Arif Nacaroğlu

Arif Nacaroğlu

11.402

11.402

 

Arif Nacaroğlu

anacaroglu@evrensel.net

 

Asgari ücret 11.402 lira. Baştaki 1’i atınca, sanki 12 Eylül’den mesaj gibi.

 

11 bini anladık. Eh değeri kalmadı ama 4 yüz lirayı da anladık diyelim. 2 lira ne oluyor? Sanırsınız ki mühendislik okumuş koca koca adamlar, biraz da kadınlar ellerine hesap makinelerini, bilgisayarlarını alıp, 2 hafta hesap yapmışlar, bir şeylerin karekökünü, logaritmasını, kotanjantını filan alıp virgülden sonraki 3’üncü haneyi 2 olarak bulmuşlar ve ortaya tartışılamaz doğrulukta bu kutsal sayı çıkıvermiş.

 

Hesap çetrefilli olunca, sonuca olan saygı da artar umuduyla asgari ücreti belirlemişler. İşçiye gelince cebir, geometri, trigonometri, olasılık hesabı.

 

Peki, memurda durum ne? Asgari ücret 22 bin lira. Neden? Neden örneğin 22.012 lira değil? Reisin ağzından 22 çıktı. Seçim meydanlarında 22 bin 318 diyecek hali yoktu ya. İşçiye gelince mühendislik hesabı, memura verdim gitti. Memura verdiğiyle de memur yoksul.

 

Hadi diyelim devlet işçisinden çok memurunu sever ve kollar. Rahmetli dedem İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki yokluk yıllarında devlet memurlarına verilen Sümerbank kumaş ve ayakkabıya çok içerlemiş, bir de devleti yönetenlerin, “İşçi yırtık ayakkabı ile hatta terlik ile de gezer ama memur devleti temsil ediyor. Yırtık ceket ile gezemez” söylemi sonrasında ebediyen muhalefete geçmişti.

 

Yahu asgari ücretli işçi (hemen hemen tüm işçiler 11.402) bu ülkede yaşamıyor mu? Asgari ücretli (22 bin) memurla aynı marketten alış veriş yapmıyor mu? Aynı ev sahibine kira ödemiyor mu? Çocukları aynı okula gitmiyor mu? Evet ama işçinin çocuğu trafik ışıklarında kağıt mendil satabilir. Oto sanayinde kaportacı çırağı olabilir. Eminönü meydanında ayakkabı boyayabilir. Hem işçinin yetişkin bekar kızı da nasıl olsa bir yerde işçidir. Eve çift dikiş maaş.  

 

Kafa 2’nci Dünya Savaşı sonrası kafa. Memur devletin yüzü, işçi yırtık ayakkabı ile de gezebilir. İşçinin çocuğu işçi olur. O da yırtık ayakkabı ile gezebilir.

 

Ama aynı durum şimdi memurlar içinde geçerli. Eskiden Sümerbank vardı, memura bir ayakkabı, bir palto verilebiliyordu. Şimdi o da yok. Bir ayakkabı bin lira. Memurun oturacağı evin Pendik’te, Tuzla’da kirası 15 bin, Esenyurt’ta 20 bin.

 

Ama işçiler ve memurlar kaybederken, ya kazananlar? Her bin kişiden 7’sinin milyon lirası var bankalarda. Toplam paranın yüzde 70’i bu binde 7 kişide, kalan 993 kişi işçi, memur, işsiz, öğrenci, genç.

 

Bankaların son 5 aydaki kazancı 190 milyar lira. Yani kundaktaki bebelerimiz dahil hepimizin 2 bin 300 lirası 5 ayda bankaların eline geçmiş.

 

Paranın sistemi bu ve bu sistemi de ne yazık ki, 27 milyon oy verdiklerine göre, milyonlarca işçi, memur, işsiz, öğrenci, kadın, erkek destekliyor.        

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arif Nacaroğlu Arşivi