Gaziantepliler Korkut Küçükcan için adalet istiyor

Gaziantepliler Korkut Küçükcan için adalet istiyor
Gaziantepliler Korkut Küçükcan için adalet istiyor

 

 

GAZİANTEP-YENİ ÇİZGİ; İnşaat Mühendisi Korkut Küçükcan ölümünün birinci yılında törenlerle anıldı. 21 Akademik Meslek Odası ve 57 sivil toplum örgütünün temsilcilerin katıldığı ilk tören İnşaat Mühendisleri Odası ( İMO ) Korkut Küçükcan salonunda yapıldı. Törene, Korkut Küçükcan'ın babası Kemal Küçükcan, annesi ve meslektaşları katıldı.  Korkut Küçükcan’ın ölümünün üzerinde bir yıl geçmesine rağmen halen dava açılmadığı hukuksal süreçte henüz bir ilerleme kaydedilemediğine dikkat çekildi. Sosyal medyada Korkut Küçükcan için adalet temalı paylaşımlar yapıldı.

 

Şahinbey ilçesi Akkent Mahallesi’nde bir yıl önce Akkent Cami’de inşaat iskelesinin çökmesi sonucu göçük altında kalarak yaşamını yitiren İnşaat Mühendisi Korkut Küçükcan için İnşaat Mühendisleri Odası’nda “Korkut Küçükcan için adalet” sloganı ile basın toplantısı düzenlendi. Basın toplantısının ardından Küçükcan ölümünün birinci yıl dönümü nedeniyle mezarı başında anıldı.

 

İnşaat Mühendisi Korkut Küçükcan için İMO Konferans Salonundaki toplantıya 21 akademik meslek odası ve 57 STK’nin imzasını taşıyan bir basın açıklaması yapıldı. İMO’da düzenlenen basın toplantısına İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Çeliktürk, Gaziantep Baro Başkanı Bektaş Şarklı dava süreciyle ilgili bilgi verdi.

 

 

İMO BAŞKANI ÇELİKTÜRK; HUKUKSAL SÜREÇTE İLERLEME YOK

Korkut Küçükcan’ın ölümüne neden olan caminin iskelelerinin ihmaller sonucu yıkıldığına ve devam eden hukuksal süreçte henüz bir ilerleme kaydedilemediğine dikkat çeken

Gaziantep İMO Şubesi Başkanı Gökhan Çeliktürk  “21 akademik meslek odası ve 57 STK ile birlikte Korkut Küçükcan için adalet istiyoruz. Olayın üstünden 1 yıl geçmesine rağmen konunun davasının açılmaması bizleri ve vicdanları rahatsız etmektedir.

Biz burada bazı açıklamalar yapıyoruz ama bakıyoruz ki bir gün sonrasında tek satır haber yapılmıyor. Gazeteci doğruları ve gerçekleri yazmalıdır. Gaziantep halkı artık uyandı. Acılı Küçükcan ailesine ve meslektaşlarıma yeniden baş sağlığı diliyorum” şeklinde konuştu.

 

ŞARKLI; GEÇ GELEN ADALET, ADALET DEĞİL

Gaziantep Baro Başkanı Bektaş Şarklı “geç gelen adalet adalet değil” diyerek adli süreci takip ettiklerini belirterek, “Bugün Korkut’u kaybettik, yarın başka canlarımızı kaybedebiliriz. Ortada bir suç varsa şüpheli isimler yargılanır ve suçluysa ceza alır suçsuzsa aklanır. Bu iş bu kadar basittir. Kimsenin cami yapımına itiraz ettiği yok ama kontrolsüzlük ve denetimsizlik, kötü ve eksik malzeme, ihmal ve neticesi ölüm oluyorsa buna herkes itiraz etmelidir. Korkut Küçükcan’ın ölümü ile ilgili devam eden hukuksal sürece ilişkin talebimiz ve takibimiz söz konusudur. Korkut Küçükcan’ın ölümüne ilişkin henüz dava açılmadı. Soruşturma dosyasında bilirkişi raporu var. Buna rağmen yeniden rapor talep ediliyor.

Fırat’ın Doğu’sundaki bir kuzudan bahsedilir ya hani hukuk söz konusu olduğunda; işte o kuzu bugün Korkut Küçükcan’dır. Dosyadaki raporda eksik olan nedir ki yeniden bir rapor talep ediliyor? Buradan yetkililere soruyoruz bunu. İddianamenin bir an önce hazırlanması ve davanın açılması gerekiyor. 1 yıldan bu yana süren bir hukuksal süreç ama dava bir türlü açılmıyor. Korkut Küçükcan’ın ailesine bunu yaşatmaya kimsenin hakkı yok. Kimseyi suçlamak ya da zan altında bırakmak için söylemiyorum ama Türkiye bir hukuk devleti ise bu olayın da suçlusu her kimse bir an önce yargılanmalı. Suçlu ve suçsuz olan ortaya çıkarılmalıdır. Gencecik, umutları ve hayalleri olan bir insanımız hayatını ihmaller neticesinde kaybetti. İlimizin milletvekilleri ve Adalet Bakanı bu konudan rahatsız olmalılar. Biz de davanın açılmasını takip edeceğiz ama bu sesimizi bir şekilde duyurmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.

 

KORKUT MEZARI BAŞINDA ANILDI

Yapılan basın açıklamasını ardından Akademik meslek odası temsilcileri, STK temsilcileri ve Korkut Küçükcan’ın ailesi ve yakınları merhum Korkut Küçükcan’ı mezarı başında dualarla andı.

 

Bu arada Gaziantep Akademik Meslek Odaları Birliği tarafından yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

 

KORKUT KÜÇÜKCAN İÇİN ADALET İSTİYORUZ!...

14 Kasım 2019 tarihinde Şahinbey İlçesi Akkent Mahallesi’nde yapımına 2012 yılında başlamış olan Akkent Camii İnşaatı iskelesinde meydana gelen çöküntü sonucunda, çok değerli, ilkeli ve yetişmiş bir kardeşimizi, İnşaat Mühendisi Korkut Küçükcan’ı kaybettik. Olay, Gaziantep ve tüm Türkiye’yi derinden sarsmış, olayın hukuki, bilimsel, teknik usulsüzlükler ve ihmaller neticesinde meydana geldiği ne yazık kifelaketin ardından ortaya çıkmıştı.

 

Yapılan ilk incelemelerde,  cami alanını da kapsayan yerin imar uygulamasının kazadan hemen bir gün sonra yapılarak tapuda tescil edildiği, inşaata ait mimari ve statik projelerin olmadığı, yapı için düzenlenmiş bir inşaat ruhsatı olmadığı, yapının imara aykırı olarak yapıldığı, cami inşaatında herhangi bir denetleme ve iş güvenliği hizmeti olmadığı, inşaatta tek bir işçinin bile sigortalı çalışmadığı, iki katlı basit bir yapıda bile kullanılmaması gereken ahşap iskelelerin, böylesine büyük 60 metre yüksekliğinde bir cami inşaatında kullanıldığı, kalıpların uygunsuz yapıldığı, betonarmede ayrışmalar, bozulmalar, aşınmalar olduğu ve çok daha uzun bir liste halinde sıralanabilecek eksiklikler gözlemlenmişti.

 

Bu ve benzeri eksiklikleri, gerek TMMOB Uzman Heyeti’nin 17 Kasım 2019 tarihli teknik raporu, gerekse de Gaziantep Valiliği’nin 18 Kasım 2019 tarihli basın açıklamasında yer verilen “Kazanın meydana gelmesinin sebebi camide inşaatın olması değil, fen ve sanat kaidelerine uygun yapılmamasıdır.” ifadesi de doğrulamaktadır.

 

Büyük ihmaller ve hatalar zinciri sonucunda meydana gelen felaketinüzerinden tam bir yıl geçti. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından görevlendirilen heyetler tarafından gerekli teknik ve adli incelemeler yapıldı. Savcılığın seçtiği Ortadoğu Teknik Üniversitesi’ nde görevli uzmanlardan oluşan bilirkişi heyetince düzenlenen raporda, Korkut Küçükcan’ın TAM KUSURSUZ olduğu, tüm kusurun Belediye ve İnşaat firması yetkililerinde olduğu belirtilmektedir.  Ancak olayın üzerinden bir yıl, son bilirkişi heyet raporunun üzerinden 4 ay geçmiş olmasına rağmen dava sürecinde hiçbir ilerleme kat edilmemiş olup hala soruşturma aşamasındadır.

 

Olayın soğutulmasına, zamanla unutulmasına izin vermeyeceğiz.Ağır ihmaller sonucunda gerçekleşen bu felaketin sorumluları hakkında idari ve adli işlemlerin bir an önce sonuçlanmasını kazaya neden olan sorumluların bir an önce cezalandırılmasını istiyoruz. Bir kez daha hatırlatıyoruz ki adaletin en kötüsü geç tecelli edenidir.

 

DERS ALINDI MI?

 

Böyle acıların bir daha yaşanmaması adına bu felaketten çıkarılması gereken önemli dersleri de tüm kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz.

 

Öncelikle ülkemizde yapılan kamu yapılarında nicelik ve büyüklüğü ön plana çıkaran bir anlayıştan vazgeçilmelidir. Bugünün koşullarında, kalkınmış ülkelerde en büyük havalimanını, ibadethaneyi, kültür merkezini veya hastaneyi yapmak maharet sayılmamaktadır. Ölçek takıntımızı bir yana bırakarak yapının tasarımına, yapım kalitesine, iyi mimarlık ve mühendislik hizmeti almasına, hukuki süreçlerinin doğru şekilde yönetilmesine, iş güvenliği önlemlerine ve etkin denetime odaklanmamız gerekmektedir.

 

Bunun yanında mevzuatta bir yapının nasıl ortaya çıkarılacağı adım adım ve ayrıntılı bir şekilde tarif edilmiştir. Ancak Akkent Camii örneğinde maalesef teknik ve hukuki süreçlere uyulmadığını görebilmekteyiz.Benzer şekilde yaşadığımız son İzmir depreminde yeterli bir kamusal denetim ve kontrol mekanizmasının olmadığını da açıkça görebilmekteyiz. Yıkılan binalar ile ilgili denetim sisteminin eksikliklerini, yanlışlıklarını, tekniğe ve standartlara uygun yapılar yapılmayışını, binalarda sonradan yapılan izinsiz tadilatların olduğunu, imar mevzuatının eksiklikleri veya yanlış uygulanması gibi birçok sorunun olduğunu görebiliyoruz. Her depremde olduğu gibi bu deprem de bizlere asıl üzerinde durulması gereken konunun bilim, sanat, standart ve teknik kurallara uygun yapıların üretilmesi ve bu yapıların gerçekçi, doğru ve tarafsız bir kamusal denetimden geçirilmesi gerektiğini göstermiştir.

 

İşin en vahim tarafı ise Akkent Camii inşaatında olduğu gibi, birçok kamu idaresi cami, sosyal tesis gibi yapıların inşasında kurallara uymama, görmezden gelme hataları ne yazık ki tekrarlamaktadır. Hukuka ve kurallara öncelikle kamu idareleri harfiyen uymak durumundadır. Her türlü yapının inşasında öncelikle imara uygunluk, fen kurallarına uygun projeler, inşaat ruhsatı, şantiye sorumluluğu, yapı denetimi ve etkin kontrol, iş güvenliği uzmanının bulundurulması gibi şartlar kesinlikle sağlanmalıdır. Hangi sebeple olursa olsun, halkın güvenliğini riske atacak bir yapının tamamlanmasına ve kullanıma açılmasına izin verilmemelidir.

 

Sonuç olarak bu ve benzer olayların tekrar etmemesi temennisi ile Akkent Cami inşaatındaki kuralsızlıklardan dolayı kaybettiğimiz Merhum Korkut Küçükcan’ın ailesine, sevenlerine ve tüm Gaziantep kamuoyuna bir kez daha başsağlığı diliyor, ağır ihmaller sonucunda gerçekleşen bu felaketin sorumluları hakkında idari ve adli işlemlerin bir an önce sonuçlanmasını istiyor ve sorumluların cezalandırılmasına kadar hukuki sürecin takipçisi olacağımızı bir kez daha belirtiyoruz.”  YENİ ÇİZGİ

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.