CHP'den HDP'ye Çağrı
Yayınlanma:
Güncelleme:
CHP'den HDP'ye Çağrı
CHP Tunceli İl Başkanı Ali Rıza Güder, tekrar çatışmasızlık ve diyalog ortamına dönülebilmesinin ön şartının PKK’nın kayıtsız şartsız şiddete son vermesi olduğunu vurguladı.
CHP Tunceli İl Örgütü, akademisyenler tarafından “Bu suça ortak olmayacağız” başlığıyla yayımlanan bildiri ve terör olaylarına ilişkin basın toplantısı düzenlendi. Parti binasında düzenlenen toplantıda konuşan İl Başkanı Ali Rıza Güder, “CHP Tunceli İl Örgütü olarak özgürlük adına burada bulunuyoruz. Bireyin özgürlüğünün genişletilmesinin demokrasinin temeli ve hiç durmadan yöneldiği nihai hedefi olması gerektiğine inanıyoruz. Bu bireysel özgürlüklerde birinci unsur ifade hürriyetidir. Düşüncelerini ifade etme ve iletme hakkı, kendini dağ ve ormanlarda yaşayan dilsiz hayvanlardan ayrı bir yere koyma hakkı, hükümete görev ve yükümlülüklerini hatırlatma hakkı; batı toplumlarında bunlar kutsal haklardır ve bizimle Rusya, Suudi Arabistan, Kuzey Kore gibi totaliter sistemler arasındaki temel farklılıkları oluşturur” dedi.
Bildirinin içeriğine ve üslubuna ilişkin çekinceleri muhafaza etmekle, bildiriye imza atan akademisyenlerin ifade hürriyetini ve hak uğruna protesto hakkını desteklediklerini anlatan Güder, şöyle konuştu:
“Toplumda ifade edilen düşüncelerin değişmesinin yolu sansür ve tehdit değil, kamusal tartışma ve demokratça yüzleşmektir. Hükümetin ifade hürriyetine karşı hiçte şaşırtıcı olmayan saldırgan yaklaşımlarını kaygı verici buluyor, bu tutumun insanların kanıyla duş almaya varan söylemleri cesaretlendirdiğini düşünüyoruz. Hükümetin, vatandaşına husumet ve düşmanlık beslemek ve bunu cesaretlendirmek hakkı olmadığını söylüyoruz. Bir kez daha vurguluyoruz, bildiriye imza atan akademisyenlerin ifade hürriyetini hükümete karşı sonuna kadar savunuyoruz. Bilinmelidir ki bu ülke herkes için güvenli hale gelmedikçe hiç kimse için güvenli hale gelmeyecektir.”
“TERÖR YOLUYLA HAK ARAYIŞI AKIL TUTULMASIDIR”
Çatışma, şiddet ve terör yoluyla yapılan hak arayışının tam anlamıyla bir akıl tutulması olduğunu ve yaşananların tek sorumlusunun devlet olmadığını anlatan Güder, şunları kaydetti:
“Tekrar çatışmasızlık ve diyalog ortamına dönülebilmesinin ön şartı PKK’nın kayıtsız şartsız şiddete son vermesidir. Ayrıca, başta kendini Kürt halkının siyasi temsilcisi sayan HDP’yi ve tüm sivil siyaset unsurlarını PKK’ya şiddete son verme çağrısı yapmaya çağırıyoruz. Ne pahasına olursa olsun barışa inanıyoruz. Tarihte haklarını silahla değil sözle kazanmış dünya toplumları bizi teyit etmektedir. Cesur ve özgür ulusların yolundan gidelim, sorunlarımızla korkmadan yüzleşelim. Birliğimizi sağlayıp huzurla yolumuza devam edelim.”
CHP Tunceli İl Örgütü, akademisyenler tarafından “Bu suça ortak olmayacağız” başlığıyla yayımlanan bildiri ve terör olaylarına ilişkin basın toplantısı düzenlendi. Parti binasında düzenlenen toplantıda konuşan İl Başkanı Ali Rıza Güder, “CHP Tunceli İl Örgütü olarak özgürlük adına burada bulunuyoruz. Bireyin özgürlüğünün genişletilmesinin demokrasinin temeli ve hiç durmadan yöneldiği nihai hedefi olması gerektiğine inanıyoruz. Bu bireysel özgürlüklerde birinci unsur ifade hürriyetidir. Düşüncelerini ifade etme ve iletme hakkı, kendini dağ ve ormanlarda yaşayan dilsiz hayvanlardan ayrı bir yere koyma hakkı, hükümete görev ve yükümlülüklerini hatırlatma hakkı; batı toplumlarında bunlar kutsal haklardır ve bizimle Rusya, Suudi Arabistan, Kuzey Kore gibi totaliter sistemler arasındaki temel farklılıkları oluşturur” dedi.
Bildirinin içeriğine ve üslubuna ilişkin çekinceleri muhafaza etmekle, bildiriye imza atan akademisyenlerin ifade hürriyetini ve hak uğruna protesto hakkını desteklediklerini anlatan Güder, şöyle konuştu:
“Toplumda ifade edilen düşüncelerin değişmesinin yolu sansür ve tehdit değil, kamusal tartışma ve demokratça yüzleşmektir. Hükümetin ifade hürriyetine karşı hiçte şaşırtıcı olmayan saldırgan yaklaşımlarını kaygı verici buluyor, bu tutumun insanların kanıyla duş almaya varan söylemleri cesaretlendirdiğini düşünüyoruz. Hükümetin, vatandaşına husumet ve düşmanlık beslemek ve bunu cesaretlendirmek hakkı olmadığını söylüyoruz. Bir kez daha vurguluyoruz, bildiriye imza atan akademisyenlerin ifade hürriyetini hükümete karşı sonuna kadar savunuyoruz. Bilinmelidir ki bu ülke herkes için güvenli hale gelmedikçe hiç kimse için güvenli hale gelmeyecektir.”
“TERÖR YOLUYLA HAK ARAYIŞI AKIL TUTULMASIDIR”
Çatışma, şiddet ve terör yoluyla yapılan hak arayışının tam anlamıyla bir akıl tutulması olduğunu ve yaşananların tek sorumlusunun devlet olmadığını anlatan Güder, şunları kaydetti:
“Tekrar çatışmasızlık ve diyalog ortamına dönülebilmesinin ön şartı PKK’nın kayıtsız şartsız şiddete son vermesidir. Ayrıca, başta kendini Kürt halkının siyasi temsilcisi sayan HDP’yi ve tüm sivil siyaset unsurlarını PKK’ya şiddete son verme çağrısı yapmaya çağırıyoruz. Ne pahasına olursa olsun barışa inanıyoruz. Tarihte haklarını silahla değil sözle kazanmış dünya toplumları bizi teyit etmektedir. Cesur ve özgür ulusların yolundan gidelim, sorunlarımızla korkmadan yüzleşelim. Birliğimizi sağlayıp huzurla yolumuza devam edelim.”
Politika
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.