BİR ZAMANLAR;  KİLİS  - 3 –

BİR ZAMANLAR;  KİLİS  - 3 –
BİR ZAMANLAR;  KİLİS  - 3 –
M.Ali CAN Kilis’in ve Kilis lilerin en şatafatlı günleri, yılları 1960 yılları ile başlar 1980 de biter. Bu şatafatlı yıllar; tabii Kaçakçılık sayesinde olmuştur. İyi ya da kötü “ kaçakçılık” Kilis liler ve çevre iller, için çokta utanılacak bir davranış olarak görülmez. Hatta övünülecek bir iş olarak görülürdü. Bunu ister beğenin isterse beğenmeyin, birçok Kilis li tarafından böyle görülür ve de düşünülür. Kilis ve çevre il ve ilçelerde kız anaları kaçakçılara kız vermek için can atarlardı. Bundan dolayı birçok anti-patik kaçakçı kızı ve oğlu çok yakışıklı, babayiğit kadınla ve erkekle evlenmiştir. Günümüzde sayılı iş adamlarından olmuşlardır. Nasıl ki; Maden Kömürü çıkarılan yerlerde kaçak kömür çıkaranlar kaçakçılıktan yargılanıp ceza alıyorlarsa, Kilis’te de kaçakçılıktan ceza alıyorlar. Öyle ki; ceza alanların çokluğu yüzünden birçok Sivil Toplum Kuruluşları ve siyasi partilerin il ve ilçe teşkilatlarında görev alacak kişi sıkıntısı çekiliyor. Kilis’te belli dönemlerde belli meslekler prim yapmıştır. Yani popüler olmuştur. Bunlar bir dönem yorgancılık ve kaçakçılıktır. Diğer mesleklere batmaz meslekler. Her zaman iyi kötü ekmek yiyebileceğin mesleklerdi. Bunlar terzilik, fırıncılık, marangozluk, köşkerlik, tenekecilik, suculuk, tamircilik, yemenicilik, kasaplık … v.b. sanatlardı. Ancak bu meslekler bile teknolojiye yenildiler. Hemen, hemen yok oldular. Bir sanatkar artık kendisi üretmiyor hazır satıyor. Kaçakçılığın öttüğü o günlerden sonra Kilis’in gariban gençlerine; büyük şehirlere, metropollere; yol görünmüştü, artık. Başa gelen çekilecekti. Çünkü artık gemisini kurtaran kaptandı.  Bu dönüşüm hala da devam ediyor. Fakir fukara çocukları daha ilkokul sıralarında iken, genelde fırıncı, kasap, baklavacı, demirci, elektrikçi… v.b ustaların yanına çırak olarak veriliyorlar. Okula sadece gidiyorlar. Okul, ikinci planda kalıyor. Çok acil bir iş olsa okulu asıyorlar,çırak olduğu işyerini asmıyorlar.  Genel hedef mecburi eğitim olan ilköğretimi bitirmek, ya da diploma almak. Çalıştığı yerlerde yarım kalfa düzeyine geldi mi?  Ver elini büyük şehirler.   Büyük şehirlerin birinde garanti bir tanıdığı vardır. Bu tanıdıkları kanalıyla Büyük şehre transfer olur. Gittiği yerde de tekrar branşlaşırlar, kebapçı, dönerci, pideci, lahmacuncu, künefeci, baklavacı…v.b. işlerle uğraşırlar. Bu işleri yaparken kazandıkları para ancak kendi masraflarını karşılar ve çoğunluğu da evlenip ev bark sahibi olamadan bu dünyada genç yaşta ayrılır giderler.   Bilirsiniz; Kilis’te motosiklet bayağı vardır. Rivayete göre nüfusuna göre; en çok motosiklet Kilis’te olduğu söylenir. Doğrudur ve nüfusun göre en çok motosiklet Kilis’tedir. Kilis’in hemen her evinde garanti bir tane motosiklet vardır. Fukarası zengini fark etmez. Zengini gezme amaçlı kullanır, fakiri işe gidip gelmek, nakliye, servis aracı olarak kullanılır. Öyle ki bir motosiklete 7-8 kişi bindirilmesi zaman, zaman görülür.  Bu motosikletler de, çocuk denecek yaşlarda kullanıp öğrenmeye başlarlar. 15 – 16 yaşlarında artık, Motosiklet Pilotu olmuş olurlar.17 -18 yaşlarında ehliyet alıp hemen Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa … v.b. diğer metropol şehirlere Motokurye olarak diğer tanıdıkları vasıtasıyla bir şekilde transfer olurlar. Benim tahminim büyük şehirlerde ki; Motokurye’lerin büyük çoğunluğu Kilis’li Motokurye’lerdir.  Zaman, zaman kaza yapar, Kilis’e; bir yerleri kırık veya yaralı gelirler. Haftalarca iyi olmaya çalışıyorlar. İyi olurlar tekrar giderler. Genelde sigortasız çalıştıklarından, herhangi bir haktan yararlanamazlar. Zaten yoksul olan ailelerine, yeni bir yük olurlar. Denilebilir ki; kendi çocuğu aileye yük olur mu? Elbette yük olmaz, canlarıdır, ciğerleridir, başlarının üzerinde yerleri vardır, ancak; bu böyledir.  Artık başa gelen çekilir, başka çaresi yok.  Cenazesi gelenlerde oldu, olmadı değil. Motokurye’ler genelde genç ve dinamik insanlar olduğu için; ya yeni evlenmiş, bir veya iki çocuklu, ya da; bekar olan çocuk yaştaki gençlerdir.  Bekar evlerinde, ya da çalıştığı iş yerlerinin en kuytu köşelerinde, sağlıksız ortamlarda mecburiyetten kaldıkları için, yaşam kaliteleri düştüğü gibi sağlık sorunları da baş gösteriyor, ileriki yaşlarda. Velhasılı kelam diyelim: Gurbetçilik çok kötü.( Sürecek ) YENİ ÇİZGİ  

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.