demokrasisi, beşeri ve tabi güzellikleriyle prestij sahibi bir ülke olduğunu belirten Erdoğan, "Biz Peru ile ilişkilerimizi geliştirmek için ilk adım olarak 2010 yılında Lima’da büyükelçilik açtık. Peru da aynı yıl ülkemizde büyükelçilik açarak bizim bu adımımıza karşılık verdi. 2010 yılında açılan bu büyükelçiliklerimizle birlikte kısa zamanda başarılı sonuçlar aldığımızı, ilişkilerimizin birçok alanda hızla geliştiğini gördük. Son dönemde ekonomik işbirliği, vize muafiyeti ve hava ulaştırması gibi ilişkilerimizin ahdi zeminini güçlendiren anlaşmaların imzalanmasıyla yeni bir sürece girmiş bulunuyoruz" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülke arasında 5 sözleşme imzalandığını vurgulayarak, şunları söyledi:
"Bu da artarak, gelişerek, güçlenerek bu ilişkilerin daha da kuvvet bulduğunu gösteriyor. Peru ve Türkiye, kendi bölgelerine, kadim medeniyetlere ev sahipliği yapmış adeta açık hava müzesi olan iki ülkedir. Sömürgeleşme ve yabancı işgali karşısında halklarımızın ortaya koyduğu bağımsızlık mücadelesi de birbiriyle benzerlik arz ediyor. Türkiye ve Peru’nun ticaretten turizme, ekonomiden altyapı yatırımlarına kadar birçok alanda keşfedilmeyi bekleyen önemli potansiyelleri olduğuna inanıyorum. Liderler olarak bizler bugün dar kapsamlı olarak bir görüşmemiz oldu. Ardından heyetlerarası gayet verimli bir görüşme yaptık, bakanlarımız birbiriyle bir görüşme yaptılar. Bunun ardından atacağımız adımları belirledik ve bu adımların da takipçisi olacağız. Yarın da Türkiye’den beraberimde 100’ü aşkın işadamı, burada da aynı şekilde Perulu işadamlarıyla yapılacak bir iş forumunda bizler de başkanlar olarak kendilerine hitap edecek ve onlara çok daha farklı bir heyecan vermek suretiyle gerek Türk işadamlarının Peru’da, Perulu işadamlarını Türkiye’de veya birlikte üçüncü ülkelerde birçok yatırımlara girmelerinin önünü açalım istiyoruz. Tabi bunlar siyasetçilerin, liderlerin onlara vereceği teşvikle olmaktadır. Bu teşviği başardığımız anda da inanıyorum ki girişimcilerimiz de bizim onlara açtığımız ufku karartmayacaklardır."
Humala ile ikili gündemde yer alan konuları ayrıntılarıyla ele aldıklarını dile getiren Erdoğan, "Gerek askeri alanda, savunma işbirliği noktasında, ticari alanda, altyapıda neler yapabiliriz, siyasi anlamda ne gibi adı mlar atabiliriz, kültür ve eğitim alanında neler yapabiliriz’ bunları etraflıca görüşme fırsatını bulduk. Özellikle madencilikte, enerjide Peru’nun birçok imkanları var. Burada nasıl bir ortak çalışmanın içerisine girebiliriz, bunları da konuşma fırsatını bulduk. Sayın Humala ile görüşmemizde bölgesel ve küresel konuları da istişare ettik" dedi.
Erdoğan, Türkiye’nin de içinde yer aldığı bölgenin sancılı bir süreçten geçtiğine dikkat çekerek, "Suriye krizi, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki en büyük insani trajediye sebep oldu. 400 bin insan rejimin, destekçilerinin ve DAİŞ gibi terör örgütlerinin saldırıları neticesinde hayatını kaybetti. Binlerce yıllık kadim mirasa ev sahipliği yapan şehirler, kütüphaneler, ibadethaneler tamamen harap oldu. 5 milyonu ülke dışında olmak üzere 12 milyon insan evini, yurdunu terk etti. İşte bu manzara karşısında Türkiye, ülkelerindeki çatışmalardan kaçan 2 milyon 700 bin Suriyeli’ye ve bunun yanında 150 bini aşkın Iraklı’ya ev sahipliği yapıyor. İnsani meselelerdeki hassasiyetleriyle bilinen Peru’nun da Suriyeli mültecilerin acısına ortak olacağına, bu meselenin uluslararası alanda hak ettiği yeri alması için çaba göstereceğine eminim" şeklinde kornuştu.
İstanbul’da Mayıs ayında ilk kez düzenlenecek olacak Birleşmiş Milletler (BM) Dünya İnsani Zirvesi’ne Peru’nun en üst düzeyde katılım sağlamasını arzu ettiğini ve bu konuda Peru Devlet Başkanı Humala’dan ricada bulunan Erdoğan, ayrıca Peru’nun Antalya’da düzenlenecek EXPO Botanik 2016’ya katılması noktasında da kendisinden istirhamı olduğunu dile getirdi.
Sultan Ahmet Meydanı’ndaki terör saldırısında bir Peru vatandaşının yaralanmasından duyduğu üzüntüyü ifade eden Erdoğan, "Yaralının durumunun iyi olması bizim en büyük teselli kaynağımızdır. Olayın akabinde sağlık ekiplerimiz anında müdahale ederek gereken her şeyi en iyi şekilde yapmışlar ve bakanlarım da hastanede kendilerini ziyaret etmişlerdir. Türkiye terör örgütüyle mücadelesini yine kararlı bir şekilde sürdürmeye devam edecektir. En önemli arzumuz, 2015’te 260 milyon dolar olan aramızdaki ticaret hacmini de çok kısa bir zaman içerisinde 1 milyar doların üzerine çıkarmaktır. Bu iradenin taraflarda olduğunu gördüm" ifadelerini kullandı.
CumhurbaşkanıErdoğan, Peru Devlet Başkanı Ollanta Humala tarafından resmi törenle karşılandı. Başbaşa ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısına konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Peru’yu ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Peru Devlet Başkanı Humala’ya gösterdiği konukseverlikten dolayı çok teşekkür eden Erdoğan, "Türkiye’den Peru’ya cumhurbaşkanı seviyesinde ilk ziyareti gerçekleştirmek elbette benim için iftihar vesilesi olmuştur. Ancak bu ziyaretlerde epeyce geç kalındığını söylemek zorundayım" dedi.
Peru’nun Pasifik Okyanusu’na sahili olan, stratejik konumu, büyüyen ekonomisi, istikrarlı demokrasisi, beşeri ve tabi güzellikleriyle prestij sahibi bir ülke olduğunu belirten Erdoğan, "Biz Peru ile ilişkilerimizi geliştirmek için ilk adım olarak 2010 yılında Lima’da büyükelçilik açtık. Peru da aynı yıl ülkemizde büyükelçilik açarak bizim bu adımımıza karşılık verdi. 2010 yılında açılan bu büyükelçiliklerimizle birlikte kısa zamanda başarılı sonuçlar aldığımızı, ilişkilerimizin birçok alanda hızla geliştiğini gördük. Son dönemde ekonomik işbirliği, vize muafiyeti ve hava ulaştırması gibi ilişkilerimizin ahdi zeminini güçlendiren anlaşmaların imzalanmasıyla yeni bir sürece girmiş bulunuyoruz" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülke arasında 5 sözleşme imzalandığını vurgulayarak, şunları söyledi:
"Bu da artarak, gelişerek, güçlenerek bu ilişkilerin daha da kuvvet bulduğunu gösteriyor. Peru ve Türkiye, kendi bölgelerine, kadim medeniyetlere ev sahipliği yapmış adeta açık hava müzesi olan iki ülkedir. Sömürgeleşme ve yabancı işgali karşısında halklarımızın ortaya koyduğu bağımsızlık mücadelesi de birbiriyle benzerlik arz ediyor. Türkiye ve Peru’nun ticaretten turizme, ekonomiden altyapı yatırımlarına kadar birçok alanda keşfedilmeyi bekleyen önemli potansiyelleri olduğuna inanıyorum. Liderler olarak bizler bugün dar kapsamlı olarak bir görüşmemiz oldu. Ardından heyetlerarası gayet verimli bir görüşme yaptık, bakanlarımız birbiriyle bir görüşme yaptılar. Bunun ardından atacağımız adımları belirledik ve bu adımların da takipçisi olacağız. Yarın da Türkiye’den beraberimde 100’ü aşkın işadamı, burada da aynı şekilde Perulu işadamlarıyla yapılacak bir iş forumunda bizler de başkanlar olarak kendilerine hitap edecek ve onlara çok daha farklı bir heyecan vermek suretiyle gerek Türk işadamlarının Peru’da, Perulu işadamlarını Türkiye’de veya birlikte üçüncü ülkelerde birçok yatırımlara girmelerinin önünü açalım istiyoruz. Tabi bunlar siyasetçilerin, liderlerin onlara vereceği teşvikle olmaktadır. Bu teşviği başardığımız anda da inanıyorum ki girişimcilerimiz de bizim onlara açtığımız ufku karartmayacaklardır."
Humala ile ikili gündemde yer alan konuları ayrıntılarıyla ele aldıklarını dile getiren Erdoğan, "Gerek askeri alanda, savunma işbirliği noktasında, ticari alanda, altyapıda neler yapabiliriz, siyasi anlamda ne gibi adı mlar atabiliriz, kültür ve eğitim alanında neler yapabiliriz’ bunları etraflıca görüşme fırsatını bulduk. Özellikle madencilikte, enerjide Peru’nun birçok imkanları var. Burada nasıl bir ortak çalışmanın içerisine girebiliriz, bunları da konuşma fırsatını bulduk. Sayın Humala ile görüşmemizde bölgesel ve küresel konuları da istişare ettik" dedi.
Erdoğan, Türkiye’nin de içinde yer aldığı bölgenin sancılı bir süreçten geçtiğine dikkat çekerek, "Suriye krizi, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki en büyük insani trajediye sebep oldu. 400 bin insan rejimin, destekçilerinin ve DAİŞ gibi terör örgütlerinin saldırıları neticesinde hayatını kaybetti. Binlerce yıllık kadim mirasa ev sahipliği yapan şehirler, kütüphaneler, ibadethaneler tamamen harap oldu. 5 milyonu ülke dışında olmak üzere 12 milyon insan evini, yurdunu terk etti. İşte bu manzara karşısında Türkiye, ülkelerindeki çatışmalardan kaçan 2 milyon 700 bin Suriyeli’ye ve bunun yanında 150 bini aşkın Iraklı’ya ev sahipliği yapıyor. İnsani meselelerdeki hassasiyetleriyle bilinen Peru’nun da Suriyeli mültecilerin acısına ortak olacağına, bu meselenin uluslararası alanda hak ettiği yeri alması için çaba göstereceğine eminim" şeklinde kornuştu.
İstanbul’da Mayıs ayında ilk kez düzenlenecek olacak Birleşmiş Milletler (BM) Dünya İnsani Zirvesi’ne Peru’nun en üst düzeyde katılım sağlamasını arzu ettiğini ve bu konuda Peru Devlet Başkanı Humala’dan ricada bulunan Erdoğan, ayrıca Peru’nun Antalya’da düzenlenecek EXPO Botanik 2016’ya katılması noktasında da kendisinden istirhamı olduğunu dile getirdi.
Sultan Ahmet Meydanı’ndaki terör saldırısında bir Peru vatandaşının yaralanmasından duyduğu üzüntüyü ifade eden Erdoğan, "Yaralının durumunun iyi olması bizim en büyük teselli kaynağımızdır. Olayın akabinde sağlık ekiplerimiz anında müdahale ederek gereken her şeyi en iyi şekilde yapmışlar ve bakanlarım da hastanede kendilerini ziyaret etmişlerdir. Türkiye terör örgütüyle mücadelesini yine kararlı bir şekilde sürdürmeye devam edecektir. En önemli arzumuz, 2015’te 260 milyon dolar olan aramızdaki ticaret hacmini de çok kısa bir zaman içerisinde 1 milyar doların üzerine çıkarmaktır. Bu iradenin taraflarda olduğunu gördüm" ifadelerini kullandı.
Politika
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.