Yarım asırdır ürettiği udları hem çalıyor hem satıyor   

Yarım asırdır ürettiği udları hem çalıyor hem satıyor   
Yarım asırdır ürettiği udları hem çalıyor hem satıyor   

Gaziantepli 70 yaşındaki Ünal Şenpekmezci, 50 yıldır ud üreterek kendine has tarzla çalıyor.

Şenpekmezci, ürettiği udları birçok ülkeye de ihraç ediyor.  

 

  Gaziantep'te, 20 yaşında merak sardığı udu hem çalmayı hem de yapmayı öğrenen 70 yaşındaki Ünal Şenpekmezci, küçük odasında kurduğu atölyesinde her aşamasını özenle işleyerek klasik ve elektro ud üretiyor. 1971 yılından beri sektörün içinde olan Şenpekmezci, ud yapımında özellikle ceviz ağacının

önemli olduğunu vurguluyor. Ud çalmanın da, üretiminin de çok zorlu olduğunu belirten

Şenpekmezci, ürettiği ürünleri kendisi test ediyor. Şenpekmezci, ürettiği udları birçok ülkeye de ihraç

ediyor.  

 

  “50 yıldır hem yapıyor hem çalıyorum”

  50 yıldır ud yapıp çaldığını ifade eden Ünal Şenpekmezci, “1951 Gaziantep doğumluyum. Ben öğretmendim. O yıllarda yaz tatillerinde buraya gelirdim. Burada Aziz usta dediğimiz Ud yapan bir amcamız vardı. Onun yaptığı udların cilasını falan yapardım. Bana nasıl yaptığını anlatırdı. Ud yapmak

 

benim hiç aklıma gelmezdi. Ondan sonra baktım yapmaya başlamışım. 1970’li yıllarda çalmaya

başladım. Bu bölgede hem yapıp hem çalan usta yoktur. Belki Türkiye’de birkaç kişi vardır. Hem yapıp hem çalanın sayısı çok azdır. Bu işi yapan da çok az, çünkü geliri çok az. 50 yıldır hem yapıyorum, hem

çalıyorum” dedi.

 

  “Hem yurt içi hem yurtdışına gönderiyorum”

 

  Yaptığı Udları hem yurt içi hem de yurt dışına sattığını belirten Şenpekmezci, “Yurt içinden birçok

yere gönderiyorum. Ayrıca yurt dışında da Almanya başta olmak üzere bazı ülkelere ud sattım”

şeklinde konuştu.

 

 

  “En iyi ud ceviz ağacından yapılandır”

  Ud yapımında en ideal ağacın Bitlis-Siirt yöresine ait olan ceviz ağacından olduğunu söyleyen Şenpekmezci, “Ud yapımı için en ideal ağaç tekne için Siirt-Bitlis yöresinin cevizidir. Ben de bulunan

ağaçlar 20-25 yıllık ağaçlar. Şimdi bunlar yoktur. Bunu benden sonraki kuşaklara aktarmak için birine

bırakmak isterim ama talip yok. Çünkü bu iş zahmetlidir. Sabır ister, yetenek ister. Yaklaşık 3-5 sene bunun çömezliği sürüyor. O yüzden kimse heveslenmiyor” diye konuştu.

 

 

-                                          

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.