Chp Myk Toplantısı

Chp Myk Toplantısı
Chp Myk Toplantısı
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, iktidarın amacının, basını havuzun sularında boğmak olduğunu söyledi.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında TBMM’de toplandı. Toplantının gündemini ise CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke düzenlediği basın toplantısında anlattı. 14 yıllık AK Parti döneminin artık Türkiye’yi hiçbir biçimde demokrasi olarak adlandırılamayacak bir duruma getirdiğini ileri süren Böke, Zaman Gazetesi’ne kayyum atanmasını değerlendirdi. Böke, şöyle konuştu:

“Bu hafta yine bu anlayışın çok çarpıcı örneklerini yaşadığımız bir hafta oldu. Hükümet basını doğrudan kontrolü altına almak için çeşitli hukuksuz yöntemler uygulamaya devam ediyor. Hem de hırçınca devam ediyor. Bu hafta bir gazete daha hükümet tarafından açıkça gasp edildi. Böylece kayyumlu gazetelere bir yenisi daha eklenmiş oldu. Artık bu bir alışkanlık haline geldi. Çark hep aynı şekilde dönüyor. Hükümet mahkemeleri araç olarak kullanıyor, bu yolla gazetelere el koyuyor. Ertesi gün yandaş havuzcular gazeteye dolduruluyor. Gazete bir anda bir gecede hükümetin ve saraydaki tek adamın propaganda broşürü haline dönüşüyor. Sonra da hiç yüzü kızarmadan Başbakan çıkıyor ve ‘bu hukuki bir operasyondur’ diyebiliyor. Hadi diyelim ki bu el koyma hukuki olsun, diyelim ki el koyduğunuz gazetelerin hali hukuken bunu gerektirsin. Ancak ortaya sonunda çıkan ve el koyduğunuz gazetelerin gerçek halinin nasıl bir şeye dönüştüğü, açıklanmaya muhtaç bir tablo ortaya çıkarıyor. El konulan basın kuruluşları nasıl oluyor da bir gecede havuz gazetesine dönüşebiliyorlar. Adını koyalım. Bunun da hukuk değil, bunun adı açıkça gasptır. İktidarın amacı bütün basını bu havuzun sularında boğmak. Bunu yaparken iktidarın kullandığı yöntem, ele geçirdikleri kurum ne olursa olsun biz o kurumun ve kişilerin fikirlerine katılalım veya katılmayalım, sevelim veya sevmeyelim hiç fark etmez biz CHP olarak temel bir ilkeyi savunuyoruz. Bu ilke hukuk devleti ilkesidir, bu ilke demokrasidir, benim için değil, senin için değil, bütün Türkiye için hukuk ve özgürlük ilkesidir. Biz bu ilkeyi bütün Türkiye için savunmaya sonuna kadar devam edeceğiz.”

“TERÖR ÖRGÜTÜ DEDİĞİNİZ YAPIYA TÜRKİYE’DEN OPERASYON YÖNETTİRDİNİZ Mİ YÖNETTİRMEDİNİZ Mİ?”

“Geçen hafta öğrendik ki AKP’nin bugün terör örgütü lideri olmakla itham ettiği Salih Müslim Ankara’yı suyolu yaptığı gibi Süleyman Şah operasyonunda bizzat hükümetin talebi doğrultusunda yer almış" diyen Böke, "AKP hükümeti şu sorulara cevap vermek zorunda; terör örgütü dediğiniz yapıya Türkiye’den operasyon yönettirdiniz mi yönettirmediniz mi? Bugün terörist olduğu iddiası üzerinden felakete sürüklenen dış politikanızı aklamak için kıyamet kopardığınız Salih Müslim’i Türk ordusunun adeta bir kurmay başkanı gibi çalıştırdınız mı çalıştırmadınız mı? Süleyman Şah Türbesi’nin taşınması üzerinden yazdığınız kahramanlık destanında halka açıkça yalan söylediniz mi, söylemediniz mi? Milli dış politika terör örgütü dediklerinizle omuz omuza operasyon yapmanın tanımı mı? PYD’yi terör örgütü olarak gördüğünüze göre, PYD’ye Ankara’da operasyon yönettirmek terör örgütüne yardım ve yataklık suçlarına bir yenisini daha eklemiş oluyor mu, olmuyor mu? Bu vahim olayla bir kez daha anlaşılmıştır ki hükümetin dış politikada ideolojik saplantılar ve mezhepçilik dışında hiçbir ilkesi yoktur. PYD üzerinden açılan milli muhalefet tartışması iç politikaya yönelik bir hamle olmaktan öteye herhangi bir anlam da taşımamaktadır” ifadelerini kullandı.

“TEK ADAM REJİMİ ÜLKEYİ İNSAN HAYATI ÜZERİNDEN PAZARLIK YAPAN, HİÇBİR İLKESİ OLMAYAN İTİBARSIZ BİR DİLENCİ KONUMUNA DÜŞÜRDÜ”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarına değinen Böke, “Türkiye Cumhurbaşkanı çıkıyor, ‘3 milyar avro destek vereceğiz dediler. Hala verecekler’ diyor. Daha önce de çıkıp açıkça insanların yaşamı üzerinden pazarlık yapılmış ve ’3 milyar euro vereceksiniz hiç konuşmayalım, otobüslere doldurur göndeririz’ diyecek kadar insanlıktan çıkmış bir çerçeve sunulmuştu. Bugün de Başbakan Davutoğlu çıktı göğsünü gere gere ‘AB ile Kayserili pazarlığı yaptık’ diyebildi. Bahsettikleriniz insanlar, dış politikadaki öngörüsüzlük ve ideoloji temelli yaklaşım sebebiyle vatanını terk etmek zorunda kalmış insanlar. Ne yazık ki mevcut tek adam rejimi ülkeyi insan hayatı üzerinden pazarlık yapan, hiçbir ilkesi olmayan itibarsız bir dilenci konumuna düşürdü. Türkiye gibi bir ülke yönetmenin sorumluluğundan o kadar uzaklar ki Türkiye’nin dış politikasının önemli ayaklarından birini böyle bir pazarlıkla götürüyor olmaktan utanacaklarına kendilerine paye çıkarmaya çalışıyorlar. Bir yandan vize muafiyeti ve para karşılığında Suriye’den gelen ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya geçen kaçak mültecilerin hiçbir ayrım gözetmeksizin Türkiye’ye geri getirilmesini de kabul etmiş durumdalar. Yani AB’ye misafir olmak uğruna 3 milyon Suriyeli’yi Türkiye’de ev sahibi haline getiriyorlar. Milyonlarca insanın Türkiye’ye kalıcı olarak kabul edilmesi demek, Türkiye’nin demografisinin, ekonomisinin, sosyolojisinin, toplumsal yaşamının kalıcı olarak değişecek olması anlamına geliyor. Şimdi AKP rejimi böyle bir işe kalkışıyor. Yani para karşılığında Türkiye toplumunun bugününü, yarınını ve geleceğini ipotek altına alıyor” diye konuştu.

Dün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü olduğunu hatırlatan Böke, “Kutladık denebilirse. Bir 8 Mart’a daha acı tabloyla girdik. AK Parti iktidarı, zihniyeti kadına bakışı ve uygulamalarıyla Türkiye’de sorunun çözülmesinin önündeki en büyük engeldir. Bu zihniyetin karşısında CHP kadın erkek eşittir ve bu eşitlik bizim kırmızı çizgimizdir demeye devam edecek. Bunun karşısında CHP kadın hakları evrenseldir. Bir tekinden dahi geri adım atılamaz demeye devam edecek. CHP olarak biz Türkiye için bir temel sorun haline gelmiş bu tek adamını değiştirmekte ve Türkiye’yi özgürlükçü demokrasiye taşımakta kararlıyız” dedi.

“CHP TÜRKİYE’Yİ AB STANDARTLARINA TAŞIYACAK VE EVRENSEL DEĞERLERİ TÜRKİYE İÇİN GERÇEK KILACAK HER ADIMIN YANINDA VE ARKASINDA YER ALACAKTIR”

Gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da cevaplayan Böke, Türkiye’nin AB ile uyumu konusundaki yasaların hayata geçirilmesiyle ilgili soruya, “CHP AB ile uyum için tekil olayların beklenmemesi gerektiğini, esasında geç kalınmış olduğunu her fırsatta dile getiriyor. CHP, AB ile uyum çerçevesinde Türkiye’yi AB standartlarına taşıyacak ve evrensel değerleri Türkiye için gerçek kılacak her adımın yanında ve arkasında yer alacaktır. Bir kez daha altını çizmek istiyorum. Geçirilecek yasaların, AB standartlarında denk olması katıksız bir şekilde evrensel değerleri temsil ediyor olması çok önemlidir” yanıtını verdi.

“KÜRSÜ DOKUNULMAZLIĞI DIŞINDAKİ BÜTÜN DOKUNULMAZLIKLAR BÜTÜN MİLLETVEKİLLERİ İÇİN KALDIRILMALI”

HDP’lilerin fezlekelerinin genel kurula geldiğinde CHP’nin tavrının ne olacağı sorusu üzerine Böke, “CHP’nin dokunulmazlıklarla ilgili ilkesel tutumu baştan beri çok net. CHP bütün milletvekilleri için kürsü dokunulmazlığı dışındaki bütün dokunulmazlıkların kaldırılması gerekliliğini yıllardır söylüyor. Kürsü dokunulmazlığı dışındaki bütün dokunulmazlıklar bütün milletvekilleri için kaldırılmalı. İlkesel tutumumuzun çok önemli olduğunu ifade ediyorum. Bu ilkesel tutumdan kaçanlarında niye kaçtığının esas sorgulanması gereken mesele olduğunu anımsatmış olalım. Neden korkuluyor ki kürsü dokunulmazlığı dışındaki dokunulmazlıkların kaldırılmasında hiçbir parti bizimle beraber hareket etmiyor. Dosya temelinde bir değerlendirme yapılması gerekiyor. Bu ilkesel çerçeve bütün milletvekilleri için kürsü dokunulmazlığı haricindeki dokunulmazlığın kaldırılması gerekliliğini ve ihale peşinde koşanlar, yolsuzluk sebebiyle fezlekeleri gelmiş olanların diğerlerinden farksız olduğu gerçeğini ortaya koyan bir ilkesel tutumdur” yanıtını verdi.

“SOKAKLARI ZİMMETLEME İHTİYACI ORTAYA ÇIKARTACAK TABLONUN ORTAYA ÇIKMAMASINI SAĞLAMAK BİR HÜKÜMETİN ESAS GÖREVİDİR”

İçişleri Bakanlığı Efkan Ala’nın sokakları polise zimmetleme konusunda bir adım atılacağı yönündeki açıklamasının sorulması üzerine Böke, şunları kaydetti:

“Sokakları zimmetleme ihtiyacı ortaya çıkartacak tablonun ortaya çıkmamasını sağlamak bir hükümetin esas görevidir. Bu sokakları vatandaşı için güvensiz hale gelmiş olmasında kimlerin sorumlu olduğuna dair bir samimi değerlendirme ihtiyacı olduğu aşikar. Mesele güvenliği sadece zimmetleme yoluyla sağlayabileceğini itiraf eden bir iktidarla karşı karşıya olmamız meselesidir. Türkiye’de güvenliği sağlama yükümlülüğü iktidarındır. Hiçbir zaman bunun da zimmetleme yoluyla yapıldığına dair bir tartışma veya gün Türkiye’de yaşanmamıştır. Güvenlik önceliklidir. Ancak özgürlüklerden feragat ederek güvenlik sağlanmasının Türkiye’yi taşıyacağı tehlikeli boyutların da mutlaka gözetilmesi gerekir.”

“HUKUKİ BİR SÜRECİ HEPİMİZİN GÜVEN DUYDUĞU HUKUKİ KURUMLARIN DEĞERLENDİRMESİ TÜRKİYE’Yİ GERÇEK BİR DEMOKRASİ YAPACAKTIR”

AYM’nin Can Dündar ve Erdem Gül ile ilgili gerekçeli kararını açıklamasının hatırlatılması üzerine Böke, “Hukuki bir süreci hepimizin güven duyduğu hukuki kurumların değerlendirmesi Türkiye’yi gerçek bir demokrasi yapacaktır. Bu konuda hukuk konuşurken bizim siyaseten bir şey söylememiz doğru olmaz” ifadelerini kullandı.

Yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili soruya Böke, “CHP şuanda Meclis’te bulunan 4 parti arasında bu konuda en net tavrı ortaya koymuş olan partidir. Biz ilk günden itibaren Türkiye’nin temel sorununun bir anayasa değişikliliği sorunu olmadığını, Türkiye’nin temel sorununun yasaların uygulanması gerçeğe dönüştürülmesi ve darbe hukuku sebebiyle vatandaşımızın hayatının zorlaşmış olması olduğunu söyledik. Bundan sonraki atacağımız tüm adımlarda da Türkiye’yi bu darbe hukukundan arındıracak demokratikleşmeyi topluma yayacak adımları gerçeğe dönüştürmek yönünde olacağı aşikar. Bu çerçevede CHP seçim barajının düşürülmesi, YÖK’ün kaldırılması, bilimsel özgürlüğün sağlanması, medya özgürlüğünün gerçek ve samimi bir şekilde Türkiye’de yaşanması için açık kanun tekliflerini zaten geçen yasama döneminde de bu yasama döneminde de sundu” karşılığını verdi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.