Bakan Soylu: “Maalesef Tedaviye Muhtaç Bir Hal Ortaya Koymaktır”

Bakan Soylu: “Maalesef Tedaviye Muhtaç Bir Hal Ortaya Koymaktır”
Bakan Soylu: “Maalesef Tedaviye Muhtaç Bir Hal Ortaya Koymaktır”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, “Cumhurbaşkanına hakaret eden bir anlayış içine girmek, üç tane alkış alabilmek için şehvete kapılmak bir siyasetçinin yapması gereken hırçınlıktır, asabiliktir ve çok net söylüyorum ki akıl eksikliğidir” dedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Soylu, Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlükleri ile istişare toplantısına katıldı. Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü’nde düzenlenen toplantıda konuşan Bakan Soylu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun dün gerçekleştirilen CHP Olağanüstü Kurultayı’nda tekrar genel başkan olarak seçilmesinin ardından yaptığı konuşmayı eleştirerek, “Diktatör diye suçluyorlar. En büyük diktatör siyasete kazık çakma diktatörlüğüdür. En büyük diktatörlük, milletin rey vermemesine rağmen, ders vermesine rağmen anlamayıp yüzsüz bir şekilde bugün gelip kongrede genel başkan adayı olma diktatörlüğüdür” diye konuştu.

“SANDIK EN ÖNEMLİ DERS VERİCİDİR”

Sandığın sadece yetki devretmediğini ve aynı zamanda ders verdiğini söyleyen Soylu, “Sandık, sadece demokrasinin ana ölçütlerinden, ana temellerinden bir tanesi değildir. Aynı zamanda sandık en önemli ders vericidir. Sandığın verdiği derslerden bir şey anlamıyorsanız, o dersler size bir şey ifade etmiyorsa bu hürmet eksikliğini getirir. Sandığa hürmet, demokrasiye hürmet, o sandığa kendi iradesini yansıtana ve o toplam iradeye hürmetsizliği getirir. Şu çok nettir. Özgürlük ve demokrasiyi ağızlarından düşürmeyenler var. Temel hak ve hürriyetleri, insan hakkını ağızlarından, dillerinden hiç düşürmeyenler var ama gereğini de bir gün olsun yerine getirmeyenler var. Sandığa hürmeti olmayanın, demokrasiye de, temel hak ve hürriyetlere de, insana da hiçbir şeye ama hiçbir şeye hürmeti olmaz. İnsanların teker teker verdiği hür iradeye ve onların toplumundan oluşan toplumsal iradeye hürmeti olmaz. Dün bir olay yaşadık. Biz dünyada ki bir takım devletler gibi değiliz. Biz kendi seçtiğimiz insana sahip çıkan, ona bir haksızlık olmuşsa yüzyıllar geçse de o haksızlığı sinesinde barındıran bir anlayışın temsilcileriyiz. Hayat sadece rakamlardan müteşekkil değildir. Hayat edepten, saygıdan, birbirine olan o muhabbetten ve duygulardan müteşekkildir” ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Olağanüstü Kurultay’daki sözlerini eleştiren Soylu, şunları söyledi:

“Dün hiçbir konuşmasında bu ülkenin bölünmez bütünlüğüne saldıran, Türkiye’yi terör örgütü karşısında suçlu ilan eden akademisyenlere tek bir söz söylemeyen ana muhalefet partisinin genel başkanı, Türkiye’nin bütün hassasiyetlerini zedeleyenlere bir tek söz söylemeyen, bütün sinir uçlarını harekete geçirenlere karşı bir tek söz söylemeyen ana muhalefet partisinin genel başkanı yaklaşık 14 yıldır her girdiği seçimden bu ülkenin yarınlarına ait demokrasinin gücüyle çıkan Sayın Cumhurbaşkanımıza söz söyleme acziyeti içerisine girmiştir. Bunlar kabul edilebilir değildir. Hala sandıktan ders almayanlar, demokrasiden ve özgürlükten bahsediyorlar. Neyin demokrasisinden ve özgürlüğünden bahsediyorsun.”

“CUMHURBAŞKANINA HAKARET EDEN BİR ANLAYIŞ İÇİNE GİRMEK AKIL EKSİKLİĞİDİR”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı diktatörlük ile suçladıklarına dikkat çeken Soylu, “En büyük diktatör siyasete kazık çakma diktatörlüğüdür. En büyük diktatörlük, milletin rey vermemesine rağmen, ders vermesine rağmen anlamayıp yüzsüz bir şekilde bugün gelip kongrede genel başkan adayı olma diktatörlüğüdür. Ayıptır, yazıktır. Biz birbirimize siyasi alanda hürmet göstermez, biz milletin vermiş olduğu desteğin ve oyun ne anlama geldiğini ifade etmez, her çıkan mağlubiyetten ders almaz, her çıkan mağlubiyetten bir anlamda acaba yarın ne yapabilirim, bu hataları nasıl telafi edebilirim diye bir anlayış ortaya koymaz da tam tersi olarak anlamsız ve karmaşık duygularla birlikte bu ülkenin Cumhurbaşkanına hakaret eden bir anlayış içine girmek, üç tane alkış alabilmek için şehvete kapılmak bir siyasetçinin yapması gereken hırçınlıktır, asabiliktir ve çok net söylüyorum ki akıl eksikliğidir. Maalesef tedaviye muhtaç bir hal ortaya koymaktır. Milletimiz bunları en iyi şekilde değerlendirmektedir” dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.