Tarihin en ağır ekonomik koşullarından geçiyoruz ama vaziyete bakılırsa kimse farkında değil!
Ne muhalefeti, ne iktidarı, ne de devletin o gizli aklı!
Toprakları maden şirketlerince talana uğramış, sanayisi yok ve tek şansı tarımsal sanayiyi geliştirmekten başka şansı olmayan bir ülkede, mazot elli liraya yaklaşmak üzere, orada kalırsa da iyi, seçimlerden sonra nelerin olacağını tahmin etmek hiçte zor değil!
Her seçim öncesinde bu ülkenin kangren olan ve şu an içinde bulunduğumuz manzaranın tek sebebi olan “ Kürt sorunu “ sadece oy almaya endekslenir ve bundaki samimiyeti daha iyi anlamanız için İstanbul Belediye Başkan adayı Murat Kurum’un Kürt mahallesindeki poşulu halayı ile, bir sonraki mahallede yaptığı kurt işaretine bakmak yeterli!
Çözemiyorlar değil. Çözmek istemedikleri bir sorun!
Bu sorun çözülürse, demokrasiye yaklaşmak gibi bir durumda zorunlu olacak. İşte o zorunlulukta hesap verirlilik dahil, ortaya her konuda şeffaflık çıkacak.
Bunun devamı kalkınmış bir ülkedir ve bireylerin ülke kaynaklarını iç etmelerine izin vermeyecek katı kural ve kanunlardır!
Aksi durum, şu an bir kanunsuzluk ve kişiye özel bir devlet anlayışıdır ki, her türlü çürümeye açık alandır!
İş kazaları, toplu ölümler, kadın cinayetleri, doğa katliamı, hukuk ve anayasa tanımazlık ülkeyi bir çete sarmalına yuvarlamış durumda!
O kadar “ çökertilen çete” haberleri gün boyu ekranlarda akıp gidiyor ve bu durum değindiğimiz sarmalın gereğidir. Devlet boşluğu bunları kendiliğinden üretir. O kadar çok üremişler ki yakala, yakala bitmiyor!
Tabi bu yakalama işi sadece piyonlarla mı sınırlı, yoksa sıra baronlara da gelecek mi, o ayrı bir soru?
Sonuç olarak ülkenin içinde bulunduğu hal, sorunlarından habersiz bir haldir!
Tarihi boyunca sorun çözmeyen, sürekli sorun yaratan bir gelenekten gelmek, cesaretli olmanın önüne de set çekiyor!
Hal böyle olunca korkaklık ağır basıyor ve durmadan ses yükselterek karanlıkta ıslık çalıyoruz!
Gidişat, bu zifiri karanlıktan kolay çıkmayacağımıza işarettir!
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
HASAN ŞAHİN
Kürt kapanı
Kürt kapanı
HASAN ŞAHİN
Tarihin en ağır ekonomik koşullarından geçiyoruz ama vaziyete bakılırsa kimse farkında değil!
Ne muhalefeti, ne iktidarı, ne de devletin o gizli aklı!
Toprakları maden şirketlerince talana uğramış, sanayisi yok ve tek şansı tarımsal sanayiyi geliştirmekten başka şansı olmayan bir ülkede, mazot elli liraya yaklaşmak üzere, orada kalırsa da iyi, seçimlerden sonra nelerin olacağını tahmin etmek hiçte zor değil!
Her seçim öncesinde bu ülkenin kangren olan ve şu an içinde bulunduğumuz manzaranın tek sebebi olan “ Kürt sorunu “ sadece oy almaya endekslenir ve bundaki samimiyeti daha iyi anlamanız için İstanbul Belediye Başkan adayı Murat Kurum’un Kürt mahallesindeki poşulu halayı ile, bir sonraki mahallede yaptığı kurt işaretine bakmak yeterli!
Çözemiyorlar değil. Çözmek istemedikleri bir sorun!
Bu sorun çözülürse, demokrasiye yaklaşmak gibi bir durumda zorunlu olacak. İşte o zorunlulukta hesap verirlilik dahil, ortaya her konuda şeffaflık çıkacak.
Bunun devamı kalkınmış bir ülkedir ve bireylerin ülke kaynaklarını iç etmelerine izin vermeyecek katı kural ve kanunlardır!
Aksi durum, şu an bir kanunsuzluk ve kişiye özel bir devlet anlayışıdır ki, her türlü çürümeye açık alandır!
İş kazaları, toplu ölümler, kadın cinayetleri, doğa katliamı, hukuk ve anayasa tanımazlık ülkeyi bir çete sarmalına yuvarlamış durumda!
O kadar “ çökertilen çete” haberleri gün boyu ekranlarda akıp gidiyor ve bu durum değindiğimiz sarmalın gereğidir. Devlet boşluğu bunları kendiliğinden üretir. O kadar çok üremişler ki yakala, yakala bitmiyor!
Tabi bu yakalama işi sadece piyonlarla mı sınırlı, yoksa sıra baronlara da gelecek mi, o ayrı bir soru?
Sonuç olarak ülkenin içinde bulunduğu hal, sorunlarından habersiz bir haldir!
Tarihi boyunca sorun çözmeyen, sürekli sorun yaratan bir gelenekten gelmek, cesaretli olmanın önüne de set çekiyor!
Hal böyle olunca korkaklık ağır basıyor ve durmadan ses yükselterek karanlıkta ıslık çalıyoruz!
Gidişat, bu zifiri karanlıktan kolay çıkmayacağımıza işarettir!
Umarım yanılırım..! www.yenicizgihaber.com